
‘Bu ülkede her kadın adalet talep ediyor’
- 09:14 23 Kasım 2020
- Güncel
Melike Aydın
İZMİR - Muğla’da katledilen Pınar Gültekin’i katleden faillerin yargılandığı ve birçok kentten kadınların geldiği Muğla Adliyesi’nde kadınlar adalet talebini yineledi. Davayı takip etmek için adliyeye gelen kadınlar, “Kadınlar sokaklara çıkmadan adalet gelmiyor” derken, “Bu ülkede her kadın adalet talep ediyor” ifadelerini kullandı.
Muğla’da 16 Temmuz’da kaybolduktan sonra 21 Temmuz’da katledilmiş halde bulunan üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in failleri Cemal Metin Avcı ve Mertcan Avcı’nın yargılandıkları davanın ilk duruşması 9 Kasım’da Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya kadın hakları savunucuları, akreditasyonu olmayan basın çalışanları alınmazken, baroların ve kadın kurumlarının müdahillik talepleri ise reddedilmişti. Pınar’ın davasını takip etmek için birçok kentten olduğu gibi İzmir’den de kadın örgütleri Muğla’da bulundu. Kadınlar, Pınar’ın faillerinin yargılandığı davayı ve artan erkek şiddetini değerlendirdi.
‘Fail iktidarın dili ile savunma yaptı’
Muğla’da üniversiteli kadınların yaşadığı Kötekli semtinde Zeynep Şenpınar ve Hafize Günakın’ın da katledildiğine dikkat çeken Kampüs Cadıları’ndan Arzu Sert, Pınar’ı katleden Cemal Metin Avcı’nın, duruşmada “iktidarın dili ile iktidarın savunmasını yaptığını” belirti. Arzu, “Katil en baştaki ifadesini değiştirerek suçu Pınar’a attı. Tüm katillerin ortak söylemi olan kadınların ‘açık’ giymesini bahane etmeye çalışıyorlar. Böyle bir savunmayla kendilerini meşru göstermeye çalışıyorlar” diye belirtti.
‘Ayrıntının verilmesi pornografidir’
Davaya müdahillik taleplerinin reddedilmesini ve aktivistlerin salona alınmamasını eleştiren Arzu, emsal nitelikte bir dava olduğu için failin cezai indirimden faydalanmaması gerektiğini vurguladı. Ayrıca failin Pınar’ı nasıl katlettiğini birkaç ay sonra bile anlatabilecek, Pınar’ın telefonunun parçalarını üçe ayıracak kadar aklı dengesinin yerinde olduğuna değinen Arzu, “Hakim buna rağmen failin akli dengesinin yerinde olup olmadığını soruyor. Bu da aslında halka, medyaya, kadınlara uyarıdır. Basına bu kadar ayrıntılı şekilde kadının nasıl katledildiği, tacize veya tecavüze uğraması yansımamalı. Bu teşhire giriyor. Yakınını, eşini öldürmeye yönelen katillere de fikir veriyor. Kadın cinayetlerinin bu şekilde ayrıntılandırarak verilmesi, fotoların verilmesi haberin pornografisidir. Basın emekçilerinin dikkat etmesi gerekiyor” uyarısında bulundu.
‘Davalarla kadınlara sokağa çıkmayın mesajı veriliyor’
Pınar’ın katledilmesinden hemen sonra sokağa çıktıklarını ve polis tarafından gözaltına alındıklarını belirten Arzu polis tarafından işkence ile gözaltına alınmalarına rağmen polisi darp ettiklerine dair haklarında dava açıldığını, gözaltından çıkışta yapılan basın açıklaması için ayrıca bir dava daha açılarak bir de para cezası verildiğini dile getirdi. Pınar “Sadece bir kadının katledilmesine ses çıkardığımız için aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen devletin bize kaldırdığı bir sopadır bu. Tacize tecavüze karşı sokağa çıkmayın diyor” dedi.
‘Tüm kadınların hesabını soracağız’
Özgür Genç Kadın üyesi İrem Nur Çelikbaş, kadınları katleden faillerin “psikolojim bozuk” şeklinde yaptığı bilindik savunmalara işaret etti. Ankara’da katledilen Şule Çet’i anımsatan İrem, “Şule Çet için adliye koridorlarını, alanları boş bırakmadıysak Pınar’da da bırakmayacağız. Şiddeti, hiçbir alanda kabul etmiyoruz. Pınar, Özgecan, İpek Er’in katilinden diğer kadınların katiline kadar hepsinin hesabını soracağız” şeklinde konuştu.
‘Kadınlar sokağa çıkmadan adalet sağlanmıyor’
“Türkiye’de kadınların, sokağa çıkmadan adaleti elde edemediğini” ifade eden kadın hakları savunucusu Demet Yaşar ise bunun da engellenmeye çalışıldığına işaret etti. Erkeklerin kadınları katlederken erkek egemen devletten ve feodal yapıdan cesaret aldığını kaydeden Demet, “Şule Çet davasında, kadınlar davanın peşini bırakmadığı için suçlu olan iki erkek de cezalarını aldılar. Pınar Gültekin için de davanın peşi bırakılmamalı” diye belirtti.
‘Bu ülkede her kadın adalet talep ediyor’
Sözlerine, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin’in “Coğrafyamız sahipsiz kadın cenazeleriyle dolu, bu ülke toplu kadın mezarlığına döndü” ifadeleriyle başlayan bir diğer kadın hakları savunucusu Deniz Anur da kadınlar ses çıkarmadıkça adil bir yargılamanın olmadığını dile getirdi. Deniz “Artık dur demek için bir kişi daha eksilmek istemediğimiz için sokağa çıktık ve gözaltına alındık. Pınar’ın Özgecan için attığı tweetleri, Şule Çet’in davalarından birine katıldığını mahkemeden öğrendik. Bu ülkede her kadın adalet talep ediyor. Sokakta yürürken öldürülmeyeceğimin, bir plazadan atılmayacağımın garantisi yok. En önemli hakkımız yaşam ve onun için alanlardayız” dedi.
‘Kendimizi savunmak zorunda bırakılıyoruz’
Muğla’daki kadın aktivistlerin Pınar için gerçekleştirdiği eylemlerde sürekli polis takibine ve tacizine maruz kaldıklarını anımsatan Yeni Demokrat Kadın üyesi Zilan Tayboğa, kadınlar olarak gözaltına alınsalar da alanlarda olmaya devam edeceklerinin altını çizdi. Zilan, “Bir kadın öldü ve bu normal mi? Kendimizi savunmak zorunda bırakılıyoruz, ataerkil sistem bizi buna sürüklüyor. Pınar için birçok alanda ses çıkarmaya devam edeceğiz” mesajı verdi.
‘Kadınlar birlikte hareket etmeli’
Kadınların cins kırımına varan derecede katledildiğini ve cezasızlık politikalarının, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasaların uygulanmamasının bu durumu beslediğini ifade eden Üniversiteli Kadın Kolektifi’nden Pınar Usta, devletin ve kurumlarının da fail kadar sorumlu olduğunu belirtti. Pınar, şunları söyledi: “İlk değil, son da değil ama kadın hareketi var oldukça kadınların kitlesel basıncı oldukça, kazanılmış hakların üzerine haklar kazanmış oluruz. Üniversitelerde de erkek şiddetinin bitmediğini, var olan politikaları çiğnediğini görüyoruz. Kadınlar olarak birlikte hareket ederek, toplumsal basıncı artırarak failleri ve yargılanmalarını sağlayacağımıza inanıyorum.”