DTK Eşbaşkanları: Saldırılara ulusal birlik ruhuyla karşı durmalıyız
- 17:34 7 Aralık 2020
- Güncel
ŞIRNAK - DTK Eşbaşkanları Leyla Güven ve Berdan Öztürk Şırnak’ta halk ziyaretleri gerçekleştirdi. Ziyaretlerde konuşan Leyla, “Baskı ve saldırılara karşın durmalı, direnmeli ve düşmanın oyunlarına ulusal birlik ruhuyla karşı durmalıyız” dedi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanları Leyla Güven ve Berdan Öztürk’ün de aralarında bulunduğu heyet, Şırnak’ta halkla bir araya geldi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) il ve ilçe örgütleri, TJA aktivistleri ve Barış Anneleri Meclisi’nin de bulunduğu çok sayıda kişi Şırnak’ın Cizre ilçesine bağlı Katran köyünde bir araya gelerek, DTK Eşbaşkanları Leyla Güven ve Berdan Öztürk’ü alkışlar ve “Direne direne kazacağız” sloganı ile karşıladı. Karşılamanın ardından heyet Şırnak merkeze doğru yola çıktı.
DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, HDP Şırnak il binasında halk ziyaretleri öncesi açıklamalarda bulundu.
'Kürt iradesini teslim alamadılar’
DTK olarak Şırnak halkını dinlemek için geldiklerini ifade eden Leyla, Kürt halkının zorlu bir süreçten geçtiğinin altını çizdi. Bu zorlu süreçlerin yanında çok önemli kazanımlar da elde ettiklerini vurgulayan Leyla, "Biz Kürt halkının bizden ne istediğini çok iyi biliyoruz. Halk bizden iki şey istiyor. Birincisi diyor ki, bu zulme karşı hiç bir zaman boyun eğmeyin. İkincisi ise bizi yalnız bırakmayın diyorlar. Bizde buradan diyoruz ki; biz her daim size hizmet etmeye hazırız. Kürt halkı çok kıymetli ve değerli bir halk. Kürt halkı yüzyıllardır düşmanın zulmüne karşı dilini, kültürünü korumuş ve bugüne gelmiştir. Türkiye devletinin bugüne kadar ne kadar halkı kırımdan geçirdiğini biliyoruz. Aynı soykırım Kürt halkı için de başlatıldı. Ama Kürt halkı mücadelesinden asla vazgeçmedi ve varlığını günümüze kadar getirdi. Bu zulüm ve zulmü en iyi annelerimiz bilir. Ya evleri yağmalandı, ya evleri tarandı, ya da işkenceye maruz kaldılar. Hepiniz bunların şahitlerisiniz. Bu saldırılara karşı teslim olup daha sonra boyun eğen halklar var. Ancak Botan'da halkın iradesi devletin zulmüne ve zorbalığına boyun eğmedi. Bu iradeyi bizler Cizre'nin bodrum katlarında biliriz. Mehmet Tunç, Seve ve Pakizeler şahsında Botan halkı boyun eğmedi. Şeyh Said'den, Seyit Rıza'ya, Kürt Halk Önderi Öcalan'a hiç bir Kürt bu zulme boyun eğmedi. Şimdi de biz Kürt kadınları, gençleri AKP ve MHP'nin zulmüne boyun eğmiyoruz ve eğmeyeceğiz. Evlerimiz yıkıldı, canımızdan can alındı. Ama irademizi teslim alamadılar. Bugün Kürdistan'ın kalbi Botan'da Cizre bodrumlarında katledilen canları anıyor ve diyoruz ki mücadeleleri her zaman yolumuzu aydınlatacaktır" sözlerine yer verdi.
