
‘Ayşe Gökkan’ın mücadelesi iktidarı korkuttu’
- 09:05 1 Şubat 2021
- Güncel
İSTANBUL - İktidarın, Ayşe Gökkan’ı Kürt kimliği üzerinden hedef alıp tutukladığını belirten kadınlar, “Ayşe Gökkan’ın tutuklanmasıyla toplumun bütün öznelerine mesaj verilmek isteniyor. Rojava devrimine öncülük eden Kürt kadınlardan korkuyorlar. Bu korkularını büyütmeye devam edeceğiz” dedi.
Kürt kadın özgürlük mücadelesinin sembollerinden biri olan Tevgera Jinên Azad (TJA) Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan, önceki gün çıkarıldığı Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nce “örgüt yöneticisi olmak” ve “örgüt üyeliği” iddialarıyla tutuklanarak Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Ayşe Gökkan’ın kadın mücadelesindeki faaliyetlerinin illegalize edilmeye çalışıldığını ifade eden kadınlar, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde tutuklanma kararına tepki göstererek Ayşe ve mücadelesini sahipleniyor.
Kadınların Kurtuluşu’ndan Benazir Coşkun ve Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Sözcüsü Deniz Aktaş, Ayşe’nin tutuklanmasıyla iktidarın birleşik kadın mücadelesine mesaj vermek istediğini dile getirdi.
‘İktidar listesini üst sıralarına kadınları aldı’
Üniformalı şiddetinin, katledilme, kaybedilme ve cinsel şiddetin kendini daha fazla gösteren bir süreçten geçildiğini söyleyen Benazir, “İktidarın ve erkek devletin özellikle son dönemde listelerinin üst sıralarına kadınları aldığı bir gerçek. Farklı yüzleri olan ama birbiriyle ilintili pek çok araç ve yöntemle bu saldırı hali sürdürülüyor. Cezasızlık politikasıyla fail erkeklere bir parola gibi yayılan ‘Bana bir şey olmaz’ amentüsünün yanında, yargı-karakol-meclis denkleminde işletilen bir süreç var. Kadınların kurtuluş mücadelesinde özellikle öncü kadınların direkt hedef alınmasını, Leyla ve Ayşe üzerindeki son kararları bu kapsamda okuyabiliriz” ifadelerine yer verdi.
‘Ayşe kadınlara susmamayı salık vermiştir’
İktidarın hedefinde özelde Kürt kadınların olduğuna işaret eden Benazir, “Buradaki kadının da 'Kürt' olma hali daha derinlikli ezilme ve sömürülme ilişkisini daha yukarıdan hedef-ceza gerçekliğini de beraberinde getiriyor. Leyla ve Ayşe de abartısız onlarca gözaltı, yüzlerce yıllık yargılamalara rağmen hala susmayan ve tüm kadınlara da susmamayı salık veren sembolleşen isimlerdir. Bu bağlamda Kürt kadınlarına susun, Türkiye kadın hareketine ise yalnızlaştırın mesajı veriliyor” dedi.
Kadınların bu saldırılar karşısında kararlı bir şekilde hareket etmeye devam edeceğini vurgulayan Benazir, “Bugün herhangi bir kadına ya da herhangi bir kadın kurumuna yapılan saldırıyı dışımızdaymış gibi okumuyor aksine her birimize yapılmış sayıyoruz” diyerek birleşik mücadeleyi güçlendireceklerini dile getirdi.
‘Devrimci hareketin öznelerine mesaj verilmek isteniyor’
İktidarın büyük bir kriz içerisinde olduğunu bu nedenle de kadınlara saldırdığını kaydeden Deniz Aktaş ise “Faşist saray iktidarı, başta siyasetin en önemli politik özneleri olarak kadınlara saldırıyor. Kadınlar üzerinden aslında hem kadınlara hem de toplumun bütün öznelerine, devrimci demokratik hareketin öznelerine bir mesaj vermek isteniyor” ifadelerini kullandı.
Kürt kadınların ve sosyalist kadınların bedel ödeyerek mücadeleyi yükselttiğine dikkat çeken Deniz, kadınların mücadelesinin tecride, sömürgeci politikalara ve iktidarın bütün saldırılarına karşı öncülük eden bir mücadele olduğunu vurguladı. Deniz, bugüne kadar kadınların geri adım atmadığına, bu nedenle de iktidarın saldırılarının gözdağı vermek amacıyla yapıldığına işaret etti.
‘Rojava devrimine öncülük eden kadınlardan korkuyorlar’
Ezilenlerin Sosyalist Partisi’ne (ESP) yönelik saldırıları da hatırlatan Deniz, birleşik, örgütlü mücadele eden kadın hareketine yapılan saldırılarla mücadelenin bağının kopartılmaya çalışıldığını kaydetti. Ayşe Gökkan’ın 83 kez gözaltına alınmasına rağmen geri adım atmadığının altını çizen Deniz, “Rojava devrimine öncülük eden Kürt kadınlardan, sosyalist kadınlardan korkuyorlar. Bu korkunun sonucunda böyle bir saldırı ile geri adım attırabileceklerini sanıyorlar. Bedellerle büyüyen bu mücadele asla geri adım atmamıştır, atmayacaktır. Bu korkularını büyütmeye devam edeceğiz” dedi.
‘Örgütlülüğü büyüterek saldırılara cevap vereceğiz’
Bu yılın direniş yılı olacağına ve 8 Mart öncesi kadınlara saldırmanın boşuna geliştirilmiş bir hareket olmadığına işaret eden Deniz, “Eylemlerimiz terörize edilerek saldırıyla teslim alınmaya çalışılıyor. Ancak kadınlar örgütlülüğünü büyütmeye, direnişini büyütmeye hapishanelerden, sokaklardan yaşamın olduğu her alandan direnişi büyütmeye devam ediyor. Örgütlülüğümüzü büyüterek bu saldırılara cevap vereceğiz” şeklinde konuştu.