Melike Aydın

 

İZMİR - Tutsak yakını ve Barış Annesi Sultan Yağmekan, cezaevlerine dönük duyarlılık çağrısında bulunarak, “Tecrit kalkmazsa biz de tutsaklarla beraber hareket ederiz” dedi.

 

Türkiye ve bölge cezaevlerinde her geçen gün yaşanan hak ihlalleri artık işkenceyle tanımlanacak noktaya geldi. Tutsaklar sağlık hakkından, aile, avukat görüş kısıtlamasına, olumsuz karantina koşullarından hijyen malzemelerine ulaşıma kadar birçok hak ihlali ile karşı karşıya kalıyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye gelen, Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) İmralı Cezaevi’ne gitmemiş olması, 1999 yılından bu yana tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmemesi tepki çekerken, Türkiye ziyaretine dair ise somut herhangi bir veri sunmaması ise eleştiri konusu oldu. 

 

Bu gelişmeler yaşanırken, Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kalkması ve cezaevlerindeki hak ihlallerinin son bulması talebiyle 27 Kasım’da tutsakların başlattığı süresiz dönüşümlü açlık grevi ise devam ediyor.

 

Tutsak yakını ve Barış Annesi Sultan Yağmekan’ın oğlu Fırat Yağmekan Kırıklar Cezaevi’nde 13 yıldır tutsak. Sultan, tutsakların talebinin kendi talepleri olduğunu vurgulayarak, tutsakların mücadelesini büyütme çağrısında bulundu.

 

‘İnsanlıktan nasip almamışlar’

 

Sultan, devletin açlık grevlerini duymak istemediğini, çocuklarının devletin Kürtlere yaklaşımı nedeniyle cezaevinde olduğunu ifade etti. Sultan, “Katiller, tecavüzcüler, uyuşturucu dağıtıcıları serbest bırakıldı ama bizim çocuklarımız Kürt olduğu için hala içerde. Bizi Allah yarattı Erdoğan veya Türk devleti değil. Onlara boyun eğmeyeceğiz. Dilimizi yasaklıyorlar oysa başımızı kesseler dilimizden vazgeçmeyeceğiz. Oğlum geçen sene 3 ay açlık grevinde kaldı. Çünkü baskı var zulüm var. Hiç bunların çocukları yok mu vicdanları yok mu? İnsanlıktan nasip almamışlar mı? Milletvekillerimizi almışlar. Selahattin Demirtaş ne yapmış? Adalet ve hukuk mücadelesini verdiği için tutuklanmış” diye vurguladı.

 

‘Tecrit kalkmazsa biz de onlarla beraber davranacağız’

 

CPT’nin Türkiye’ye gelmesine rağmen Abdullah Öcalan’ın tutulduğu İmralı Cezaevi’ne gitmediğini ifade eden Sultan, “Neden gitmedi? O insan değil mi? Gözünü kulaklarını kapatmışlar. Sesimizi duymak istemiyorlar. Çocuklarımız orada biz rahat değiliz. Bizim çocuklarımız mı onlara zulüm yapıyor? Hayır, onlar zalimdir. Biz çocuklarımızdan kıymetli değiliz. Leyla Güven ölümden döndü. Leyla yine hapse atıldı. 5’er günlük açlık grevindeler. Talepleri yerine getirilene kadar açlık grevine devam edecekler. İmralı görüşü serbest olmalı. Tecrit kalkmazsa biz de onlarla beraber davranacağız. Biz bu zulmü kabul etmiyoruz” şeklinde ifade etti.

 

‘Sesimizi çıkarmazsak çocuklarımızı kaybedeceğiz’

 

Cezaevlerine karşı tepkisizliği eleştiren Sultan, “Kölelik değil mi bu? Alanlarda sesimizi İmralı için tutsaklarımız için duyuralım. Ben sadece tutsak annelerine değil tüm annelere sesleniyorum. Biz çocuklarımızdan daha mı kıymetliyiz. Biz çıkalım alanlara. Çocuklarımız sokaklarda esrar içiyor devlet buna tepkisiz kalıyor, sistem de bunu istiyor. Anneler buna da ses çıkarmıyor. Birlik olun seslerinizi birleştirin birlik ve beraberliğimiz başarmazsak teker teker çocuklarımızı kaybedeceğiz” diye belirtti.