
2020'de direnenler: Özsavunma ile şimdi özgürlük zamanı
- 09:01 22 Aralık 2020
- Güncel
Safiye Alağaş
DİYARBAKIR - Kadınlar 2020’yi, Gülistan Doku’nun kayıp olması, İpek Er ve Gercüş’te yaşanan tecavüz olayına, doğa talanına, eşbaşkanlığa yönelik saldırılara ve tecride karşı mücadele ederek geçirdi. “Em Xwe Diparêzin” kampanyası ile kadınlar özsavunmanın önemine dikkat çekerek bu kampanyayı 2021’e de taşıyacak.
Türkiye’de ve bölgede kadına yönelik erkek-devlet uygulamalarına karşı yıl boyunca direniş ön safhadaydı. Özellikle bölgede yürütülen özel savaş politikalarına karşı kadınlar, mücadelesini her alanda sürdürdü. Söz konusu politikalar karşısında sessiz kalmayan kadınlar, gerek sosyal medyada gerek alanlarda baskılara, gözaltılara ve tutuklamalara karşı ayaktaydı. 2020'nin ilk ayından bu yana bölge kentlerinde kadınların baskılara karşı direnişini derledik.
Pandemiye karşı kadınlar sosyal medyada
2020 yılı bölgede eşbaşkanlığa yönelik saldırılara karşı mücadele, uzman çavuşların çocuklara yönelik tecavüzlerine karşı geliştirilen eylemler ve “Gülistan Doku nerede” sorusuyla başladı. Koronavirüs (Covid-19) salgınından dolayı sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle alanlara çıkamayan kadınlar, eylemlerini sosyal medyaya taşıdı.
Meclis’te ‘Gülistan Doku nerede’ diye soruldu
Kadınlar, 2020’ye “Gülistan Doku nerede?” diye sorarak başladı. Dersim Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku’nun 5 Ocak’tan bu yana haber alınamadı. Aynı üniversiteden arkadaşları Gülistan’a sahip çıkılması çağrısında bulunduğu sırada polisin gazlı saldırısına maruz kaldı. Tevgera Jinên Azad ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi üyeleri, Gülistan’ın bulunması için açıklama yaparken, HDP’li vekiller de soru ve araştırma önergeleri ile konuyu Meclis’e taşıdı.
İnsan Hakları Derneği ve kayıp yakınlarının 18 Ocak’ta gerçekleştirdiği 571’inci hafta eyleminde Gülistan Doku’nun bulunması için etkin soruşturma yürütülmesi çağrısında bulunuldu.
Gülistan’ı arama çalışmaları devam ederken yaşanan bir diğer gelişmede Pertek’te yaşanan cinsel istismar oldu. İlçedeki istismara tepki gösteren kadınlar Seyit Rıza Meydanı’nda açıklama yaptı. Kadınlar açıklamada, cinsel istismar ve şiddet vakalarında görülmemiş bir artışla karşı karşıya olduklarını, bunların tesadüf olmadığına dikkat çekti.
Kayyımın ilk icraatı kadın kurumunun tabelasını indirmek oldu
HDP’li belediyelere yönelik baskılar yılın başında da devam etti. 7 Aralık 2019’da evine yapılan baskınla gözaltına alınan Van’ın ilçelerinde Muradiye Belediye eşbaşkanları görevden alınarak yelerine kayyım atandı. Kayyımın göreve gelir gelmez ilk icraatı ise 17 Ocak’ta kadınlar öncülüğünde açılan Ayşe Şan Kitap ve Konukevi’nin tabelasını indirerek kurumu kapatmak oldu.
HDP 3'üncü Büyük Kadın Konferansı’nı gerçekleştirdi
HDP’li kadınlar öncülüğünde “Özgürlükte ısrarlı mücadele de kararlıyız” ve “Em di azadiyê de bi israr di têkoşînê de bi biryar in” şiarıyla 3’üncü Büyük Kadın Konferansı Ankara'da gerçekleşti. Türkiye’nin birçok yerinden 400 kadın konferansa katıldı. İki gün süren konferans Kürtçe simültane çeviri ile iki dilli gerçekleştirildi. Konferansın sonuç bildirgesinde, "Bizler Türkiye ve Kürdistan başta olmak üzere Ortadoğu ve tüm yeryüzünde bir kadın enternasyonal ağı kurmayı her geçen gün daha da somutlaştırırken; onlar bölündükçe bölünüyor, ayrıştıkça ayrışıyorlar. Bir kere daha bütün iddia ve kararlığımızla yineliyoruz; 2019 direniş yılımızdı, 2020 biz kadınların zafer yılı olacak” denildi.
