Rojda Seyidxan

 

QAMIŞLO - Cizîr’deki özerkliğin kuruluşunun 7’nci yıldönümü dolayısıyla konuşan Qamışlo Kantonu Eşbaşkanı Perwin Yûsif, “Cizîr’deki demokratik özerklik ilanında kadınlar çok önemli gelişmelere imza attı ve özerkliğin ilanına kadınlar öncülük yaptı” dedi. 

 

Kuzey ve Doğu Suriye’ye bağlı Cizîr’de 21 Ocak 2014’te demokratik özerklik ilan edildi. Kadınların öncülüğünde gerçekleşen bu ilanla beraber özerkliğin hayata geçmesiyle beraber yeni bir sistem oluşturuldu. 

 

Cizîr’deki özerkliğin kuruluşunun 7’nci yıldönümü dolayısıyla Qamışlo Demokratik Özerklik Eşbaşkanı Perwîn Yûsif ajansımıza konuştu. 

 

‘Demokratik özerklik kadın devriminin eseridir’

 

Cizîr’deki özerkliğin ilanının tüm halkların emeği olduğunu kaydeden Perwîn, “Suriye devrimi gerçekleştiği zaman, Kürt halkı örgütlülüğünü ve birliğini oluşturdu ve tüm bölgede aynı zamanda çalışmalarını başlattı. 2012 yılında Kuzey ve Doğu Suriye halkı devrimi zaferle taçlandırmak için varlık yokluk savaşı yürüttü. Demokratik özerkliğin ilanı tüm devrimin kazanımlarını korudu. Demokratik özerklik kadın devriminin eseridir” dedi. 

 

‘ Demokratik özerklikte kadınlar önemli bir rol oynadı’

 

Özerkliğin ilanında kadınların oynadığı role dikkat çeken Perwîn şöyle devam etti: “Özerklik ilan edildiğinde yönetiminde yüzde 50 cinsiyet kotası uygulandı. Her kurumda eşbaşkanlık sistemi esas alındı. Bu konuda çok önemli adımlar atıldı. Daha önceki sistemde toplum üzerinde çok fazla baskı vardı. Çok büyük hak ihlalleri ve adaletsizlik yaşanıyordu, kadınların neredeyse tüm hakları elinden alınmıştı. Demokratik özerklik projesi ile kadınlar hakları yeniden tanımlandı ve adaletsizlik ortadan kaldırılmış oldu.” 

 

‘Demokratik ve eşit bir şekilde yaşıyoruz’

 

Halkın bir yandan savaştığını bir yandan da kendi sistemini oluşturduğunu ifade eden Perwîn, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Yıllardır topraklarımız üzerinde birçok savaş yaşandı. Egemenler ulus devlet sistemini inşa etmek için birçok yerde kan döktü ve tüm haklarımız elimizden alındı. Halkın kendi istediği sistemin kurulmasına izin vermediler. Tüm bu kaos ve kriz içerisinde bizler kendi sistemimizi inşa ederek kendi devrimimizi geliştirdik. Demokratik özerklik için binlerce insan fedaice direndi ve yaşamını yitirdi. Bizler kendi sistemimizde bundan böyle daha fazla ısrarcı olacağız. Bugüne kadar inşa ettiğimiz bu sistemde ilk defa Kürt Arap, Hıristiyan ve diğer halklarla birlikte ortak bir sistem içerisinde demokratik ve eşit bir şekilde yaşıyoruz. Tüm halklar kültürüyle, diliyle, kimliğiyle ve farklılığıyla demokratik özerk sistemde yaşıyor.”