Hedef gösterilen öğrenci: Mücadeleye devam edeceğiz

  • 09:04 15 Ocak 2021
  • Güncel
İSTANBUL - Boğaziçi Üniversitesi eylemlerine katıldığı için “havuz” medya tarafından hedef gösterilen ve gözaltına alınan SGDF’li Deniz, suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti. Deniz, “Demokratik, özerk, cins özgürlükçü üniversite istiyoruz. Bu taleplerimiz için mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
 
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından atanan kayyım rektöre tepki göstermek amacıyla eylem ve etkinliklerine devam ediyor. Geçen hafta basın açıklaması yapan öğrenciler, “Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” ve “Polise mukavemet” iddialarıyla evlerine yapılan baskınla gözaltına alınarak çıplak arama gibi birçok işkenceye maruz bırakılmıştı.  Bazı öğrencilerin evlerinin duvarları polisler tarafından yıkılmış, kapıları kırılmış ve evleri talan edilmişti. Baskın öncesi havuz medyada yer alan haberlerde basın açıklamasına katılan öğrenciler “terörist” denilerek hedef gösterilmiş ve akabinde de evlerine baskın yapılarak gözaltına alınmaları dikkat çekmişti. Öğrenciler serbest bırakılmaları ardından bu kez de televizyon programlarında hedef gösterildiler.
 
Bu öğrencilerden biri olan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi Deniz, ajansımıza konuşarak, tüm öğrencilerin taleplerinin demokratik üniversiteler olduğunu ve bunun için mücadele edeceklerini söyledi.
 
‘Taleplerimize rağmen kayyım rektörler atanıyor’
 
Deniz, Türkiye’nin birçok üniversitesine rektör atandığını ve öğrencilerin antidemokratik uygulamalarla karşı karşıya kaldığını kaydederek, öğrencilerin özerk-demokratik üniversite talebi olduğunu vurguladı. Talepleri doğrultusunda bir araya gelen Boğaziçili öğrencilerle birçok üniversite öğrencisinin taleplerinin ortak olduğuna dikkat çeken Deniz, “Taleplerimizi yinelememize rağmen kayyım rektörler atanmaya devam ediyor. Üniversiteler siyasi iktidarın kendi ideolojik propagandasını yaptığı yerlere dönüştürülmeye çalışılıyor” dedi.
 
‘Tüm üniversitelilerin talepleri ortak’
 
Boğaziçi direnişinde “Boğaziçili öğrenciler yoktu” söylemlerine karşın Deniz, “Evet, orada sadece Boğaziçili öğrenciler yoktu. Çünkü bizim sorunlarımız ve taleplerimiz ortak. Hepimiz antidemokratik uygulamalardan ve kayyım rektörlerden rahatsızız. Demokratik, özerk, cins özgürlükçü üniversite istiyoruz. Bu taleplerimiz için mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu. İktidarın neden gençliği hedef aldığının sorgulanması gerektiğine işaret eden Deniz, “İktidar, gençliğin siyaseten rejime karşı en keskin mücadeleyi verebileceğinin farkında” ifadelerini kullandı.
 
‘Terörist diye hedef gösteriliyoruz’
 
Üniversiteye sadece kayyım atanmadığını aynı zamanda polisler ile de baskı altına alınmaya çalışıldığını söyleyen Deniz, “İktidar gözaltı ve baskı politikalarıyla öğrencileri sindirmek istiyor. Hatta daha da ileri gidiyor, ‘bunlar terörist’ diye hedef gösteriyor. Hedef gösterilenlerden birisi de benim. Biz demokratik taleplerimizi yinelemek için oradaydık. Aradan iki gün geçti ve tekrar bir basın açıklaması olacaktı, bize ‘siz basın açıklamasına katılmayın’ der gibi tekrar bir operasyon yaptılar” diye ekledi.
 
‘Bu ülkede herkes terörist olabilir‘
 
Boğaziçi direnişine katılan öğrencilere “terörist” denilmesine tepki gösteren Deniz, şunları belirtti: “Terör halka korku saçan demek biz ise kimseye korku saçmıyoruz. Artık sokaktan geçen birinin bile terörist ilan edileceği noktaya geldik. Çünkü terörist halka korku saçan değil, siyasi iktidar ile aynı düşünmeyen insan anlamında kullanılıyor. Eğer siyasi iktidarlar aynı düşünmüyorsak, taleplerimiz onların uygulamalarıyla uyuşmuyorsa biz teröristiz o zaman. Havuz medyada pratikleriyle bunu bize gösterdi. Bu ülkede herkes terörist olabilir.”
 
‘Kaçma şüphemiz olmamasına rağmen evlerimiz basıldı’
 
İktidarın mücadelenin en önünde olan kadınları ve LGBTİ+ bireyleri hedef aldığını ifade eden Deniz, “Bir kadın olarak benim hedef gösterilmem ya da LGBTİ+ bireylerin, muhalif öğrencilerin olması özellikle seçilmiş olmamızın sebebi bu. Tamamen siyasi iktidara karşı mücadeleyi yürütebilecek isimler. Öncesinde hedef gösterildik sonrasında şafak operasyonuyla gözaltına alındık. Burada hukuksuzluğu çok net bir şekilde görebiliyoruz. ‘2911’ ile ‘polise mukavemet’ suçlamaları ve kaçma şüphesi olmamasına rağmen evlerimiz yaşam alanlarımız talan edilerek operasyon yapılmasının hukuki bir dayanağı yoktur. Hukukun böyle bir kararı olmamasına rağmen, ‘ Terör örgütü üyesi’ diyerek, isim ve soy isimlerimizle resimlerimizle kanallarda hedef gösterildik. Bunlar hem bizim zarar görmemizi hem de hukuku etkiler. Biz bunun karşısında da gerekli suç duyurusunda bulunacağız” diye söyledi.
 
‘Suç işlemeye son verin’
 
“Havuz” medyanın yayınlarına tepki gösteren Deniz, “Bu hukuki bilgilere gözaltı kararlarına daha çıkmadan nasıl ulaşabildiler? Kararları ne yönde etkiliyorlar?  Bunların sorgulanması gerekiyor. Toplumu ve yargıyı etkilemek suçtur. Bu suçları işlemeye son verin” diye seslendi.