DİYARBAKIR - Amed Emek ve Demokrasi Platformu  Gerçüş'te yaşanan tecavüz olayına ilişkin yaptığı açıklamada, sorumlu olarak gördükleri Batman Valisi ve İçişleri Bakanı’na istifa çağrısında bulundu.

 

Diyarbakır’da Amed Emek ve Demokrasi Platformu, Gercüş ilçesinde bir çocuğun, aralarında uzman çavuş ve polislerin de olduğu iddia edilen kişiler tarafından tecavüze maruz bırakılması ve iki kadının fuhuşa sürüklenmesine ilişkin Diyarbakır’ın Ofis semtinde basın açıklaması düzenledi. “Kadınlardan ve çocuklardan ellerinizi çekin” pankartının açıldığı açıklamaya siyasi parti temsilcileri de destek verdi.

 

 Açıklama öncesi konuşan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Doğan Hatun, yaşanan tecavüz olayından  İçişleri Bakanı ve Batman Vali’sinin sorumlu olduğuna dikkat çekerek, istifa etmelerini istedi.

 

‘Nedeni  AKP iktidarı ve erkek iktidar siyasetidir’

 

Ardından basın açıklamasına geçildi. Açıklamayı okuyan Eğitim Sen Yönetim Kurulu üyesi Ezgi Çelik, AKP iktidarı ile beraber her güne kadına yönelik şiddet, çocuğa yönelik istismar vakalarıyla uyanan toplum haline gelindiğini belirtirken, neden olarak ise  kadın ve çocuklar aleyhine yürütülen politikaları işaret etti. Ezgi, “İktidar bir yandan uyguladığı cezasızlık politikasıyla tecavüzcüleri, kadın katillerini, istismar faillerini palazlarken diğer yandan kadın kazanımlarını gasp etmeye yönelik bir saldırı politikası yürütmektedir.  Bunun nedeni AKP iktidarının kadına ideolojik yönelimi ve erkek iktidar siyasetidir” dedi.

 

‘Üniformalılar pervasız davranışları sergilemekten geri durmuyor’

 

Kürt kadınlarının yaşamlarının her evresinde şiddete ve ayrımcılığa maruz kaldığını belirten Ezgi, bölgede görev yapan üniformalıların kendilerini devletin aygıtı olarak görerek  pervasız davranışlarını sergilemekten geri durmadığını kaydetti. Batman’da geçtiğimiz aylarda yaşanan ve gündemdeki sıcaklığını koruyan uzman Çavuş Musa Orhan tecavüz olayını hatırlatan Ezgi,  “Devlet failleri korudukça Kürt kadını saldırılara karşı susmayacaktır. Bu cezasızlık politikaları, saldırganları güçlendirerek tekrar tekrar aynı suçu işlemeye yöneltecektir. Eğer İpek Er’in ölümüne sebep olan Musa Orhan ve yüzlercesi caydırıcı cezalarla karşı karşıya kalsalardı bu olayların tekrarı yaşanmayacaktı” ifadelerini kullandı.

 

‘Taciz, tecavüz olaylarına neden yayın kısıtlaması geliyor?’

 

Ajansımızın ortaya çıkardığı habere dönük erişim engeline ve muhabirine dönük tehditlere de değinen Ezgi, “ Kimden neyi saklamaya çalışıyorlar? Neden taciz, tecavüz olaylarında hep bir yayın kısıtlaması geliyor? Kimden hangi gerçeği saklamaya çalışıyorlar? “ diye sordu.

 

‘İktidarın hesap vereceği günler yakındır’

 

Ezgi son olarak şunları belirtti: “AKP iktidarının ülke tarihine kara bir leke olarak geçen karanlık dönemi, işlenen suçların, suçluların ve etkin soruşturma yürütmeyenlerin, suçluyu koruyan ve bu suça ortak olanların tolum önünde hesap vereceği günler yakındır. Biz kadınlar susmadan yılmadan işlenen tüm suçların deşifre edilmesinin takipçisi olacağız. Asla yalnız yürümeyeceksiniz. Mücadele eden kadınlar var, hep beraber örgütlü bir şekilde mücadele edeceğiz ve kazanacağız. Yaşasın kadın mücadelesi.”

 

 Açıklama kadınların, “Erkek adalet değil gerçek adalet” sloganları eşliğinde son buldu.