KOBANÊ - Kongreya Star 25 Kasım dolayısıyla Özgür Kadın Meydanı’nda yaptığı açıklamada “Her günümüzü 25 Kasım yaparak alanlarda olmalıyız. Tek ses ve tek renk olup, alanları boş bırakmayacağız” dedi. 

 

Kongreya Star 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Kobanê’nin Özgür Kadın Meydanı’nda (Qada Jina Azad) yüzlerce kadınla bir araya gelerek açıklama yaptı. Açıklamada Kongreya Star ve Özerk Yönetime bağlı kurum ve meclis üyeleri, Sara Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Örgütü, Mala Jin, Kadın Bakanlığı, Jineoloji çalışanları ile çok sayıda kadın katıldı. “İşgale, katliama hayır. Biz kadınlar yaşamı ve kadını koruyacağız” yazılı pankartın taşındığı açıklamada, Mirabal Kardeşlerin, Paris’te katledilen Kürt siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez ile Silopi’de katledilen Sêvê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar’ın fotoğrafları taşındı.

 

Açıklama kadınlar adına Kongreya Star üyesi Madlin Şex Xidir tarafından Kürtçe okundu.

 

Katledilen Mirabal Kardeşler ve onların şahsında faşist, işgalci, cinsiyetçi devletlere karşı mücadele eden ve bu uğurda yaşamını yitirmiş bütün kadınlar da anıldı. Açıklamada, “Rêber Apo’nun belirlediği Kadın Kurtuluş İdeolojisi temelinde bugün binlerce kadın dağlarda direnerek amansız bir direniş sergilemekteler. Elbette bu kadınların direniş ve mücadeleleri bizim için yaşamın bir ilham kaynağı, güç ve moral kaynağı olmuş. Bu temelde biz kadınlar olarak hiçbir zaman mücadele yolunu bırakmayacağız” denildi. 

 

Rojava Devrimine ve sonrası oluşturulan kadın ordulaşmasına işaret edilen açıklamada, devamla şu ifadeler kullanıldı: 

 

“Devrimle beraber kadınlar yaşamın her alanında örgütlenerek, siyasi, askeri, toplumsal, diplomasi ve diğer alanlarda güçlü bir örgütleme oluşturarak, devrimin bütün yükünü üstlendiler. Kadınlar yaşamın her alanında öncülük rollerini üstlenmesine rağmen yine de kadına yönelik yapılan şiddet devam etmektedir. Kadına yönelik şiddet bazen örgütlü, bazen tek kişi tarafından, bazen de işgalci devletlerin saldırılarıyla yapılmaktadır. Bugüne kadar yüzlerce kadın erkek tarafından, babası, abisi ya da yakın akrabaları tarafından katledildi, işkence, tecavüz, tacize maruz bırakıldı. Yüzlerce kız çocuğu zorla evlendirildi. Yüzlerce kadın da çok evliliğe zorlandı. Kadın bedeni üzerinde pazarlıklar yapılmakta, reklam aracı olan kadın yaşamda metalaştırılmakta ve kadın bedeni namus olarak görülmektedir. Ataerkil sistem günümüze kadar kendi varlığını sürdürmek için kadını kullanmış ve bu temelde güçlü bir şekilde örgütlenmektedir. İktidarlar kadın varlığını ve mücadelesini kendi üzerinde bir tehdit olarak görür, yaşamın her alanında psikolojik, cinsiyetçi ve bedeni üzerinde şiddet şekilleri ile kadına saldırıyor” 

 

‘Her günümüz 25 Kasım olmalı’

 

Örgütlü kadına yönelik saldırıların her geçen gün arttığına değinilen açıklamada “25 Kasım bütün devletler tarafından kadına yönelik yapılan şiddete karşı durmak için anılan bir gün olarak kabul edilmiş. Fakat anlaşmayı imzalayan devletler tarafından bugün yaşamın her alanında kadınlar hedef alınıyor. Kadınlar her türlü şiddetle yüz yüze kalıyor. Kadına karşı yapılan bu şiddete karşı bütün devletler göz yumuyor. Bunun için buradan bütün kadınlara sesleniyoruz; kadına yönelik yapılan şiddete karşı durmak için her günümüzü 25 Kasım yaparak alanlarda olmalıyız. Tek ses ve tek renk olup, alanları boş bırakmayacağız” diye belirtildi. 

 

Açıklama “Jin jiyan azadî”, “ Na ji dagirkeri, na ji ixanete re, na ji qirkirine re” sloganlarıyla son buldu.