Mor Çatı’dan 30 yıllık deneyim mesajı

  • 09:03 7 Aralık 2020
  • Güncel
İSTANBUL- Kuruluşundan bugüne  çoğu kadının hayatını değiştiren Mor Çatı,yıllar boyu süren çaba ve dayanışma sonucu gelinen noktayı vakıf gönüllüsü Ece Ege , “Değiştirmek mümkün” sözleriyle özetledi.
 
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı 1990 yılında kuruldu.30’uncu yılını kutlayan  Mor Çatı, başkansız ve eşitlikçi bir örgütlenme şemasıyla çalışmalarını yürütüyor. Hak temelli desteklerini 30 yıldır sürdüren vakıf, dayanışma merkezi dışında sığınağıyla da kadınlara kendi ayakları üzerinde durma ve yeni bir hayat kurma yolunda rehberlik ve danışmanlık yapıyor.
 
Vakıf gönüllüsü Ece Ege Mor Çatı’nın kuruluşundan bu güne olan yolculuğunu anlattı. Ece, 1990 yılında kurulduğunu Mor Çatı vakfının hikayesinin çok öncesine dayandığını belirtti. Ece, vakfın feminist bir hareketle büyüyüp geliştiğini söyledi. Ece, “O nedenle kuruluşumuzu esas olarak 1987 yılı olarak kabul ediyoruz. Türkiye’de kadınların dayağa karşı yürüyüş ve kampanya başlattıkları 1987 yılından başlayarak anlatıyoruz hikayemizi. Çünkü o yürüyüşü ve devamındaki kampanyayı organize edenler Mor Çatı’nın kuruluşunda yer alan kadınlar. O yıllarda ‘dayak’ olarak dile getirilen kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddet onların yaptığı çalışmalarla aslında görünür olmaya ve bir mesele olarak görülmeye başlıyor. Mor Çatı da işte böyle bir mücadelenin sonucunda ortaya çıkıyor. 1990 yılından bu yana bir dayanışma merkezimiz var. Çeşitli dönemlerde de sığınaklarımız oldu. Uzun yıllardır bir sığınağımız var olmaya devam ediyor” dedi.
 
‘Değiştirmek mümkün’
 
“Mor Çatı’nın kuruluş yıl dönümleri de politik bir şekilde yapılıyor” diyen Ece, hazırladıkları video hakkında şu bilgileri verdi: “30’uncu kuruluş yıl dönümü kampanyası çerçevesinde birçok çalışmamız oldu.  Mor Çatı gönüllüsü modacılar tarafından yapılan tişörtlerimiz, farklı ürünlerimiz oldu. Yine bir vido çalışmamız da vardı. Üzerine uzun tartışmaların yapılarak hazırlandığı bir video oldu. Bu anlamda ‘Değiştirmek mümkün’ sloganı da üzerine çok düşünülerek yapılan bir tema oluştu. Gücümüzün farkına varmamızı sağlayan, politik ve gerçekçi bir slogandı bu. Aslında bu değişim de kadınların dayanışmasıyla oldu. Slogan esasında kadın dayanışmasını ve birlikteliğinin gücüne de işaret ediyor.  Kadınların birlikteliği ve dayanışmasıyla aslında bugün hukuksuzluğa karşı çıkarılan ses çok daha yüksek. Kadınlar artık hukuksuzluğa daha yüksek ses ile karşılık veriyor. Birlikte mücadele edersek değiştirmek mümkün.”
 
‘Kadınlar kendilerine yeni bir hayat kurdu’
 
Türkiye’de artık ‘kadına yönelik şiddet’ tanımının olduğunu kaydeden Ece, “Bunun etrafında büyüyen bir farkındalık var. Çok ciddi yasal değişimler yaşandı 30 yılda. Medeni Kanunu ve bir çok kanunu değiştirdik. İstanbul Sözleşmesi’ni imzalattık, 6284 sayılı kanunu yazdık. Mor Çatı ile birlikte bir çok kadın şiddetten uzaklaştı. Kadınlar kendilerine yeni bir hayat kurdu. Bir çok kadın erkeği evden uzaklaştırma  ya da kendisi evden ayrılma gücünü  buldu. Genel anlamda çok hayati değişimler yaşanmaya devam ediyor” diye belirtti.
 
‘Hep beraber mücadele edelim’
 
Ece Mor Çatı’ya katıldıktan sonra aktif bir politika yürüttüğünü söyledi. Katılım sürecini anlatan Ece son olarak şunları dile getirdi: “Benim kişisel hikayemde aslında bir akademik çalışma içinde bulunmam ile feminist hareketle karşılaştığım süreç çok yakından ve beraber oldu diyebilirim. Feminist olmama rağmen aktif politika yapmıyordum. Aktif politika yapmaya Mor Çatı ile başladım. Bizler bu çatı altında gönüllüyüz. Bu muazzam hissettiriyor. Buraya gelen veya yolu buradan geçen her kadın büyülenmiş bir şekilde çıkıyor. Yalnız olmadığımı biliyorum. Mücadeleyi asla bırakmayacağız. Hep birlikte mücadele etmeye devam etmemiz gerekiyor. Kazanımlarımızı gördükçe güç almalıyız.”