BİTLİS - Kayseri Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi tutsak Hacer Kara’nın annesi Huri Kara, cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerinin ölümlerle sonuçlanmaması için devletin bir çözüm üretmesi gerektiğini vurgulayarak, halka açlık grevlerine destek verme çağrısında bulundu.

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen tecridin son bulması ve cezaevlerinde devam eden ihlallerine karşı Türkiye ve bölgedeki cezaevlerinde siyasi tutsakların 27 Kasım itibariyle başlattıkları açlık grevleri 5’inci grup ile devam ediyor. Kayseri Kadın Kapalı Cezaevi’nde 3 yıldır tutuklu bulunan siyasi tutsak Hacer Kara’nın annesi Huri Kara, ülkede yaşanılan sorunlardan devleti sorumlu tuttuğunu söyleyerek, “Bu zulüm hakaret son bulmaz. Bu baskılara karşı herkesin ayaklanması sokağa çıkması hep birlikte karşı durması gerekiyor” dedi.

 

‘Tutsaklar hak ihlallerini telefonda anlatamıyor’

 

Kayseri Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi tutsak Hacer Kara’nın Annesi Huri Kara, Kızını tutukluluk sürecinden bu yana bir kere gördüğünü dile getirdi. Cezaevi koşullarının sağlıksız olduğuna dikkat çeken Huri, haftada bir kez on dakika yapılan telefon görüşme süresinin de yetersiz olduğunu söyledi. Huri, “On dakika da ne anlatacak hangi derdini söyleyecek. Nasılsın? İyi misin? Diye sorana kadar bitiyor. İhtiyaçları çok ama çok azı karşılanıyor. Telefon görüşlerine çıkınca gardiyanlar başlarında bekliyor. Baskıya maruz kaldığı için cezaevinde hak ihlallerini rahatça dile getiremiyor. Bizde ondan kaynaklı soramıyoruz. Dört duvar arasında durumları nasıl olsun. Cezaevleri çok kötü.  Çok fazla baskıya maruz kalıyorlar. Yediklerini içtiklerini kısıyorlar. Telefonda bile rahat konuşmalarına izin verilmiyor” diye belirtti.

 

‘Gardiyanlar tutsaklara baskı uyguluyor’

 

Cezaevinde elektrik, su giderlerinin tutsaklardan alındığını kaydeden Huri, “Cezaevlerinde ne yiyor ne içiyorlar bilmiyoruz. Devlet bütün dünyaya ‘Tutuklulara biz bakıyoruz’ gibi gösteriyor ama kimse buna inanmasın. Tutsaklara aileleri bakıyor. Her ihtiyaçlarını da aile karşılıyor. Cezaevinde ki diğer giderleri de tutsaklara ödetiyorlar. Temizlik koşulları, sağlık sorunları, kıyafetleri ne durumdalar bilmiyoruz. Gardiyanların baskısından kaynaklı söyleyemiyorlar.  Bu kadar olmaz bu yaptıkları doğru değil.  Bizde insanız. Onlarında bizim gibi evlatları var. Kendi evlatlarına bunu yaparlar mı? Biz ne yaşadıysak onlarda yaşasın.  Yaşasın ki bizi anlasınlar” diyerek tepkisini dile getirdi.

 

‘Dört duvar arasında nefes alacak alanları yok’

 

Cezaevine gönderdikleri mektupların ve kıyafetlerin tutsaklara verilmediğini belirten Huri,  cezaevi yönetiminin her şeye müdahale ettiğini söyleyerek, “Onların gönderdiği mektuplarda bize ulaşmıyor.  Kitap gönderiyoruz verilmiyor, gönderdiğimiz kıyafetler geri gönderiliyor. Bu uygulamaların hiçbir gerekçesi yok.  Hiçbir şey söylemiyorlar. Durumlarına ilişkin hiçbir şey bilmiyoruz.  Çocuklarımıza öyle bir baskı uygulanıyor ki açlık grevine girdiler. Dört duvar arasında nefes alacak alanları bile yok. Kimseyi göremiyorlar. Bu insanları cezaevine koyuyor aç susuz bırakıyor. Bu kadar da olmaz. Bu açlık grevleri öyle tahmin ediyorum ki ölümlerle sonuçlanacak.  Yeter artık.  Devletin bir çözüm üretmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

 

‘Ülkede yaşanan sorunların sorumlusu devlettir’

 

“Kim intihar ediyor, kim aç kalıyorsa, ülkede ne sorun yaşanıyorsa hepsinin sorumlusu devlettir” diyen Huri, siyasi tutsakların cezaevlerinde başlattığı açlık grevlerine destek çağrısında bulunarak, “Herkesin ayaklanması, sokağa çıkması gerekiyor bu baskılara zorlamalara karşı hep birlikte karşı durmamız gerekiyor. Açlık grevlerinde ki çocuklarımıza destek vermemiz gerekiyor.  Yoksa bu baskıların, hakaretlerin zulmün sonu gelmez” diye konuştu.