ANKARA - TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan’ın siyasi soykırım operasyonu sonucu tutuklanmasına tepki gösteren siyasetçiler, Ayşe’nin 83 kez gözaltına alındığını hatırlatarak, “Ayşe ve Leyla yoldaşa söz veriyoruz, asla geri adım atmayacağız ve mücadeleye ivme kazandırarak yola devam edeceğiz” mesajı verdi.

 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) üye ve yöneticilerine yönelik Diyarbakır merkezli 14 Haziran 2017’de yapılan operasyonlarda gözaltına alınarak tutuklanan TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan hakkında Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 27 Kasım 2017’de görülen ikinci duruşmasında tahliye edilmişti. 

 

27 Ocak’ta görülen davanın 18’inci duruşmasında ise Ayşe’nin tutuklanmasına yönelik yakalama kararı çıkarıldı. Aynı gün gözaltına alınan Ayşe 28 Ocak’ta tutuklanarak cezaevine gönderildi.

 

Ayşe yürüttüğü kadın mücadelesi nedeniyle 83 kez gözaltına alındı, hakkında 215 dava açıldı, 600 kez mahkemelere gitti. Saldırıların hedefinde olan Ayşe baskılara rağmen “Kürt’üm, kadınım, buradayım” mesajı ile mücadele kararlığını bir kez daha ifade etti. Son süreçte politik kadınlara yönelik bu saldırıların kadın iradesini kırmaya yönelik bir yaklaşım olduğunu belirten siyasi parti temsilcileri, Ayşe’nin tutuklanmasına tepki gösterdi.

 

‘İktidar kadınları listeleme durumuna geldi’

 

Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, erkek iktidarın kadın düşmanlığına Ayşe Gökkan’ın tutuklanmasıyla bir kez daha tanıklık ettiklerini ifade etti. İktidarın, kadınlar üzerinden yürüttüğü siyasi soykırım operasyonlarının gün geçtikçe arttığını ve baskıların boyut değiştirdiğini dile getiren Elif, bunun en büyük nedeninin kadın direnişi olduğunu vurguladı. “1990’lı yıllardan bu yana Ayşe yoldaşımız, tüm yaşamını kadın ve Kürt oluşundan gurur duyarak sürdürüyor” diyen Elif, Ayşe Gökkan’ın tüm baskılara rağmen mücadelede yer almaya devam ettiğine dikkat çekti. Elif, “Ayşe yoldaşın üzerindeki bu baskılar, genelde direnen tüm kadınların hedef haline geldiği gerçeğini bize gösteriyor. İktidar özellikle Kürt, sosyalist ve önde olan, kadın hareketinde lokomotif gücünü gören kadınları listeleme durumuna geldi. Kadınlara uyguladıkları siyasi soykırımla bize geriye adım attıracaklarını hala düşünüyor durumdalar.  Ama bunun mümkün olamayacağını, biz duruşumuzla onlara gösteriyoruz” şeklinde konuştu.

 

‘Ayşe ve Leyla yoldaşa söz veriyoruz’

 

İktidarın, “kadınların direngenliğinden ve vazgeçmemesinden” kaynaklandığını kaydeden Elif, “Alanlarda en çok attığımız sloganımız ‘Korkmuyoruz, yılmıyoruz, itaat etmiyoruz’. Bu da onların korkulu rüyası olsun, diyoruz. Kadın hareketinin ve direnişinin önünü kesemeyeceğini, kadın düşmanı iktidar anlamadıysa bile mutlaka anlayacaktır. Buradan Ayşe ve Leyla yoldaşa söz veriyoruz, asla geri adım atmayacağız ve mücadeleye ivme kazandırarak yola devam edeceğiz” dedi.

 

‘Kadın özgürlük mücadelesi iktidarı korkutuyor’

 

Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi Eş Genel Başkanı (SYKP) Canan Yüce de AKP iktidarının kadına, Kürt’e, emekçiye ve doğaya düşman olduğunu söylerken, AKP ile MHP erkek ittifakının son çırpınışının intikamını daha fazla baskı, zulmederek almaya çalıştığının altını çizdi. Son dönemlerde kadın katliamlarına sessiz kalmayan, sokakları terk etmeyen kadınlara dönük baskıların tesadüf olmadığını vurgulayan Canan, “21’inci yüzyıl kitlesel kadın direnişlerine gebe. Bunu dünyanın dört bir yanından; Sudan’dan, Şili’den, Rojava’dan ve ülkemizden görmek mümkün. Kadınlar isyan ediyor. Dolayısıyla iktidar tarafından kadınlar hedef alınıyor. Kadın özgürlük mücadelesi iktidarı korkutuyor. ‘Eşitlik kadının fıtratında aykırıdır’ diyerek, kadın cinayetlerini körükleyen, İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmeyi konuşan, 6284’ü uygulamayan, makbul biat eden kadınları yaratmaya çalışanlara karşı biz kadınlar, eşitlik ve özgürlük mücadelesinden asla vazgeçmedik ve asla vazgeçmeyeceğiz” ifadelerinde bulundu.

 

‘Rosaların vardık var olacağız dediği gibi…’

 

Haklılıklarını, tarihlerinden aldıklarına dikkat çeken Canan, Ayşe’nin yalnız olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Tarihimizden de biliyoruz ki direnen kadınlar ne pahasına olursa olsun geri adım atmadılar. Kadınlar katledildi, yakıldı, idam edildi ama mücadelelerinden vazgeçmedi, mücadeleyi büyütmeye devam ettiler. Geçtiğimiz günlerde Ayşe Gökkan da 83’üncü kez gözaltına alındı ve tutuklandı ama bir an olsun geri adım atmadı. Aynı şekilde Leyla Güven’in ‘Buradayız bir yere gitmiyoruz’ dediği, Rosa Luxemburgların  ‘Vardık, varız, var olacağız’ dediği gibi. Tecavüzcüleri koruyanlar, onları aklayanlar bilmeli ki kadın özgürlük mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz ve iktidara cevabımız şudur: Korkmuyoruz, susmuyoruz ve itaat etmiyoruz. Ayşe Gökkan yalnız değildir. Kürt düşmanı ve kadın düşmanı politikalara asla geçit vermeyeceğiz. Yaşasın kadın dayanışması.”

 

‘Ayşe’nin enerjik duruşunu çok özleyeceğiz’

 

Kadınlara dönük tutuklama saldırısının en başta “kadın özgürlük mücadelesinin politik öznelerine verilmiş faşist bir devlet yanıtı” olduğuna işaret eden Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş ise şunları belirtti: “Kadın özgürlük mücadelesini birkaç adım daha ileriye götürmek isteyen kadın aktivistlere, örgütlü kadın mücadeleci güçlerine dönük ve tutuklama, gözaltı saldırılarını artırıyor. Daha önce TJA’ya, Rosa Kadın Derneği’ne yapılan saldırı, Ayşe Gökkan yoldaşımızın tutuklanması, kayyumlarla birlikte kadın örgütlerine dönük saldırıların başka bir aşamasıdır. Elbette onun özgürlüğü için mücadele etmek ve de onunla sabırla beklemek, onun bize devrettiği ettiği mücadeleyi ısrarla sürdürmek yolumuz olacak. Hepimiz onun gibi kadın özgürlük mücadelesini gündemlerini ve görevlerimizi, yürütmeye devam edeceğiz.”