Ebru Günay: İsyanımız, özgürlük talebimiz yarınlara taşacak
- 14:58 25 Kasım 2020
- Güncel
VAN/HAKKARİ - TJA’nın 25 Kasım yürüyüşüne valilik yasağı gerekçe gösterilerek izin verilmedi. Kadınların direnişi sonucu açıklama yapılırken, HDP Sözcüsü Ebru Günay, “Em Xwe Diparêzin’ ile bulunduğumuz her yerde kendimizi savunmaya devam edeceğiz. İsyanımız, özgürlük talebimiz ‘Jin Jiyan Azadî’ diyerek yarınlara taşacaktır” dedi.
Tevgera Jinên Azad (TJA) Van’da 25 Kasım dolayısıyla yürüyüş gerçekleştirmek istedi. Aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay ve Muş Milletvekili Şevin Coşkun’un da bulunduğu çok sayıda kadın “Em Xwe Diparêzin” şiarıyla HDP İpekyolu İlçe Örgütü’nde bir araya geldi. Polis ilçe binasını barikatlarla çevirerek, kadınların binadan çıkışına izin vermedi.
İlçe binası abluka altına alındı
Sadece milletvekillerinin dışarı çıkmasına izin verilirken, yapılmak istenen açıklamaya valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmedi. Kadınların ilçe binası önünde açıklama yapmak istediğini belirten HDP Sözcüsü Ebru Günay’a polisin, “Valimizin talimatı doğrultusunda bugüne dair herhangi bir açıklama yapılmasına izin verilmiyor” demesi ise dikkat çekti. Polislerin ilçe kapısını barikatlarla tutmasına karşı kadınlar, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “Polis kaç kaç kadınlar geliyor” sloganları ve zılgıtlar atarak tepki gösterdi.
Polisin ‘Em Xwe Diparêzin’ rahatsızlığı
Kadınların tepkileri üzerine HDP İpekyolu ilçe binası önünde basın açıklaması yapılmasına izin verildi. Açıklamada, “Erkek -Devlet şiddetine karşı mücadeledeyiz”, “Şiddete karşı direniş savunmanı kuşan” pankartları açılırken, “Jin Jiyan Azadi”, “Em Xwe Diparêzin” yazılı lolipoplar ise polisler tarafından kaldırılmasına izin verilmedi.
‘Erkek egemen ideolojiye karşı kadın özgürlük ideolojisi yol aldı’
Kadınlar adına açıklamayı yerine kayyım atanan Muradiye Belediye Eşbaşkanı Leyla Balkan okudu. Kadınların yeniden bir tarih yazdığını söyleyen Leyla, “Erkek egemen zihniyet kendini, devlet adı altında inşa ettiğinden beridir kadın düşmanlığı yapmakta buna karşı kadın özgürlük mücadelesi de aralıksız devam etmektedir. Kadın direnişi, erkek devletin ırkçı, cinsiyetçi, militarist, dinleri istismar eden yapı olduğunu açığa çıkardı, ulus devletlerin insanlığa karşı suçları işlediği, erkeklerin organize suç örgütlerine (hırsızlık, uyuşturucu, kumar, cinayet, taciz, tecavüz, kadını cinsel köleliğe zorlayan erkek şebekeleri...) her gün af çıkardığı, kadına karşı cinayet şebekesine dönüştüğü gün yüzüne çıktı. Bin bir bedel, emek ve deneyimlerimizle erkek egemen ideolojiye karşı kadının özgürlük ideoloji yol aldı” dedi.
‘Üniformalı kadın katillerine karşı failler yargılanıp cezalandırıncaya kadar’
“Demokratik ulusun öncüsü kadınlar durdurulamaz” diyen Leyla, Türkiye’de ve dünyada kadınlara dönük saldırılara dikkat çekti. Sayısız kadının özgürlük direnişçisinin katledildiğini ifade eden Leyla, “Ancak kadın, özgürlük ideasını yaşam damarına dönüştürdü. Her gün kadın katliamlarının artığı bu topraklarda Gülistan Dersim’de 5 Ocak’tan beri kayıp, postallı, üniformalı kadın katillerine karşı failler yargılanıp cezalandırıncaya kadar alanlarda olacağız. Kadın cinayetleri politiktir, kurnaz, sahtekar erkeğin ırkçı, cinsiyetçi karakterinin aşka, sevgiye ihanetidir. Öldüren aşkı, sevgiyi ret ediyoruz, boyun eğmeyeceğiz, af etmeyeceğiz, mahkûm edeceğiz. Bunların yanı sıra sistemin uyguladığı şiddet politikaları İstanbul sözleşmesini yok saymasından tutalım, çocukları taciz ve tecavüz edenle evlendirme girişimleri, cemaat evlerinde istismar edilmeleri bu politikalar sonucudur” diye belirtti.
