VAN - Çocuğu Kürt özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren Fatma İtah, savaşa karşı seslerin yükseltilmesi gerektiğini belirterek, KDP Genel Başkanı Mesut Barzani’ye “Kürt katliamından eline ne geçti? Kürt halkına layık ol” diye seslendi. 

 

Federe Kürdistan Bölgesi’nde Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) Türkiye’nin desteğini alarak gerilla alanlarına askeri yığınak yapması sonrası başlayan gerginlik sürüyor. Birçok Kürt aydın, sanatçı ve siyasetçi ulusal birlik çağrıları yaparken, KDP’den henüz bir adım atılmış değil. Çocuğu Kürt özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren Fatma İtah, KDP Genel Başkanı Mesut Barzani’ye seslenerek işbirlikçiliğin Kürt halkına faydası olamayacağının altını çizdi. 

 

‘Korucular yüzünden köyün birliği bozuldu’

 

90’lı yıllarda Van’ın Çatak ilçesine bağlı Merzan Yaylası’nda bulunan Önlüce (Govêhedlan) köylerinin boşaltıldığını ifade eden Fatma, askerler tarafından sürekli evlerinin basıldığını söyledi. Gece yarısı yapılan asker baskınlarının ardından “Ya boşaltırsınız ya da yakarız” tehditlerine maruz kaldıklarını kaydeden Fatma, baskılar sonucunda köylerini boşaltmak zorunda kaldıklarını belirtti. Köylerinde tarlalarını, ekinlerini ve hayvanlarını bırakmak durumunda kaldıklarını vurgulayan Fatma, “O dönem işkenceden geçmeyen tek kişi kalmadı. Zulüm gördük. Bombardıman ile güne başlıyorduk. Korucu olan ile olmayanlar arasında sürekli çatışma vardı. Köyün birliği korucular yüzünden bozuldu. Birçok kişi yaşamını yitirdi. Koruculukla bizler parçalandık. Oysaki gereken birliği göstermiş olsaydık, bugün belki de köyümüzde yaşıyor olurduk” dedi.

 

‘Yüzyıllardır zulüm altındayız’

 

Ailesinin yıllar önce de Federe Kürdistan Bölgesi'nden göç ettiğini dile getiren Fatma, “Yine çıkan çatışmalardan, savaştan kaynaklı yüzyıllardır zülüm altındayız. Bugün de aynı savaş ve çatışmalar devam ediyor. Büyüklerimiz Irak’tan yine savaştan kaynaklı Van’a göç etmişler. Göç etmeden önce yaşadığımız topraklardan söz edilirken, kaynak sularının olduğunu, dünyada bir cennet olduğunu söylerlerdi. O dönemler için Van çöldü. Ve insanlar bu şehre yerleşmek istemiyordu” diye ekledi. 

 

‘İnsan kendi kardeşini nasıl öldürür?’

 

Son dönemde KDP’nin Türkiye’nin de desteğiyle yarattığı gerilime dikkat çeken Fatma, “Barzanî yıllardır ‘kardeş kanı’ döküyor” dedi. Fatma, Mesut Barzani’ye şöyle seslendi: “Kürt katliamından eline ne geçti? İnsan kendi kardeşini nasıl öldürür? Bir taraftan Şengal işgaline öncülük yapıyor. Bir taraftan da Rojava’da savaşa öncülük yapıyor. Bu savaşlardan, çatışmalardan ne kazandı? Bu düşmanca tutumlarından ne kazandı? Mesut Barzani Kürdistan’ın bir parçasına liderlik yapıyor. Aldığı liderlik sorumluluğunun farkında olsun. Irak sadece onun değil ki! Hala birçok akrabamız Irak’ta yaşıyor. Ailemize ait topraklar var. Irak’ta şimdi de istesem gider yerleşirim. Kanımız bu kadar ucuz mu? Yıllardır bizi öldürüyorsunuz bitirebildiniz mi? Kürt halkının ona verdiği kıymeti, ona yüklediği sorumluluğun bilincinde hareket etsin. Mesut Barzani Kürt halkına layık olsun.”

 

‘Kendi topraklarımızda yaşadığımızda kimseyi bölmüyoruz’

 

Oğlunun Kürt özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirdiğini söyleyen Fatma, Cumhurbaşkanına da “Tayyip Erdoğan evladını ne kadar seviyorsa, bizler onun iki katı seviyoruz” diye seslendi. Kürt halkının da bir yurdu olması gerektiğini kaydeden Fatma, “Her canlının bir yurdu olduğu gibi Kürt halkının da bir yurdu var. İnsanca yaşamak istiyoruz. Kendi topraklarımızda yaşadığımız zaman kimseyi bölmeyeceğiz. Herkes kendi hakkı, payı üzerinde yaşıyor. Kimsenin toprağını işgal etmedik. Türkler her savaşta Kürtleri öne sürdü. Bu topraklarda Türklerin olduğu kadar Kürtlerin de hakkı var. Kimsenin malına, parasına göz dikmedik. Biz kendi hakkımızı istiyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

‘Savaşa herkes itiraz etmeli’

 

Herkesin barış için mücadele etmesi gerektiğini vurgulayan Fatma, ülkede var olan savaşın sadece Kürtlere değil tüm kesimlere zarar verdiğini belirtti. Fatma, savaşa herkesin itiraz etmesi gerektiğini dile getirerek, “Bu savaşın bitmesi için herkesin mücadele etmesi gerekir. Kaç evlat daha yitireceğiz. AKP ‘Müslümanım’ diyor İslamiyeti temsil ettiklerini söylüyorlar. Artık yeter anneler ağlamasın. Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum bu kan, gözyaşı yeter. Sen Türkiye’nin başkanısın, Rojava’nın değil, Halep’in değil” şeklinde konuştu.