DTSO Kadın Meclisi kuruldu
Kadınların yıl içindeki önemli kazanımlarından biri de ekonomik alanda gerçekleşti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO), kadınların sahada güçlendirilmesi, kadın girişimci sayısının arttırılması ve kadın üyelerin karar alma mekanizmalarına katılımı teşvik amacıyla kendi bünyesinde Kadın Meclisi’ni kurdu. Türkiye’de bir olan DTSO Kadın Meclisi, 27 Nisan’da yapılan seçimle 48 kişilik üyelerini seçti. 23 Mayıs’ta ilk toplantısını yapan Kadın Meclisi, 11 kişilik yönetim kurulunu belirleyerek çalışmalarına başladı.
'Kadın özgürlüğü için varız'
TJA, “Kadınız özgürlüğümüz için varız. Değişim için ayaktayız” şiarıyla 3'cü konferansını Diyarbakır'da gerçekleştirdi. Bölge kentlerinden gelen 700 kadının katılımıyla gerçekleşen konferansa uluslararası çok sayıda kadın örgütlerinin temsilcileri katıldı. Kadınlar “Kadın özgürlüğü ve eşitliği temeline dayalı savaşsız, sömürüsüz bir dünya” için tartışmalar yürüttü. Konferansın sonuç bildirgesinde “Rojava’dan Şengalli kadınlara, Cumartesi Anneleri’nden Beyaz Tülbentli Anneler’e, Şili’de Las Tesis dansıyla erkek-devlet şiddetine karşı ‘Tecavüzcü sensin, katil sensin’ diyerek tüm dünyaya yayılan kadın çığlığından İran ve Lübnan’a dünyanın her yerinde erkek egemen zihniyetinin cinsiyetçi, milliyetçi ve dinci saldırılarına karşı zindanlarda ve yaşamın her alanında kadın özgürlük mücadelesini direnerek büyüten tüm kadınları yüreğimizde harlanan özgürlük aşkıyla selamlıyoruz” denildi.
15 Şubat'a dikkat çekildi
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 9 Ekim 1998’de başlayan ve 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye teslim edilmesiyle devam eden uluslararası komploya ilişkin 14 Şubat tarihinde yazılı açıklama yayınlayan TJA, tarih boyunca iktidarların varlıklarını sürdürme, baskı politikalarını hayata geçirmek için başvurduğu yöntemlerin başında komplonun geldiğine dikkat çekerek, bu komplo uygulamasının yüzyıllardır Kürt ve Ortadoğu halklarına karşı iktidarlar tarafından kullanıldığının altını çizdi.
8 Mart hazırlıkları
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne sayılı günler kala kadınlar yine alanlardaydı. Van, Hakkari, Iğdır, Mardin, Diyarbakır, Urfa, Batman ile birlikte tüm ilçe ve mahallerde engellemelere rağmen 8 Mart bildirileri dağıttı. Kadınlarla bir araya gelerek şölenler gerçekleştiren TJA öncülüğünde kadınlar, 8 Mart'ın önemine dikkat çekti. 8 Mart kapsamında Batman'da, Şırnak'ta Diyarbakır'da ve Van miting gerçekleştirdi. HDP Kadın Meclisi ise 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında kent kent planlama çıkardı. “Biz kadınlar özgürlükte ısrarlı, mücadelede kararlıyız” sloganıyla Şubat sonu itibariyle Türkiye'nin birçok kentinde gerçekleştirerek eylem ve etkinliklerle kadına yönelik artan şiddet politikaları ve emek sömürüsüne dikkat çekti. HDP Genç Kadın Meclisi, 8 Mart kapsamında Diyarbakır'ın Sur ilçesinde “Cebinde 1 Lira olsa da kadın dayanışması yaşatır” pankartı asarak kadın katliamlarına dikkat çekti. TJA ve HDP Şırnak Kadın Meclisi 8 Mart etkinlikleri kapsamında Cizre'de de Dengbêj Divanı düzenledi. Dengbêj kadınlar klamları ile salona renk katarken, kadınlar, klamların ardından halaylar ve zılgıtlar çekti.
