1997 yılında kaybedilen Mehmet Özdemir’in akıbeti soruldu

  • 13:16 5 Aralık 2020
  • Güncel
DİYARBAKIR - Kayıp Yakınları, eylemlerinin 617’nci haftasında 1997 yılında kaybedilen ve haber alınamayan Mehmet Özdemir’in akıbetini sordu.
 
Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nin her hafta düzenlediği "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 617'ncisi, pandemi önlemleri kapsamında alınan sokağa çıkma yasağı dolayısıyla internet üzerinden online gerçekleştirildi. Her hafta bir kayıp hikayesinin anlatıldığı eylemde, bu hafta 26 Aralık 1997 günü arkadaşlarının yanından telsizli ve sivil kıyafetli kişilerce zorla bir araca bindirilerek götürüldükten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Mehmet Özdemir'in akıbeti soruldu.
 
Mehmet Özdemir'in kaybedilme öyküsünü İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Fırat Akdeniz okudu. 
 
1954 yılında Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Arakî (Kıyı) köyünde doğan Mehmet Özdemir'in 7 çocuk babası olduğunu belirten Fırat, yaşadıkları köye devlet güçleri tarafından sürekli baskınlar yapıldığı için Mehmet Özdemir ve ailesinin Diyarbakır merkeze göç etmek zorunda kaldığını söyledi. Ailenin köyden ayrılmasından bir süre sonra devlet güçlerinin Arakî köyünü tamamen boşalttığı ve köyü yaktığı aktarıldı.
 
Beyaz otomobile bindirilen Mehmet’ten haber alınamadı
 
Fırat, devamında şunları anlattı: “Özdemir kaybedilmeden önce birkaç defa gözaltına alınmış ve işkenceye maruz bırakılmış. Son olarak 5 Ağustos 1997 günü evi basılarak gözaltına alınan Mehmet Özdemir, dört gün gözaltında tutulur. Mehmet Özdemir hakkında “örgüte yardım” gerekçesiyle cezai takibat başlatılır ve bu yargılamadan 23 Ocak 1998 tarihinde beraat eder. 26 Aralık 1997 günü sabahı hayvan pazarına gideceğini söyleyerek evinden çıkıp, hayvan pazarının yakınındaki bir kahveye giden Özdemir, bir kıraathanede arkadaşlarıyla otururken sivil kıyafetli, ellerinde telsiz bulunan silahlı iki kişinin yanına gelip kendileriyle birlikte gelmesini söyler. Özdemir gitmeyi kabul etmeyince darp edilerek zorla beyaz renkli bir otomobile bindirilir. Yaşanan bu olaya birçok kişi tanıklık etmiştir ancak tanıklar okuma yazma bilmemesinden kaynaklı taksi plakası alınamamıştır.
 
AİHM ‘ihlal’ kararı verdi
 
Mehmet’in eşi Enzile Özdemir, 29 Aralık'ta 1997 günü eşinin zorla gözaltına alındığını, hakkında bilgi edinemediğini belirterek İHD'ye başvurur, hukuki yardım talebinde bulunur. Dernek avukatlarının yardımıyla Enzile Özdemir Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Cumhuriyet Savcılığına bir dilekçe ile başvurmuştur. Mahkemenin yanıt olarak verdiği dilekçede, 'Mehmet Özdemir Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alınmıştır' damgası vuruldu. Ancak bu damganın üzerinde hiçbir yetkilinin imzası bulunmamaktaydı. Özdemir’den bir daha haber alamayan ve nerede tutulduğunu öğrenemeyen Enzile Özdemir'in yetkili birçok kuruma başvurur ancak kayda değer bir sonuca ulaşamaz. İç hukuktan sonuç alamayan aile 7 Ekim 1999 tarihinde AİHM’e başvurdu. 8 Ağustos 2008 tarihinde esas ve usul yönünden AİHM tarafından ‘ihlal’ kararı verildi.”