Açlık grevleri sürüyor: Sonuna kadar direneceğiz

  • 09:13 13 Aralık 2020
  • Güncel
HAKKARİ -  PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve cezaevlerinde ihlallerin son bulması için tutsakların başladığı açlık grevi eylemi, 17’nci gününde devam ediyor. Tutsaklar, “Sonuna kadar direneceğiz” mesajını verdi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen tecridin kaldırılması ve  cezaevlerinde devam eden ihlallerin son bulması amacıyla Türkiye ve bölgedeki cezaevlerinde siyasi tutsakların 27 Kasım itibariyle başlattığı açlık grevi eylemleri devam ediyor. 4’üncü grubun devraldığı eylem 17’nci gününde. Kocaeli Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve 2018 yılında PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride karşı Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevi eylemine  giren Necla Atak ailesi aracılığıyla mesaj gönderdi.
 
‘Temas olmadığı halde tecrit ağırlaştırılıyor’ 
 
Bulunduğu cezaevinde ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde Necla, cezaevlerinin geçmişten beri izolasyon ve tecrit yeri olduğuna dikkat çekti. Covid-19 pandemisi nedeniyle insanların yaşamları tehdit altındayken, iktidarın ise ekonomik ve siyasi çalışmalarını devam ettirdiğini belirten Necla, “İktidar söz konusu insanların sağlığı olunca bir şey yapmıyor. Cezaevlerine baktığımız zaman insanlar zaten bir tecrit altında ve izolasyon içerisinde. Hiç kimseyle bir temas içinde olmadıkları halde izolasyon ve tecridi daha da ağırlaştırıyorlar. Burada tutuklu bulunan arkadaşlar bile birbirlerini göremiyor, konuşamıyor. Her taraftan hakları gasp edilmiş durumda. Bunları dile getirdiğimiz zaman da bizlere Covid-19 hastalığını bahane gösteriyorlar” dedi. 
 
‘Önderlik üzerinde tecridin kalkması için greve başladılar’
 
Kürt tarihinin baskı şiddetle dolu olduğunu ifade eden Necla, “Devletin politikalarına baktığımız zaman Kürt halkına, Kürtlere ve Kürtçeye karşı saldırılarını daha da fazlalaştırıyor. Cezaevlerinde de bu esasta iktidar, Önderlik üzerinde tecridi giderek ağırlaştırıyor. Bugün herkes iyi bilmelidir ki Önderlik üzerindeki tecrit tüm toplum üzerinde var olan bir tecrittir. Eğer bugün toplum rahat bir nefes almak istiyorsa Önderlik üzerindeki tecridin kırılması gerekiyor. Tutsaklar da cezaevinde bu baskıyı, tecridi, Güney'deki saldırıları, Önderlik üzerindeki tecridi kaldırmak için greve başladılar. Bu grev talepler yerine gelmediği sürece son bulmayacaktır. Bu grevlerin son bulması için Önderlik üzerindeki tecridin kaldırılması, hak ve hukuk ilkelerinin tanınması, siyasi olarak görüşmelerin sağlanması gerekiyor. Bu talepler kabul edilene kadar her cezaevindeki arkadaşlarımız bu doğrultuda sonuna kadar direnecektir” şeklinde konuştu.
 
‘Tutsakların sesine ses olsunlar’
 
Bulundukları cezaevinde 4 grup olduklarını aktaran Necla, şunları kaydetti: “İlk grupta Çağlar ve Seher arkadaşlar, ikinci grupta Laleş arkadaş, üçüncü grupta ise Sebahat Tuncel ve Leyla arkadaş vardı. 2018’de bu amaçla bir grev başlattık. Bakıyoruz ki grev sonlandıktan sonra iki görüşme dışında hiçbir görüşme yapılmadı ve Önderlik üzerindeki tecrit sonlandırılmadı, aksine daha da ağırlaştırıldı. Kürt halkı da bildiği üzere bu saldırılar sadece Kürt halkı için değil dili, varlığı ve topyekun Kürtlerin yok oluşu için yapılmış durumda. Bu 3 yıldır da bu süresiz devam ediyor. Kürt halkına çağrıda bulunuyorum: Cezaevinde bulunan tutsakların sesine ses olsunlar. Birlikte el ele vererek bu süreci hep beraber atlatalım faşizmi yerle bir edelim.”