Newroz pencere ve balkonlarda kutlandı
Pandemi nedeniyle sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle 2020 Newroz’u çeşitli eylem ve etkinliklerle kutlandı. HDP Kadın Meclisi Twitter hesabında, "Ayrı yerlerde olsak da milyonlar olarak yürek yüreğe Newroz'u hep birlikte kutluyoruz. Evlerimizin balkonlarında pencerelerinde, cep telefonu ışıklarımızla, el fenerlerimizle, çakmak, zılgıt ve stranlarımızla Newroz'u kutluyoruz" dedi. TJA’da Newroz Bayramı dolayısıyla yazılı açıklama yayınladı. Tüm halkların Newroz Bayramı’nın kutlandığı açıklamada, özgür yaşamda ısrarcı olunacağının da altı çizildi. TJA açıklamasında koronavirüs nedeniyle kitlesel kutlamaların iptal edildiğini anımsatarak, “Bu yıl ayrı mekanlarda, şehirlerde olsak da, balkonlarımızdan, camlarımızdan telefonlarımızla, ışıklarımızla, zılgıtlarımızla Newroz'un diriliş ruhunda buluşalım” dedi.
Eşbaşkanlık hedef alındı
Mart aylarının son günlerinde yine kayyımlar devredeydi. 23 Mart’ta HDP’li Batman, Silvan, Lice, Eğil ve Ergani belediye eşbaşkanları görevden alınarak yerlerine kayım atandı. Eşbaşkanların görevden alınmasına tepki gösteren TJA, eşbaşkanlık sisteminden vazgeçmeyeceklerini vurguladı. TJA 31 Mart tarihinde pandeminin cezaevlerinde yayılmadan önce tutsakların tahliye edilmesi için “#HayatEveSığarZindanlaraSığmaz” etiketi ile sosyal medyaya başlattığı eylemde Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulundu. Yine Rosa Kadın Derneği de “GülistanDoku87GündürNerede" etiketiyle eylem gerçekleştirdi.
Görünmeyen emek
Kadınların dikkat çektiği bir diğer önemli konu ise sığınaklar oldu. Rosa Kadın Derneği 7 Nisan’da sığınakların mevcut durumuna ilişkin yaptığı açıklamada, kadınların ev işleri, çocuk, yaşlı ve hasta bakımı gibi eşitsiz cinsiyet rollerinin yüklenicisi olarak, yaşanan pandemi sürecinde en çok zorlanan kesim olduğu vurgulanarak, sistemin hiç olmadığı kadar kadının ev içinde görünmeyen emeğine ihtiyaç duyduğu ve kadının evde kalabilmesi adına ev dışındaki tüm yolları kapattığı kaydedildi.
Gülistan Doku için 100’üncü gün eylemi
Gülistan Doku’nun kayıp oluşunun 100’üncü günü olan 13 Nisan’da kadınlar, "#Gülistansız100gün" etiketi ile eylem yapıldı. Binlerce kadın yaptığı paylaşımlar ile Gülistan'ın akıbetini sordu. Gülistan'ın kayıp olmasının 109’uncu gününde fail "#ZaynalHesapVer" etiketi ile sosyal medya eylemi yapıldı. Birçok sosyal medya kullanıcısı Gülistan’ın kaybolmasından sorumlu görülen erkek arkadaşı Zainal Abarokov başta olmak üzere tüm sorumluların hesap vermesini istedi.
Birleşik Kürt Kadın Platformu, 19 Nisan tarihinde yaptığı yazılı açıklamada, Kürtlere birlik çağrısı yaptı ve “Kürtler düşmanın oyununa gelmemelidirler. Buna karşı Kürtler birleşmeli, mücadeleyi yükseltmelidirler” dedi.
'Kürt Dil Bayramı’ kutlandı
Kürt Kadınlar Birliği, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı dolayısıyla bir video yayınladı. Çok sayıda kadının yer aldığı videoda, “Kürt Dil Bayramı kutlu olsun. Dil varlığımızdır, kimliğimizdir. Dilimiz evimizdir. Kürt dili ulusal birliktir, özgürlüktür. Yaşasın Kürt dili" mesajı verildi. Yine TJA aktivistleri, Diyarbakır'da Kürt Dil Bayramı'na ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi.
Kadın katliamlarına karşı insan zinciri
Pandemi süresince kadına yönelik şiddetteki artış ve infaz yasası ile beraber kadına ve çocuğa yönelik işlenen suçların faillerinin serbest bırakılmasına karşı Diyarbakır’da çok sayıda kurum temsilcisi ve kadınlar, Yenişehir ilçesinde insan zinciri oluşturdu. Kadınlar, Ofis semtindeki kavşağında bulunan parka doğru zılgıtlar eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi. 17 Mayıs’ta ise HDP Kadın Meclisi, şiddete maruz bırakılan, tutuklanan ve çalışan kadınlar için hazırladıkları dayanışma videosunu sosyal medya hesabı üzerinden “Yalnız değiliz, birlikte güçlüyüz” mesajıyla video yayınladı.
