
Cumartesi Anneleri: Failler belli ama beraat ettiler
- 13:46 19 Aralık 2020
- Güncel
İSTANBUL - Cumartesi Anneleri eylemlerinin 821’inci haftasında gözaltında kaybedilen Faik Candan’ın faillerinin çıkarıldığı mahkemece beraat ettiğini hatırlattı. Eylemde, adalet talebi bir kez daha yinelendi.
Cumartesi Anneleri “Failler belli kayıplar nerede?” sloganıyla her hafta yaptıkları eylemi, 821’inci haftasında da koronavirüs (Covid-19) nedeniyle sosyal medya hesapları üzerinden gerçekleştirdi. Eylemde bu hafta, 1994 yılında Ankara’da gözaltında kaybedilen avukat Faik Candan’ın akıbeti soruldu.
‘Dava sırasında aile tahrik edildi’
Eylemde ilk olarak konuşan Faik Candan’ın amcası İbrahim Candan, Faik’in Ankara’da kontrgerilla tarafından gözaltına aldığını belirterek, daha sonra Faik’in Mehmet Ağar’ın yandaşlarına verildiğini ve infaz edildiğini ifade etti. İbrahim, kayıplarını bulmak için ailenin ve Çağdaş Hukukçular Derneği’nin(ÇHD) tüm başvurularının sonuçsuz bırakıldığını dile getirdi. Yıllar sonra açılan davanın duruşmasında Ayhan Çarkın’ın “Kürdün kanı devletin eline ulaşmıştır, ne yaptıysak vatan bayrak için yaptık” sözlerini hatırlatan Faik, duruşma sırasında ailenin tahrik edildiğini belirtti. Faik son olarak, davanın peşini bırakmayacaklarını, kayıpların hesabını sormaya devam edeceklerini söyledi.
‘Faik’in öldürülmemesi için yürüyüşler yaptık’
Ardından konuşan ailenin avukatı Levent Kanat, ÇHD, İnsan Hakları Derneği (İHD), avukatlar ve sivil toplum örgütlerinin Faik’in katledilmemesi için basın açıklamaları, yürüyüşler yaptıklarına dikkat çekerek, bir sonuç alınamadığını ve Faik’in cenazesine Ankara Bala ilçesi Ergin Yaylası yolu kenarındaki bir kanalın içinde bir çobanın fark etmesi sonucu ulaşıldığını ifade etti.
Eylemde bu hafta açıklamayı Cumartesi İnsanları’ndan Hatice Korkmaz okudu.
‘Beyaz Toroslarla takip edildi’
1991-1993 döneminde Halkın Emek Partisi (HEP) Ankara İl Başkanlığı yapan 32 yaşında avukat Faik Candan‘ın göreve geldiği tarihten itibaren polislerce beyaz Torosla takip edildiği ve ölüm tehditleri aldığını aktaran Hatice, Faik’in kardeşinin, içinde İbrahim Şahin ve Abdullah Çatlı’nın olduğu bir aracı Faik’in evinin önünde görmüş ve onların mekan tespiti yaptıklarına tanık olduğunu belirtti.
‘Başvurular sonuçsuz bırakıldı’
2 Aralık 1994’te Faik’in Ankara Küçükesat'taki Türk Ticaret Bankası'na gittiğini ve bankadan ayrıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamadığını söyleyen Hatice, ailesi, Çağdaş Hukukçular Derneği ve İnsan Hakları Derneği’nin Faik Candan’ın bulunması için emniyete, savcılığa, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe’ye ve İnsan Haklarından sorumlu Devlet Bakanı Azimet Köylüoğlu’na başvuruda bulunduğunu ancak bir sonuç alınmadığını dile getirdi.
‘Ayhan Çarkın’ın ifadeleri olayla örtüşüyor’
14 Aralık 1994 tarihinde Ankara’nın Bala ilçesi Ergin Yaylası yolu kenarında bir kanal içerisinde, bir çoban tarafından Faik’in 4 kurşunla infaz edilmiş cenazesinin bulunduğunu belirten Hatice, 2011 yılında eski Özel Harekat Polisi Ayhan Çarkın’ın verdiği ifadelerde Faik’in kaçırılması ve katledilmesiyle ilgili tüm detayları anlattığını ve savcılığın beyanlarla olayın örtüşü kararı verdiğini aktardı.
Failler belli ama beraat etti
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı 19 Aralık 2013 tarihli iddianamede “Faik Candan’ı öldürme eyleminin örgütlü bir faaliyet çerçevesinde Mehmet Kemal Ağar, Mehmet Korkut Eken ve İbrahim Şahin’in bilgisi, azmettirmesi ve talimatlandırması sonucunda işlendiği ve eylemin icrasını İbrahim Şahin'e bağlı Siirtliler grubu içerisinde yer alan 11 polisin gerçekleştirdikleri” yazıldığını belirten Hatice, “İddianame mahkeme tarafından kabul edilerek, açılan davanın ilk duruşması 16 Mayıs 2014 tarihinde gerçekleşti. Ancak Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 Aralık 2019 tarihli karar duruşmasında Faik Candan’ın kaybedilmesi ve öldürülmesi ile ilgili eylemden tüm sanıkların beraatlarına karar verdi” dedi.
‘Üst mahkemeyi göreve çağırıyoruz’
90’lı yıllarda gözaltında kaybetme suçlarıyla açılan diğer davalarda olduğu gibi bu davanın da cezasızlıkla sonuçlandığını kaydeden Hatice, “Üst mahkemeyi, hukuka ve adalete uygun yeni bir karar tesis edilmesi için göreve çağırıyoruz. Tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.