
Cumartesi Anneleri: Mücadelemiz nesilden nesile devam edecek
- 13:24 12 Aralık 2020
- Güncel
İSTANBUL - Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 820'nci haftasında 27 yıl önce kaybedilen Hüseyin Taşkaya'nın akıbetini sordu. Eylemde, "Mücadelemiz nesilden nesile devam edecek" denildi.
Cumartesi Anneleri, ‘Failler belli, kayıplar nerede’ sloganıyla her hafta gerçekleştirdikleri eylemi, 820’nci haftasında da koronavirüs sebebiyle sosyal medya hesapları üzerinden gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde 6 Aralık 1993'te Urfa'nın Siverek ilçesine bağlı Bağlar Mahallesi'ndeki amcasının evinde gözaltında kaybedilen Hüseyin Taşkaya ‘nın akıbeti soruldu.
‘Devlet herkesin gözü önünde Hüseyin’i götürdü’
Eylemde ilk olarak konuşan Hüseyin Taşkaya ’nın eşi Sultan Taşkaya, korucuların, asker ve polislerin herkesin gözü önünde eşini gözaltına aldığını, duruma tepki gösteren ablasının da asker ve polisler tarafından kolunun kırıldığını ifade etti. 27 yıldır Hüseyin’i aradıklarını, çalınmadık kapı bırakmadıklarını belirten Sultan, “Hüseyin nerede? Devlet herkesin gözü önünde götürdü çıksın açıklasın suçu neydi? Sakladı mı? Öldürdü mü? Biz biliyoruz Hüseyin sağ değil mezarını istiyoruz” dedi.
‘Devletin faillerden haberi var ama hesabına gelmiyor’
Sultan, çocuklarının yıllardır babalarını aradığını artık torunlarının da dedelerini aradığını dile getirerek, “Kayıplarımızı bulana kadar aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Failler belli ortada geziyor, biz görüyoruz. Onlar cirit atarken biz kahroluyoruz. Devletin haberi var ama hesabına gelmediği için üstüne gitmiyor” diye konuştu.
‘Galatasaray bizim evimiz oldu’
Sultan, 25 yıldır kayıpları arama mekanı olan Galatasaray Meydanı’nda kayıplarını aradığını dile getirerek, “Galatasaray bizim evimiz oldu. Oradaki herkes bizim gibi kayıplarını arıyor, biz onlarla aile olduk. İnsan Hakları Derneği bize sahip çıktı bizleri teselli ediyor. Biz bütün kayıplar bulunana kadar Galatasaray Meydanı’nda olmaktan vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Mücadelemiz nesilden nesile devam edecek’
Ardından konuşan Hüseyin'in kızı Serpil Taşkaya, 7 yaşından itibaren babasını arama mücadelesi vermeye başladığını ve Cumartesi Anneleri ile kayıplarını bulma umudunun arttığını söyledi. Serpil, “Bizim çağrımız yıllarca hep aynı şekilde yankılanmıştır. ‘Kayıplar bulunsun, failler yargılansın’ herkes için adalet talebimizi yıllardır söylüyoruz. Tüm kayıpların akıbeti belli olana kadar, failler yargılanana kadar ve Türkiye’de faili meçhul cinayet kalmayana kadar mücadelemiz nesilden nesile devam edecek. 25 yıl önce çocuk olarak geldiğim bugün ise çocuklarım ile birlikte geldiğim kayıplarla buluşma mekanımız olan Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Eylemde açıklamayı ise Hüseyin'in torunu Helin Taşkaya okudu.
‘Haksızlığa karşı çıktığı için adı ölüm listesindeydi’
12 Eylül döneminde beş yıl cezaevinde kalan 4 çocuk babası Hüseyin Taşkaya’nın Urfa'nın Siverek ilçesinde yaşadığını belirten Helin, 90’lı yıllarda Bucak Aşireti'nin hakimiyetinde olan Siverek’te ağır hak ihlalleri yaşandığına dikkat çekti. Helin, “Bu durum devletin Susurluk Raporu’nda ‘aşiretin silahlı mensuplarının ‘devlet içinde devlet’ görünümünde oldukları şeklinde yer aldı. Hüseyin Taşkaya bu ihlalleri eleştirdiği için güvenlik güçlerinin ve Bucak Aşireti’nin hedefindeydi. Adının ölüm listesinde olduğu duyumları gelmeye başlayınca evini İstanbul’a taşıdı. Kendisi de kalan işlerini toparlamak üzere amcasının evinde kalmaya başladı” diye kaydetti.
’30 araçlık konvoy ile gözaltına alındı’
Hüseyin'in 6 Aralık 1993 tarihinde Siverek'e bağlı Bağlar Mahallesi’ndeki amcasının evinden askerler, polisler ve Bucak aşiretine mensup korucular tarafından gözaltına alındığını söyleyen Helin, gözaltı işlemini gerçekleştiren 30 araçlık konvoya, Siverek Jandarma Karakol Komutanı Üsteğmen Ahmet Şentürk’ün komuta ettiğini belirtti.
‘Sedat Bucak 'devlet biliyor' dedi’
Ailesinin Hüseyin'i sormak için jandarmaya, emniyete, savcılığa ve valiliğe başvurduğunu ancak Hüseyin’in polisler tarafından götürüldüğünün söylendiğini ifade eden Helin, “Emniyet ise ‘bizde yok Sedat Bucak’a sorun’ dedi. DYP milletvekili, aşiret reisi- korucubaşı Sedat Bucak da ‘ Bizim ekip almış fakat devlete teslim etmiş; bundan sonra haberimiz yoktur, devlet biliyor’ dedi” diye konuştu.
‘Burayı terk edin yoksa çocukların da kaybolur’
Annesi Fatime Taşkaya'nın oğlundan haber almak için gittiği Siverek Emniyeti'nde, “Bir daha bize gelmeyin. Diğer oğullarınla birlikte burayı terk edin, yoksa onlar da kaybolur” denilerek tehdit edildiğini hatırlatan Helin, “Olayı soruşturmak, suçu ve suçluyu açığa çıkarmakla görevli Siverek Cumhuriyet Başsavcılığı, Hüseyin Taşkaya’nın gözaltına alınmasını ailenin soyut iddiası olarak değerlendirdi. Yapılan suç duyurusunu soruşturmaya yer olmadığı kararı ile kapattı. Gözaltına alındığı inkar edilen Hüseyin Taşkaya’dan bir daha haber alınamadı” dedi.
‘Cezasızlığa son verin’
Helin son olarak, “Hüseyin Taşkaya dosyasındaki inkara ve cezasızlığa son verin. Etkin soruşturma ve kovuşturma yaparak Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini açıklayın” diyerek iktidarı ve adli makamları göreve çağırdı.