
‘Birileri yaşamının tam ortasından babanı alıp katlediyor’
- 13:29 5 Aralık 2020
- Güncel
İSTANBUL - Cumartesi Anneleri, 819’uncu haftasında İbrahim Demir ve Agit Akipa’nın akıbetini sordu. Agit Akipa’nın kızı Suzan, “Birileri yaşamının tam ortasından babanı alıp katlediyor ve ‘babasız bir yaşam nasıl olur?’ sorusunun cevabını bütün hücrelerimizde yaşıyoruz. Cumartesi Annelerinin adalette ki ısrarlı mücadeleleri bizlere güç veriyor” dedi.
Cumartesi Anneleri, ‘Failler belli kayıplar nerede’ sloganıyla kaybedilen yakınları için her hafta düzenledikleri eylemin 819’uncusunu Koronavirüs (Covid-19) nedeniyle bir kez daha sosyal medya hesapları üzerinden gerçekleştirdi. Eylemde bu hafta Şırnak’ta gözaltında katledilen İbrahim Demir ve Agit Akipa’nın akıbeti soruldu. Eylemde, ailenin avukatlığını yapan, 2015 yılında katledilen Tahir Elçi anıldı.
‘8 bin haftada olsa faillerin peşini bırakmayacağız’
Eylemde ilk olarak konuşan İbrahim Demir’in oğlu Metin Demir, babası ve amcası Agit Akipa’nın 29 yıldır kayıp olduğunu belirterek, “Babam ve amcam JİTEM tarafından yolları kesilerek gözaltına alındı. Ertesi gün, babam ve amcamın bir mağarada cansız bedenlerine ulaştık. Babamı işkence ile amcamı ise silahla vurarak katletmişlerdi. O günden bugüne hukuk arayışındayız. 819 haftadır bu meydanlardayız 8 bin 19 haftada olsa faillerin peşini bırakmayacağız” dedi.
Ardından konuşan Agit Akipa’nın kızı Suzan Akipa, babası katledildiğinde yeni doğduğunu ve onu hiç görmediğini ifade ederek, baba ile birlikte bir yaşam nasıl olur? Sorusunun cevabını veremediğini söyledi. Suzan, “ Birileri yaşamının tam ortasından babanı alıp katlediyor ve ‘babasız bir yaşam nasıl olur?’ sorusunun cevabını bütün hücrelerimizde yaşıyoruz. Bir babanın katledilmesi sadece onu katletmek değildir birçok anlamı da içerisinde taşıyor” diye söyledi. Suzan son olarak, Cumartesi Annelerinin adalette ki ısrarlı mücadelelerinin kendilerine güç verdiğini belirtti.
‘Faillerimiz bellidir’
Daha sonra söz alan Agit Akipa’nın oğlu Fehmi Akipa, babası ve amcası İbrahim Demirin pusuya düşürülerek faili meçhul biçimde yaşamlarını yitirdiğini belirterek, “Aslında failler bellidir. Dönemin Cumhurbaşkanı, başbakanı, içişleri bakanı ve o dönemde yetkili olan herkes bu insanların ölümlerinin sorumlusudur” ifadelerini kulandı. Fehmi, yıllar geçse de kayıplarını unutturmayacaklarını vurgulayarak, “Adaleti olamayan bir devletten adalet bekliyoruz. Yılmadan, usanmadan kanımızın son damlasına kadar davamızın takipçisiyiz, katillerin peşindeyiz” dedi.
Eylemin bu haftaki basın açıklamasını Cumartesi İnsanlarından Öykü Dilara Keskin okudu.
‘Karakol komutanları tarafından tehdit edildiler’
Agit Akipa ve İbrahim Demir Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Çukurlu Köyü’nde yaşadığını Agit Akipa’nın da köyün muhtarı olduğunu belirten Öykü, köylüler üzerinde ağır bir koruculaştırma baskısı olduğunu ifade ederek, “ Köye giriş ve çıkışlar asker kontrolü altındaydı. Köy okulu karakol haline getirilmiş, bazı köylülerin evlerine el konularak askerler yerleştirilmişti. İbrahim Demir ve Agit Akipa, askerlerin okulu ve evleri boşaltmaları için önce Kaymakamlığa ardından İçişleri Bakanlığı’na başvurdu. Başvurudan sonra üzerlerindeki baskı daha da arttı. Karakol Komutanı tarafından “sizi yaşatmayacağız” diye tehdit edildiler” diye belirtti.
‘Girişi taşla örülmüş mağarada kayıplarını buldular’
Öykü, 12 Aralık 1991 tarihinde İbrahim Demir ve Agit Akipa’nın evlerine dönerken, askerler tarafından durdurulduğunu ve İbrahim Demir ve Agit Akipa Dargeçit Anıtlı Tabur Komutanlığı’na bağlı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı ve askerleri tarafından gözaltına alındığını ifade etti. Karakola giden ailelere, ‘Onları hiç görmedik’ denildiğini belirten Öykü, “Bir asker gizlice aileleri “mağaralara gidin” diye yönlendirdi. Yönlendirildikleri bölgeyi köylülerle birlikte arayan aileler, 13 Aralık 1991 günü girişi taşla örülerek kapatılmış bir mağarada, kayıpların işkence görmüş, gözleri ve elleri bağlanmış haldeki cansız bedenlerine ulaştı” dedi.
‘Soruşturma iznine “men’i muhakeme” kararı verildi’
Öykü, olay hakkında başlatılan soruşturmada İdil Cumhuriyet Başsavcılığı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı Üsteğmen ve ilgili er ve erbaşların “adam öldürme” suçundan şüpheli olduğuna kanaat getirdiğini belirterek, 18 Aralık 1991 tarihinde soruşturma açma izni almak için dosyayı Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu’na gönderildiğini, Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu’nun ise 20 Mayıs 1992 tarihinde “men’i muhakeme” kararı verdiğini ifade etti.
‘Suçun faillerine fiili af sağlandı’
Tahir Elçi aracılığıyla 2011 yılında İdil Cumhuriyet Başsavcılığı’na tekrar yapılan başvuruda, yeni bir soruşturma başlatan Savcılık dosyaya dair bilgi veya belgeye rastlamadıklarını bildirdiklerini söyleyen Öykü, “Bunun üzerine İdil Cumhuriyet Başsavcılığı dosyayı kaybeden Dargeçit Kaymakamlığı görevlileri hakkında “görevi kötüye kullanmak” tan soruşturma başlattı. Ancak yürütülen soruşturmalardan bir sonuç alınmadı. Sonuçta dosya zamanaşımı gerekçe gösterilerek kapatıldı. Suçun faillerine fiili af sağlandı” diye konuştu.
‘Cezasızlığa son verin’
Öykü son olarak, iktidarı ve adli makamları göreve çağırarak, failler üzerindeki cezasızlığa son verilmesi gerektiğini vurguladı. Öykü, 120 haftadır kapatılan kayıpları arama mekanı olan Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçemeyeceklerini bir kez daha yineledi.