
'Demokrasi cephesi için güçlü bir birleşik mücadele gerekli'
- 09:06 15 Ocak 2021
- Güncel
İSTANBUL - HDP ve HDK bileşenlerine dönük gözaltı ve saldırılarına karşı birleşik mücadele ve güçlü bir demokrasi cephesi kurulması gerektiğini vurgulayan siyasetçiler, muhalif kesime cesaretle hareket etme çağrısı yaptı.
İzmir merkezli yürütülen soruşturma kapsamında dün 12 ilde yapılan eş zamanlı ev baskınlarında aralarında Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Sosyalist Kadın Meclisi (SKM), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üye ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) yöneticileri ile Etkin Haber Ajansı (Etha) muhabiri Pınar Gayıp’ın da olduğu 48 kişi gözaltına alındı. Yapılan bu gözaltılar ile muhalefetin baskılanmaya çalışıldığını söyleyen siyasetçiler, çözüm olarak da birleşik mücadeleye işaret etti.
İdil Uğurlu: İktidar sıkışmış durumda
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, ESP ve Kaldıraç’ın bileşenleri olduğunu hatırlatarak, son dönemde her güne gözaltı operasyonu sığdırıldığını belirtti. Artan birleşik bir mücadelenin olduğunu söyleyen İdil, “Gözaltılarla çalışmalarımız aksatılmak isteniyor. Dağıtma ve zayıflatmaya yönelik bir saldırı bu. Çünkü çok sayıda kişi gözaltına alınıyor. Ama hiçbir bileşenimiz bu gözaltılar ve tutuklamalarla bir yılgınlık yaşamıyor. Aslında iktidar aşırı derece sıkışmış olmanın verdiği bir telaşla sürekli gözaltılarla göz açtırmamaya çalışıyor. Neredeyse mahallelerin giriş ve çıkışlarına kelepçe vuracak duruma geldiler. Kendilerinin yaşadığı bu acizliği denetim toplumu oluşturma ve sürekli denetleme, gözaltına alma gibi bir yöntem deniyorlar. Ama bunlar bizi yıldırmayacak biz yolumuza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Muhalif kesimler HDK ve HDP ile bir araya gelmekten korkamamalı’
HDK ve HDP bileşenlerinin ülkede en güçlü muhalefeti yaptığını vurgulayan İdil, Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyıma karşı ortaya koyulan protestolarla beraber toplumda dalga dalga hareketlenmelerin olduğunu söyledi. İdil, HDK bileşenlerinin ve HDP’nin verdiği umuttan toplumun etkilendiğini ifade ederek, “AKP-MHP bloğunun yeni ittifak arayışları da var. Kendileri ittifaklarını büyütmeye çalışırken bir taraftan da daraltmaya çalışıyorlar. Bunlar bunun bir uzantısı olarak değerlendirilebilir. Muhalif olan kesimler HDK ve HDP ile bir araya gelmekten korkamamalı. Tabi ki farklılıklarımız, özgünlüklerimiz olacak ama ilkesel duruşlarımızdan taviz vermeden ortaklaşıp mücadeleyi büyütebiliriz. Toplumsal örgütlenmeyi büyütebiliriz. İktidar bu birleşmeyi engellemek ve olabildiğince küçültmek amacı. Sessiz kalındıkça, kendini bu sorunların dışında gördükçe saldırılar daha da büyümeye başlıyor. O nedenle de korkmadan bir araya gelerek, örgütlenerek, mücadele etmek gerekiyor. Sokakları kullanmaktan çekinmesinler. Hep birlikte yan yana gelince bu mücadele büyür. Birleşik mücadele ile örgütlenmeliyiz” çağrısında bulundu.
Elif Torun: Bize diz çöktüremiyorlar
Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun da HDP üzerinde açık olarak bir saldırı gözlendiğini vurguladı. Elif, “HDP üzerinden Kürtlere, halklara, devrimcilere, sosyalistlere topyekün bir saldırı söz konusu. Saray faşizminin yeni bir siyasi soykırımı ile karşı karşıyayız. Bizlere diz çöktüremiyorlar. Faşizme karşı birleşik mücadelede ısrarcı olduğumuz için iktidarda bir korku yaratıyor. HDP’nin son süreçte halklar tarafından desteklenmesi, bu saldırılara rağmen saldırıları geri püskürtmesi ve ayakta durması onlardaki korkuyu derinleştiriyor. AKP-MHP faşist bloğu kendine muhalif gördüğü (bu muhaliflik te en çok HDP ve bileşenleri üzerinden oluyor) bunlar üzerinde korku ve sindirme politikası yatıyor bu saldırıların altında” diye belirtti.
Dün yapılan baskınlara dikkat çeken Elif, parti binalarında yaratılan tahribatlara işaret etti. Elif, devrim ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının yırtılarak lavabolara atıldığını ifade ederek, “Bu siyasi soykırımların ötesinde korkunun en üst boyutunun geldiği bir çizgi diye değerlendirmek lazım” diye ekledi.
