ANKARA - Roboski için Adalet Girişimi, katliamın 109'uncu ayında ‘adalet’ talebini yineleyerek, "Roboski katliamında adaletin sağlanması konusunda ısrarcıyız. Çünkü biliyoruz ki Roboski aydınlatılırsa, karanlıkta kalmış pek çok dava aydınlatılacaktır” dedi. 

 

Roboski için Adalet Girişimi, 19’u çocuk 34 sivilin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından gerçekleştirilen hava saldırısı ile katledilmesinin 109’uncu ayında ‘adalet’ talebiyle İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda basın metnini Roboski için Adalet Girişimi üyesi Tanju Gündüzalp okudu.

 

‘Hiç kimse yargılanmadı, hiç kimse cezalandırılmadı’

 

Katliamın üzerinden 9 yıl geçtiği ve adaletin sağlanmadığına dikkat çekilen açıklamada, “109 ay önce aralarında çocukların da bulunduğu; yaşamak için zorlu doğa koşullarıyla mücadele ederek geçimlerini sağlamak, harçlıklarını çıkarmak için yola çıkan insanlar evlerine ve ailelerine dönemedi. 28 Aralık 2011 gecesi saat 21.30 ile 22.24 arasında üzerlerinde atılan 4 bomba ile katledildiler. Katliam alanına sağlık ekipleri giremedi ve bugün belki yaşaması mümkün olanların da ölmelerine göz yumuldu. O akşam Roboski’de insanlık adına her şey durdu ve her evde acının en derini yaşandı. Aileler cenazelerini katırlara ve römorklara yükleyerek taşımak zorunda kaldılar. O günden bu yana adalet adına attıkları her adımda engellemelerle, hukuksal olarak önlerinin kapatılmasıyla ve güçlü bir cezasızlık politikası ile karşılaştılar. Hiç kimse yargılanmadı, hiç kimse cezalandırılmadı. Bütün bu hukuksuzluğa rağmen adalet talep eden ailelere karşı davalar açıldı, aile bireyleri cezaevlerine konuldu, hak aramanın cezalandırıldığı fiili bir durum yaratıldı” ifadelerine yer verildi.

 

‘Adaletin sağlanması konusunda ısrarcıyız’

 

Yaşam hakkına yönelik ihlallerin arttığının kaydedildiği açıklamada şunlar belirtildi: “Şehirlerde insanlar kaçırılıyor, işkence ediliyor. Kaçırılan insanlardan haber alınamıyor. Yakınlarının yerini soran ve ortaya çıkarılmasını isteyenler cezalandırılıyor. İşçiler, emekçiler, öğrenciler de dahil olmak üzere toplumun her kesiminin hak arayışı önlerine suç olarak geliyor. Bütün bunlar elbette ki cezasızlığın sonuçlarıdır. Roboski katliamında adaletin sağlanması konusunda ısrarcıyız. Çünkü biliyoruz ki Roboski aydınlatılırsa, karanlıkta kalmış pek çok dava aydınlatılacaktır. Ankara’nın karanlık koridorlarında cezasızlık ile ödüllendirilmiş vakalar açığa çıkacaktır. Kaybedilen ve faili meçhul 17 bin insan için adaletin sağlanmasının önü açılacaktır. Cumartesi annelerinin bu topraklarda en uzun erimli mücadelesinin amacı; tüm bu faili meçhul vakaların ortaya çıkarılması, yakınlarına ne olduğunun bilinmesi ve adaletin sağlanmasıdır. Bu taleplerin bile yasaklandığı yerde insani olan ne varsa, adil olan ne varsa onun için mücadele edilmesi hepimizin görevidir. Adalet hepimize lazım, barış hepimizin umududur."

 

‘Roboski’ye adalet gelmeden Türkiye'ye adalet gelmeyecektir’

 

Roboski’de yaşanan insanlık dramının unutturulmaya çalışılması ile yeni demokratik bir yaşamının mümkün olmayacağının vurgulandığı açıklamada, “Roboski'ye adalet gelmeden Türkiye'ye adalet gelmeyecektir. Başta Roboski olmak üzere tüm insan yaşamını ve özgürlüklerini ortadan kaldıran savaşa ve şiddete karşı, hepimiz itiraz hakkımızı kesintisizce kullanacağız. Yaşadıklarımızın aslı; devlet, cezasızlık, savaş ve adaletin olmayışıdır. Biz, adalet arayışının, bir arada ve barış içerisinde yaşamanın tarafıyız. Devlet ve iktidar şiddetine karşı, Roboski ve tüm katliamlar için adaleti talep etmek adına bir araya geleceğimiz ve adaleti sağlayacağımız güne kadar yataklarımızda rahat uyumayacağız, uyutmayacağız da. ‘İnsan olarak ne yapabilirim?’ sorusunu soran herkese her ayın 28. günü sesleneceğiz, hatırlatacağız ‘gelin sesimizi birlikte yükseltelim’ diyeceğiz. Roboski, devletin ve iktidarın sınavıdır. Bu topraklarda ‘Barış ve Adalet’in yolu, mutlaka ve önce Roboski’den geçecektir” denildi.