‘Bu yıl erkek-devlet şiddetine karşı mücadele yılı oldu’
- 18:39 11 Aralık 2020
- Güncel
İSTANBUL - Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi 2020'nin son basın açıklamasında, "Erkek-devlet şiddetine karşı 2020 yılı kadınlar açısından mücadele yılı oldu" dedi.
İstanbul’da Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi, her ay kadına yönelik şiddete karşı düzenledikleri basın açıklamasını Kadıköy Süreyya Operası önünde gerçekleştirdi. "Kadına karşı şiddete son", "İstanbul Sözleşmesi'ni uygula" ve tecavüz ve şiddet faillerinin resimlerinin bulunduğu dövizlerin taşındığı eyleme çok sayıda kadın katıldı. Eylemde kadınlar adına basın metnini Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi üyesi Sinem Tuğcu okudu.
'Soylu ayıptır demekle yetindi'
Erkek-devlet şiddetine karşı 2020 yılının kadınlar açısından mücadele yılı olduğunu vurgulayan Sinem, “Evde kal” çağrıları yapılırken, kadınların evde şiddetle ve katledilme tehdidiyle mücadele etmek zorunda kaldıklarında dikkat çekti. Pandemi süreci bahane edilerek İstanbul Sözleşmesi'ni kaldırmak isteyenlerin faillere destek verdiğini kaydeden Sinem, Süleyman Soylu'nun sözlerini hatırlatarak, "'Ayıptır' demekle yetinen Soylu 234 kadının katledildiğini açıkladı ve aynı Soylu İper Er'i alıkoyup tecavüz ederek yaşamının sona ermesine sebep olan tecavüzcü-katil Musa Orhan'ı kanatları altına almıştır" dedi.
'Batman'da yaşananlar sömürgeciliğin kadınlar üzerindeki politikasıdır’
Batman'ın Gerçüş ilçesindeki tecavüze işaret eden Sinem, "Soruşturmada 27 kişi içerisinde uzman çavuş, polis, korucuların olması hakkında devletin hiç sesini çıkarmaması ile kadın cinayetleri için gerçekten nasıl çırpındığını görüyoruz! Batman'da yaşananlar, Musa Orhanlar, Gülistan Doku'nun 300'ü aşkın gündür bulunamaması aynı zamanda sömürgeciliğin kadınlar üzerindeki politikalarındandır" diye konuştu.
'Erkeklerin nereden cesaret aldığını biliyoruz'
Sinem, iktidarın Nadira Kadirova davasındaki tutumuyla ve Yeldana Kahraman ile ilgili haberleri kaldırmasıyla işçi-göçmen kadınlara ilişkin tutumunu da gösterdiğini kaydetti. Sinem, "Erkeklerin kadınları tehdit etme cesaretini nereden aldıklarını çok iyi biliyoruz" dedi. Kadınların pandemi koşullarında da mücadele etmekten vazgeçmediğini vurgulayan Sinem, "Sokak sokak, meydan meydan gezerek, alanlardan çekilmeyerek 'İstanbul Sözleşmesi'ni uygula' diyerek erkek egemen devlete geri adım attırdık" ifadelerini kullandı.
'Tecavüzlere sessiz kalmadık kalmıyoruz'
Açıklamada, sosyal medyada Hasan Ali Toptaş ile başlayan teşhirin kadınların sesinin yükselmesini sağladığını dile getiren Sinem, "Erkek egemen sistemin erkeklerin, kadınların üstünde kendinde hak gördüğü taciz, istismar, tecavüzlere sessiz kalmadık kalmıyoruz. Yaptığı suçların ifşa edilmesinin ardından yazar İbrahim Çolak'ın intihar etmesi de yine biz kadınlar üzerine yıkılmaya kadın mücadelesi tartışılmaya çalışılmıştır. Biz mücadelemiz meşrudur, meşru olmayan taciz, tecavüz, şiddettir" şeklinde konuştu.
Sinem son olarak, "Kadınlar artık susmayacak, failler hesap verecek" vurgusu yaptı.
Açıklama, "Susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz" sloganları ve zılgıtlar ile son buldu.