İnsan Hakları Haftası kapanışı polis ablukasında yapıldı
- 19:27 17 Aralık 2020
- Güncel
İSTANBUL- İHD ve TİHV İstanbul Şubeleri İnsan Hakları Haftası’nın kapanışını polis ablukasında gerçekleştirdikleri basın açıklamasıyla yaptı. Açıklamada, insan hakları ihlallerinin gerçek sorumlularının bu ülkeyi yönetenler olduğuna işaret edilerek, “Nefes almak istiyoruz” denildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV)İstanbul Şubeleri, İnsan Hakları Haftası'nın kapanışını basın açıklaması gerçekleştirerek yaptı. Taksim'de bulunan İHD İstanbul Şubesi önünde yaptığı basın açıklamasıyla yaptı. Hak savunucularının katıldığı açıklama polis ablukasında gerçekleşirken, “İnsan hakları hemen şimdi” yazılı pankart açıldı.
Basın açıklamasını yapan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, bu yılki etkinliklerinin temasının “İnsan hakları nefes aldırır” olduğunu hatırlattı. ABD’de polis tarafından katledilen George Floyd'u anan Gülseren, “Polis tarafından nefessiz bırakılarak öldürüldüğü hepimiz izledik. Floyd'un ‘nefes alamıyorum’ çığlığı ırkçılığa karşı tüm dünyada büyük bir tepkiye neden olmuştu” dedi.
‘İnsanları öldüren şey virüs değil’
Tüm dünyada etkili olan koronavirüs (Covid-19) salgınına dikkat çeken Gülseren, virüsün insanları nefessiz bıraktığının altını çizdi. “İnsanları öldüren şey virüs değil, virüse karşı yeterli tıbbi müdahalenin yapılamayışı , virüsten korunma tedavi i imkanlarının olmayışı ve sağlık sistemindeki yetersizlikler” diyen Gülseren, pandemi sürecinin en önemli sonuçlarından birisinin insan haklarının birbiriyle sıkı ilişkisini görünür kliması olduğunu belirtti.
Gülseren devamında şöyle konuştu:
“İşsizlik ve yoksulluğun, ayrımcılıkla, kadına karşı şiddet ve kadın cinayetleri ile, iş cinayetleri ile, çocukların çalışmaya zorlanması, küçük yaşta evlendirilmeleri ve çocuk istismarı ile mültecilere yönelik hak ihlalleri İle, ifade özgürlüğünün engellenmesi ile, eğitim ve sağlık hakkına erişimin sağlanamaması ile doğrudan bağını gösterdi. Örneğin ayrımcılığın; nefret saldırıları ile, güvenlikçi politikalarla, savaşa ayrılan bütçeyle, barış hakkının engellenmesi ile doğrudan bağını gösterdi. Pandemi sürecinde halkın sağlığını, canını koruması gerekenlerin, kendi çıkarlan için, gerçekleri gizleme çabalarını gösterdi. Halkın can kaygısıyla ihtiyaç duyduğu haber alma gerçekleri bilme hakkına getirilen kısıtlamaları gösterdi. Yaşamı sağlığı devlete emanet mahpusların, bir yandan ölüme terk edildiklerini , öte yandan var olan haklarının da gasp edildiğini gösterdi. “
‘Hak ihlallerinin sorumluları bu ülkeyi yönetenler’
İnsan hakları ihlallerinin gerçek sorumlularının bu ülkeyi yönetenler olduğuna işaret eden Gülseren, “Hak ihlallerine son verin, hakkımız olan insanca bir yaşam için önümüzden çekilin diyoruz. Kadın cinayetlerinin, iş cinayetlerinin, mahpus cinayetlerinin önlenmesi, çocukların, mültecilerin, engellilerin, çevrenin korunması ve George Floşların hayatta kalması için de, Covid'in daha fazla can almaması için de insan hakları yeter. İnsan hakları nefes aldırır, insan hakları hemen şimdi” şeklinde konuştu.
‘Birlikte başarı sağlayacağız’
Ardından TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe söz aldı. Ümit, kendilerini ablukaya alan polislere işaret ederek, “Bu sokağın şuan ki görüntüsü bu ülkenin insan hakları fotoğrafının küçük bir parçasıdır. Bu ülkede herkese insan hakları gerekiyor, sokakta gezen çocuğundan büyüğüne polisinden öğretmenine, emekçisinden bürokratına hepimize insan hakları gerekiyor. Biz biliyoruz ki her insan hakları kapanışı haftasında etkinlikler sürerken değişik engellerle karşılaşıyoruz biz. Sesimiz kısılmaya, gerçeklerin ve adaletin erişimin, adalet sağlanması için taleplerimizin insan hakları durumunda olması gerekenler ve olmaması gerekenlere sair sözlerimizin bastırılmaya çalışıldığını görüyoruz ve diyoruz ki, mutlaka işkencesiz bir dünyaya, insan eliyle gerçekleştirilen bu kötücül ortamın kaldırılması, eşit, özgür, demokratik bir geleceğin inşasında insan hakları mücadelesinin etik ve koruyucu değerleri ile birlikte başarı sağlayacağız ve mutlaka nefes alacağız” dedi.