
25 Kasım’da 'erkek-devlet zihniyetine geçit yok’ mesajı
- 09:15 26 Kasım 2020
- Güncel
ANKARA - Sokaklara çıkan kadınlar eylemlerini polis engellemelerine rağmen gerçekleştirdi. Kadınlar direniş ve mücadeleye bundan sonra da devam edeceklerini vurgulayarak, “İrademizi polise asla ezdirmedik ve bulunduğumuz her alanı eylem alanına çevirdik” dedi.
Birçok kentte 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla sokağa çıkan kadınlar polis engellemelerine rağmen eylemlerini gerçekleştirerek, kadına yönelik erkek -devlet şiddetinin karşısında durmaya devam edeceklerini vurguladı.
Ankarada kadınlar, 25 Kasım eylemlerinin ardından gerçekleştirdikleri eylem ve etkinliklere dönük değerlendirmelerde bulundu.
‘İrademizi polise ezdirmedik’
Polisin engellemelerini anlatan Ankara Kadın Platformu üyesi Buse Üçer, iki gruba bölündüklerini kaydetti. Bununla eylem ve direnişlerinin engellenmek istendiğine dikkat çeken Buse,“Biz Ankara Kadın Platformu olarak yürüyüş yapma kararı almıştık ve yürüyüş kararımızın arkasında durduk. İrademizi polise asla ezdirmedik ve bulunduğumuz her alanı eylem alanına çevirdik. İki grup olarak da engellemelere rağmen eylemimizi gerçekleştirdik. Güne ilişkin basın açıklamamızı okuduk. Eylemimizi daha da yaygınlaştırdık, bu da Ankara Emniyetine dert olsun” ifadelerini kullandı.
‘Dayanışmayı iliklerime kadar hissettim’
25 Kasım eylemini değerlendirirken “Dayanışmayı iliklerime kadar hissettim” diyen Buse, sözlerine şöyle devam etti: “ Birbirimizi tamamlamamız, birbirimize bir bakışımızla her şeyi anlatabilmemiz, karanlık bir yolda bir kadının göz kırpışından ona yardım etmeyi, onunla dayanışmamız gerektiğini nasıl anlıyorsak, bugün de eylem alanında birbirimizi öyle anladık. 25 Kasım hepimize bir moral oldu. Özellikle bu pandemi döneminde yasaklarda, ev içi şiddetin arttığı bu dönemde kadınlar olarak diğer kadınlara da umarım umut olmuşuzdur, dayanışmayı yükseltebilmişizdir.”
‘Kadınlar devlete değil kadın örgütüne güveniyor’
Kadınların yalnız ve çaresiz olmadığının altını çizen Buse, kadınların kadın örgütlerine güvenmesi gerektiğine ifade ederek “Kadınlar devlete değil kadın örgütüne güveniyor. Kadın örgütlerinin kapısı her zaman açıktır. Hep beraber dayanışmayı örgütlüyoruz. Yaşasın kadın savunması” dedi.
‘Polis tacizi, tehdidiyle karşı karşıyayız’
“Kadın mücadelesi yine kazandı” diyen Ankara Kadın Platformu üyesi Fatma Kılıçarslan da kadınların önüne barikat kuranların, kadın mücadelesinin önünde engel olanların, kadın katliamlarına göz yumanların yine kaybettiğine işaret etti. 25 Kasım’ın çalışma startının verilmesinin ardından çalışmalarının sürekli olarak engellendiğine vurgu yapan Fatma, şöyle konuştu: “Kadınlar olarak sürekli polis tacizi, tehdidi, gözaltı ve tutuklamalarla karşı karşıyayız. Kadınlar her şeye rağmen, bütün baskılara rağmen, pandemiyi de göze alarak meydanlara çıktı ve kadınların yaşamakta ne kadar ısrarcı olduklarını, özgürlüklerinden vazgeçmeyeceklerini bir kez daha göstermiş oldu. Kadınlarla bir araya geldikçe birbirimize olan güvenimiz tazeleniyor. Birbirimize moral ve güven verdik” sözlerine yer verdi.
‘Mücadele ruhumuzdan vazgeçmeyeceğiz’
Tuğçe Taşyürek ise kadınlara yönelik her özel günün anılması gerektiğini söyledi. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması gerektiğini sözlerine ekleyen Tuğçe, “İstanbul Sözleşmesi fiilen uygulanmış olsaydı şu an kadınlara yönelik cinayet ve tecavüzler olmazdı. Biz kadın cinayetlerinin, tecavüzlerinin önüne geçilmesi ve faillerin hak ettikleri cezaları alması için bütün kadınlar olarak mücadele içerisindeyiz. Mücadele ruhumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Kadınlarla birlikte İstanbul Sözleşmesi’ni yaşatmaya devam edeceğiz. Erkek egemen ve hiyerarşik sisteme karşı sesimizi hep yükselteceğiz. Geceleri de dışarı çıkacağız, sokaklara çıkacağız, şort da giyeceğiz, mini etek de giyeceğiz. Hiçbir zaman erkeklere evet demeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Kadın kimliğimizle bir araya gelmeliyiz’
Kadınların birlik olması gerektiğini kaydeden Tuğçe, “Kadınlar, hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun, hangi dinden olursa olsun fark etmez. Burada kadın kimliğimizle, cinsimizle bir araya gelmeliyiz ki kadın cinayetleri, tacizleri ve tecavüzlerinin önüne geçebilelim. Her gün karşılaştığımız kadın cinayeti ve tecavüzlerin yanı sıra bilmediğimiz çok fazla olay var. Artık bunları görmek istemiyoruz. Eşit şartlarda yaşamak istiyoruz” şeklinde konuştu.