Rosa Kadın Derneği'ne operasyon
Baskıların her geçen gün arttığı bölgede 22 Mayıs tarihinde sabah saatlerinde Diyarbakır merkezli gerçekleştirilen siyasi operasyonlar sonucu çok sayıda kadın siyasetçi ve aktivist gözaltına alındı. Aralarında Rosa Kadın Derneği Yöneticisi Fatma Gültekin ve çok sayıda TJA aktivisti ile siyasetçi gözaltına alındı. Rosa Kadın Derneği’ne de polislerce baskın düzenlenerek birçok evraka da el konuldu. Operasyonun ardından Türkiye'de bulunan 71 kadın kurumu ortak yazılı açıklama yaparak Rosa Kadın Derneği'nin yanında olduklarını belirtti. Rosa Kadın Derneği de, operasyona ilişkin yaptığı açıklamada, derneklerine suçlama olarak yöneltilen her faaliyetlerinin arkasında olduklarını vurguladı, Açıklamada, “Anayasal haklarımızı kullandığımız için kimseden özür dilemeyeceğiz. Arkadaşlarımızı değil, tacizcileri, tecavüzcüleri, kadın katillerini yargılayın” denildi.
Kadın siyasetçiler hedef alındı
Haziran ayına ise yine kadın siyasetçilerin hedef alınması ile girildi. TJA, 5 Haziran’da milletvekilliği düşürülen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’e ilişkin yaptığı açıklamada, Leyla’nın kadın iradesini temsil ettiğini dile getirdi. TJA, 14 Haziran’da ise Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) bağlı savaş uçakları tarafından Maxmur, Şengal ve Kandil’e yönelik gerçekleştirilen hava saldırısına tepki göstererek, “Maxmur ve Şengal halkına dönük AKP-MHP faşist savaş koalisyonunun gerçekleştirdiği saldırı temellerini tekçilik üzerine inşa eden devlet aklının Kürt düşmanlığının bir tezahürüdür” dedi.
Gözaltı sırasında işkence
Kürt kadın siyasetçilere yönelik baskılara bu kez de gözaltı operasyonlarında gerçekleşti. HDP Yerel Yönetimler Kurulu üyesi ve TJA aktivisti Sevil Rojbin Çetin, 26 Haziran’da evine yapılan baskın sırasında 3 buçuk saat boyunca köpekli işkenceye maruz bırakıldı. HDP’li vekiller işkenceye dair, Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na dilekçe verdi. HDP Kadın Meclisi de Rojbin’e yönelik işkenceye tepki göstererek, işkencenin kadın mücadelesine yapıldığını kaydetti.
Taybet Ana Kadın Dayanışma Merkezi açıldı
Kadınlar baskılara karşı mücadelesini sürdürmeye devam etti. Silopi Belediyesi Kadın Politikalar Müdürlüğü bünyesinde, Cudi Mahallesi’nde sokağa çıkma yasakları sürecinde katledilen Taybet İnan’ın anısına Taybet Ana Kadın Dayanışma Merkezi açıldı.
Musa Orhan'ın tecavüz olayı gündem oldu
Yılın ikinci yarısı başladığında özel savaş politikaları yine devredeydi. Batman’ın Beşiri ilçesinde Uzman Çavuş Musa Orhan, İpek Er’e tecavüz ederek yaşamını yitirmesine neden oldu. Ajansımızın haberi duyurmasının ardından Musa Orhan gözaltına alındıktan sonra ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Tarih 27 Temmuz’u gösterdiğinde bir diğer kadın katliamı da Muğla’da gerçekleşti. Cemal Metin Avcı tarafından Pınar Gültekin’in katledilmesi, Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) tarafından yapılan açıklama ile kınandı.
İstanbul Sözleşmesi hedef alındı
Kadınların kazanımı olan İstanbul Sözleşmesi de bu dönemde hedef alındı. AKP’nin MYK toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sözleşmeden çekilmeye dönük söylemlerine karşı sosyal medya hesaplarından “#KararKadınların” etiketi ile eylem başlattı.
Fail tutuklandı, serbest bırakıldı
Kadınlar eylemlerine Ağustos ayında da devam etti. İpek’e tecavüz ederek yaşamını yitirmesine neden olan fail Musa Orhan’ın tutuklanması için kadın örgütleri 18 Ağustos ayında “#MusaOrhanTutuklansın” etiketiyle sosyal medyada eylem yaptı. 27 Ağustos tarihinde “#TecavüzSuçtur Aklanamaz” etiketi ile paylaşım yapan kadınlar fail Musa Orhan’ın tutuklanmasını istedi. Kadınların eylemi sosyal medyada büyük ses getirmesi üzerine Musa Orhan tutuklandı. Ancak bir hafta sonra serbest bırakıldı.