‘DTK bugün devlet tarafından terörize ediliyor’
Kürt halkına yönelik zulüm ve işkencenin her şekilde devam ettiği vurgusunu yapan Leyla, DTK'nin 2011 yılında kurulduğunu ve o zamandan beri Kürt sorununa demokratik bir çözüm bulmak için çalışmalar yürüttüğünü söyledi. DTK'nin bugün devlet tarafından terörize edildiğine işaret eden Leyla şöyle devam etti: "Kongremiz kurulduğu günden beridir her çalışmamızı açık bir şekilde yapıyoruz. Gizli saklımız yok. Bu kongre Kürdistan halkının kongresidir. Bu kongrenin delegesi olmak suç değildir. DTK'nin faaliyetlerine katılmak suç değildir. Bu operasyonlarla suç ve suçluyu arıyorlar. Bakın mesele DTK, HDP, TJA ve DBP değil. Mesele Kürtler ve Kürdistan halkıdır. Bu saldırılar Kürtlere yöneliktir. Bizi farklı isimlendirerek bizi birbirimizden ayırmayı amaçlıyorlar. Bu oyunları iyi bilmemiz gerekiyor. Bizim çalışmalarımızı yürütmek için bir binaya ihtiyacımız yok. Burada asıl önemli olan cesaretimizdir. Bizler çalışmalarımızı çeşitli kurumlarımız çatısı altında yürütüyoruz. Bizi bu saldırılarla durduramazlar. Belediyelerimize el konuldu, milletvekillerimizin dokunulmazlıkları kaldırıldı. Eğer bunu yaparsa Kürtleri durdurabileceklerini sandılar. Ama yanıldılar. Kürtler durmadı direniyor, mücadele ediyorlar. Hakkari'den Van'a, Diyarbakır'a Kürtlerin olduğu her yerde Kürtler direniyor ve başkaldırıyor. Kürtler yeni bir hamle başlattı. Bu hamle ya özgürlük ya da özgürlük hamlesidir.”
‘Bizler kaybetmedik’
"Biz diyoruz ki şimdi birlik ve özgürlük zamanıdır “ diyen Leyla, “Moralimizi yüksek tutmamız gerekiyor. Bizler kaybetmedik. Kaybeden devlettir. Arkadaşlarımız sonuna kadar mücadele etti. Dünyanın dört bir yanından Kürtler hala davalarının mücadelesini sürdürüyorlar. Peki AKP ve MHP nerede? Onlar kaybettiler. Ekonomide, siyasette ve diplomasi de başarısız oldular. Bugün Türkiye’de seçim olsa kaybederler. Kaybettikleri için de saldırıyorlar” dedi.
‘Bu ağır yük artık zindanların omuzlarına yüklenmemelidir’
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırmış tecridin kalkması için cezaevlerinde başlayan süresiz-dönüşümlü açlık grevine dikkat çeken Leyla, “Şimdi cezaevlerindeki arkadaşlarımız Kürt halk önderinin özgürlüğü için açlık grevinde. Botan'dan zindan direnişini selamlıyoruz ve diyoruz ki direnmek yaşamaktır. Arkadaşlarımız zor koşullarda açlık grevine başladı. Bu ahlaki ve vicdani bir eylemdir. Dört duvar arasında bu arkadaşların elinde sadece verebilecek bir canları var. Dört duvar arasında başka bir imkanları yok. Yaşamlarını Kürtler ve Kürdistan için feda ediyorlar. Onların verdiği mücadele etrafında kenetlenmeliyiz. Bu eylemin amacına ulaşması için kenetlenmeliyiz, direnmeliyiz. Bizler 2018 yılında cezaevlerinde açlık grevine başladık. Binlerce kişi ile birlikte açlık grevine başladık. Bir çok arkadaşımız şehit düştü. Bu ağır yük artık zindanların omuzlarına yüklenmemelidir. Bizlerin artık onlar için bir şeyler yapmamız lazım. Umutluyuz ve inanıyoruz ki arkadaşlarımızın eylemleri sonuç verecektir. Bu zor ve çetin günleri beraberlik ruhuyla atlatacağız” ifadelerini kullandı.
‘Ulusal birlik ruhuyla karşı durmalıyız’
Kürt halkına düşmanlık besleyenlerin birliği ve beraberliği istemediklerini ifade eden Leyla, son olarak şu şekilde konuştu: “Şimdi de Kürt güçlerini birbirine düşürmeyi amaçlıyorlar. Biz defalarca çağrıda bulunduk, Kürt güçlerine şimdi de Botan'dan sesleniyoruz, bu kirli oyunlara gelmeyin. Kürt halkının birlik olmasını istemiyorlar. Neden? Çünkü Kürt birliği onlar korkutuyor. Nasıl ki Rojava’da Kobanê kentinde birlik ruhuyla direnip kazanmışsak, şimdi de iç savaşa birlik ruhuyla hayır diyeceğiz. Kürt güçlerine Osmanlı oyunlarını kanmamayı söylüyoruz. Başur’a girerek tüm Kürdistan'ı işgal etmek istiyorlar. Buna karşı durmalı, direnmeli ve düşmanın oyunlarına ulusal birlik ruhuyla karşı durmalıyız."