‘Birleşik mücadele cephesi oluşturulmalı’
Bu gözaltıların kadın boyutunun da okunması gerektiğinin altını çizen Elif, 2020’de ivme kazanmış bir kadın mücadele hattının olduğunu kaydetti. Bunun iktidarların gözünü korkuttuğunu vurgulayan Elif, şunları söyledi: “İvme kazanan bu mücadele hattına karşı daha çok kadınlara, LGBTİ+’lara, translara saldırılar çoğalıyor. Geçen hafta gözaltına aldıkları LGBTİ+ arkadaşlarımıza uyguladıkları çıplak arama ve tecavüz tehdidi şimdi de SKM’li yoldaşlarımıza başta Özlem başkana, yapılan gözaltılar. Bunlar bizim kız kardeşlerimiz. Saldırılar siper yoldaşlarımıza yapılan saldırılardır. Biz böyle değerlendiriyoruz. Saray faşizmine karşı kesinlikle sosyalistler olarak birleşik mücadele cephesini oluşturmak zorundayız.”
Elif, gözaltına alınan yoldaşlarının derhal serbest bırakılmasını isteyerek, topyekun bir güç ve kuvvet birliği yapılması gerektiği mesajı verdi.
Canan Yüce: İktidar örgütlü güçleri bertaraf etme telaşında
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce de gözaltıları “İktidar, faşizmin kurumsallaşması yürüyüşünde önünde barikat olarak gördüğü sosyalist yapıları ve Kürt örgütlü güçlerini bertaraf etme telaşında” şeklinde yorumladı. Her türlü örgütlü hareketin iktidar için tehdit olduğunu belirten Canan, “Aynı zamanda HDP bağlamında Kürtlerle yan yana gelişi kriminalize ederek, bu eksende oluşacak bir demokrasi mücadelesi hattının önünü almaya çalıştığını da görmek mümkün. Kürt-Türk halklarının ortak mücadelesi, sınıf mücadelesini de içereceğinden AKP-MHP faşist bloğu tarafından antidemokratik, hukuksuz her yöntem kullanılarak önünü almaya çalıştıkları kesin” dedi.
‘İlk hedefe konulan örgütlü kadın güçleri’
21’inci yüzyılın kadın direniş yılı olduğu hatırlatmasında bulunan Canan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Şili’den Sudan’a, Rojava’dan Türkiye’ye değin kadınlar isyan ediyor. İsyan dalgası, direnişler kalkışmaya da evrilecektir. Dünya ölçeğinde olagelenlerin bu topraklarda da sesini duyduklarına eminim. Muhalefetin kadınlar ayağında da ilk hedefe oturtulan örgütlü kadın güçleri oluyor dolayısıyla. Kadın iradesi, inadı çok daha güçlü, bunun farkındalar. Siyaset yapan kadınların yeniden üretim sürecine ket vurma olasılığını da görüyorlar. Öncü niteliğinde bir oluşumun olasılıkları bu iktidarı korkutuyor. Rojava’da IŞİD karşısında alınan kadın yengisinden tutun, 8 Mart’larda geri adım atmayan kadınların öfkesi hedefe oturtuluyor.”
Canan, iktidarın bu saldırı telaşına karşı muhalefetin cesaretle hareket etmesi gerektiğinin altını çizerek “Tek seçeneğimiz bütün farklılıklarımıza rağmen en geniş yelpazede demokrasi güçleriyle ve toplumsal dinamiklerle yan yana gelmek” şeklinde konuştu.
Elif Bulut: Bileşenlere saldırı ile HDP’ye mesaj veriliyor
HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut da özellikle iktidarın MHP kanadının partilerinin kapatılması ile ilgili ciddi uğraşlar verdiğinin altını çizerek, “Tam da bu dönemde yapılan operasyon tesadüf değil. İktidar hem HDP ile birlikte olanlara hem de HDP’ye, ‘ biz sizin kapatılmanız, siyaseten hareket alanını daraltmak, iş yapamaz hale getirmek için sonuna kadar uğraşacağız’ mesajını veriyor. HDP’yi kapatmanın hazırlık yöntemleridir. ESP’ye yapılanda devrimcilerin pratik yürüttüğü faaliyetlere karşı, HDP ile birlikte hareket etmesine karşı yapılan bir operasyondur” dedi.
‘İktidara karşı mücadele edenlere tahammül yok’
İktidarın kadın siyasetçileri hedef almasına da değinen Elif, “Zaten iktidara karşı mücadele edenlere tahammülleri yok. Bir de tüm bu mücadele içinde kadınların varlığına hiç tahammülleri yok. Kadınların korkusuzca alanlarda çalışıyor olması, kendilerine karşı mücadele ediyor olması onların siyaset ve hareket alanını daha da daraltan bir şey. Kadınların bu kararlı duruşu karşısında böyle bir cevap vermek istiyorlar bizlere. Biz bu operasyonlar karşısında geri adım atmıyoruz. Devletin karanlık politikalarına karşı insanları da örgütlenmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.