‘Tarihsel duruşumuzla onur duyuyoruz’
Kadınların direniş meşalesini yükselterek, örgütlenerek hayatlarını savunduklarını söyleyen Leyla, kadınların Anka kuşu misali küllerinden yeniden doğduklarına dikkat çekti. Leyla, “Eli sopalı erkekten, eli coplu postallı, üniformalı erkek devletten korkmuyoruz tıpkı yoldaş kılıfına bürünen erkek gibi af etmeyeceğiz. Bu tarihsel duruşumuzla onur duyuyoruz; işgal etmedik onurluyuz, diz çökmedik gururluyuz, erkek egemen zihniyetten onun ürünü devletten ve kadını tanımayan kanunlarından korkmuyoruz, itaat etmiyoruz, geri adım atmayacağız. TJA olarak dünya, Türkiye ve Kürdistanlı kadınları 25 Kasım'da, yaşam da bizim, meydanlar da deyip akın akın kadınları özgürlük alanlarına adeta uçmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Özgürlük talebimiz Jin Jiyan Azadî diyerek yarınlara taşacak’
Ardından konuşan HDP Sözcüsü Ebru Günay, 25 Kasım’ı karşıladıkları bugünde iktidarın yeniden kadın düşmanı politikaları ile yüz yüze kaldıklarını belirtti. Yapmak istedikleri açıklamaya “valilik yasağının” gerekçe gösterildiğini kaydeden Ebru, “Bizim özgürlük, isyan talebimiz engellenmiş olsa bile bulunduğumuz her yerde sokakta ,evde ,işte özgürlük isyanımız büyüyecek alanlara taşacaktır. Başta TJA Kürt kadınları ve HDP’li kadınlar olarak asla geri adım atmayacağız asla bir kişi daha eksilmeyeceğiz. Erkek şiddetine karşı bulunduğumuz her yerde mücadele etmeye kendimizi savunmaya devam edeceğiz. Her yerde sokakta, evde isyanımız ‘Em Xwe Diparêzin’ ile bulunduğumuz her yerde kendimizi savunmaya devam edeceğiz. İsyanımız, özgürlük talebimiz ‘Jin Jiyan Azadî’ diyerek yarınlara taşacaktır” dedi.
Açıklama “Jin Jiyan Azadi” sloganları ardından sona erdi. Kadınlar açıklamanın ardından HDP İl Örgütü binasına geçti.
Hakkari
Hakkari’de de TJA, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında basın açıklaması gerçekleştirdi. HDP Hakkari İl Örgütü önünde yapılan açıklamaya il ve ilçe eşbaşkanları, TJA aktivistleri ve çok sayıda kadın katıldı. “Em Xwe Li Hemberî Zordestiyê Mêran Diparêzin” pankartı açan kadınlar, mücadele mesajı veren dövizler ile mor, beyaz balonlar taşıdı.
Burada kadınlar adına basın açıklamasını HDP İl Eşbaşkanı Sipan Turan okudu. Kadın kazanımlarına yapılan saldırıların sürdüğüne işaret eden Sipan, buna karşın iktidarın kadınların önemli kazanımlarından olan 6284 sayılı kanunu ve İstanbul Sözleşmesi’ni hedef aldığını kaydetti. Sipan, “Bu kazanımları hedef alan söylemlere karşı Türkiye’den Kürdistan’a her reaksiyondaki kadınların kararlı ve örgütlü mücadeleleri sokaklara yansımıştır” dedi.
Açıklama “Em xwe diparêzin, Jin jiyan azadî” ve zılgıtlar eşliğinde son buldu.