ANKARA - Cezaevlerinde başlayan açlık grevi sonrası Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevinde tutsak bulunan siyasetçilerin koğuşlarına baskın yapılması ve kişisel eşyalarına el konulmasına ilişkin açıklama yapan HDP Kadın Meclisi, “Bir kez daha söylüyoruz; ne içeride ne de dışarıda zulmünüze asla boyun eğmeyeceğiz” mesajı verdi. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit ve cezaevindeki baskılara karşı başlatılan açlık grevleri sonrası Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki tutsak siyasetçilerin koğuşlarına düzenlenen baskına ilişkin yazılı açıklama yayınladı. “Hapishanelerde koğuşlara yapılan baskı işkencedir!” başlığıyla yapılan açıklamada AKP-MHP iktidarının Covid-19'un giderek arttığı bu süreçte, baskılarını cezaevlerinde de kesintisiz olarak sürdürdüğüne dikkat çekildi. 

 

‘Baskında siyasetçilerin tuttuğu notlar ve eşyalara el konuldu’

 

Önceki gün Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak, Çağlar Demirel, Edibe Şahin, Aysel Tuğluk, Nurhayat Altun ve Gülser Yıldırım’ın koğuşuna baskın düzenlendiği anımsatılan açıklamada, baskının gerekçesi olarak da, İmralı tecridi ve cezaevlerindeki hak ihlallerine karşı alınan açlık grevi kararının gösterildiği belirtildi. Baskında siyasetçilerin tuttuğu notlar, savunmaları, şiir ve edebiyat çalışmalarının yanı sıra kalem ve kitaplarına da el konulduğu belirtilen açıklamada, “Keyfi bir şekilde yapılan bu baskının AKP-MHP faşist blokunun hamaset siyasetiyle yürüttüğü ve sözde adına ‘reform’ dediği politikanın bir sonucu olduğunu biliyoruz. Sözde reform söylemlerini kullanmaya başladıktan sonra AKP-MHP iktidarı başta partimiz olmak üzere ülkede muhaliflere ve kadın mücadelesi yürütenlere yönelik baskıyı kat be kat arttırdı. Reform söylemleriyle birlikte yüzlerce kişi gözaltına alındı, onlarca kişi tutuklandı. Bir yandan da hapishanelerde muhaliflere yönelik baskı ve yıldırma politikaları arttırılarak sürdürülüyor” ifadelerine yer verildi. 

 

‘Mücadeleyi sindiremeyen AKP-MHP iktidarının çabaları beyhudedir’

 

“AKP-MHP faşist blokunun reformu, mafya liderlerinin muhalifleri tehdit etmesidir” denilen açıklamada devamla şöyle denildi: “AKP-MHP iktidarının reformu, kadına şiddet uygulayan erkekleri, taciz ve tecavüzcüleri serbest bırakmasıdır, pandemi koşullarında hapishanelerde rehin tutulan muhaliflere baskılardır. Virüsün bu kadar yayıldığı içeri ile dışarının temasının azaldığı, açık görüşlerin olmadığı süreçte hapishanelerde bu baskınların yapılması işkencedir, zulümdür. Rehin aldığı arkadaşlarımızın içeride de sürdürdüğü mücadeleyi sindiremeyen AKP-MHP iktidarının bu çabaları beyhudedir. Halkı, kadınları, gençleri reform adı altında yalanlarla meşgul eden AKP-MHP ittifakına şunu söylüyoruz; kadınlar bu ülkeye; sizin yalanlarınızla sürdürdüğünüz reformu değil, radikal bir değişimi getirecek, yeni yaşamı inşa edecek! Bir kez daha söylüyoruz; ne içeride ne de dışarıda zulmünüze asla boyun eğmeyeceğiz. Siz saldırdıkça biz daha da güçleneceğiz, dayanışmamızı büyüteceğiz.