‘Em Xwe Diparêzin’ kampanyası başlatıldı
Tarih 15 Eylül’ü gösterdiğinde TJA, Diyarbakır'da İmralı'da yürütülen tecride, anadile yönelik saldırılara, tacize, tecavüze, siyasi soykırıma ve inançlara yönelik saldırılara karşı "Em Xwe Diparêzin" kampanyasının startını verdi. Kampanya ile birlikte 9 maddeden oluşan mücadele hattı açıklandı. Kampanya çerçevesinde tüm bölge illerinde toplantılar, mahalle mahalle, sokak sokak kadınlarla bir araya gelen TJA’lılar kampanyayı anlatarak yazılı broşürler dağıttı. Kampanya 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinlikleriyle birlikte yürütüldü.
İpek’in yaşamını yitirmesine neden olan fail Musa Orhan hakkında "Nitelikli cinsel saldırı" suçundan açılan davanın ilk duruşması 16 Ekim tarihinde Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında tüm bölge illerinde eylemler gerçekleştirildi. Kadınların eylemi renkli görüntülere sahne oldu.
Gercüş olayı
Yılın son ayında da yine kadın ve çocuklar hedef alındı. Ajansımızın 5 Aralık tarihinde Batman’ın Gercüş ilçesine bağlı bir köyde bir çocuk, aralarında uzman çavuş ve korucuların da olduğu 27 kişinin tecavüzüne uğraması ve iki kadının fuhuşa sürüklendiği iddialarına ilişkin haberi gündeme getirdi. Haberin ardından sosyal medya üzerinden açıklama yapan Rosa Kadın Derneği, Gercüş’te çocuklara ve genç kadınlara yönelik cinsel şiddet uygulandığına dikkat çekerek, olayın takipçisi olacaklarını vurguladı.
Fuhuş ve istismar olayına ilişkin kadınlar sosyal medyada “#GercüşteNeOluyor?” etiketi ile eylem gerçekleştirdi. Eyleme siyasetçiler, sivil toplum örgütleri, sanatçılar, kadın kurumlarının yanı sıra birçok kişi destek verdi. Bölgenin birçok kentinde olaya ilişkin basın açıklamaları yapıldı.
‘Şimdi Mor Seferberliğe’
HDP Genç Kadın Koordinasyonu, 7 Aralık tarihinde 8 Mart’a kadar sürdürecekleri "Şimdi Mor Seferberliğe" kampanyasının startını verdi. Kadınlar, "Şimdi olduğumuz her yerden sesimizi yükseltip sokakları kadın zılgıtlarıyla doldurma zamanı” dedi.
‘Uykularınız kaçsın’
8 Aralık tarihinde Yazar Hasan Ali Toptaş’ın cinsel tacizini teşhir eden tweet edebiyat dünyasında “#MeToo Hareketi”ne dönüştü. Bu tweetin ardından kadınlar, Ali Toptaş ve farklı yazarlar tarafından uğradıkları taciz ve cinsel saldırıları ifşa etmeye başladı. Twitter’da “Uykularınız Kaçsın” etiketiyle başlayan tepki, yaşadıklarını yıllardır saklamak zorunda kalan, kimseye anlatamayan kadınların artık bastırılamaz isyanına dönüştü.
Sosyal medyada taciz faillerini teşhir eden kadınlarla dayanışan 62 kadın örgütü, “Sessiz kalmayan her kadının yanında olacağız ve mücadelemizden asla geri adım atmayacağız” dedi.
Leyla Güven hakkında tutuklama kararı
Tarih 21 Aralık’ı gösterirken, DTK Eşbaşkanı ve TJA aktivisti Leyla Güven hakkında açılan davanın görülen davanın 10’uncu duruşmasında 22 yıl 3 ay hapis cezası ile tutuklama kararı verildi.
Kadınlar "Uykuların kaçsın" eylemi, "Gülistan Doku nerede?" diyerek, TJA'nın "Em Xwe Diparêzin", HDP Genç Kadın Koordinasyonu’nun "Şimdi mor seferberlik zamanı" kampanyasıyla 2021 yılını karşılayacak. Yine Gercüş'te yaşanan tecavüz olayının ve fail Musa Orhan davasının yakın takipçisi olacak.
Yarın: Türkiye siyasetinin bir yılı