‘Yaşamımızı savunuyoruz’ diyen KESK’li kadınlar alanlara çağırıyor
- 14:24 20 Kasım 2020
- Güncel
ANKARA - KESK Ankara Kadın Platformu, OECD ülkeleri içinde kadına yönelik şiddet ve kadın katliamları sıralamasında Türkiye’nin birinci sırada yer aldığına dikkat çekerek, tüm kadınları 25 Kasım’da alanlara çağırdı.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle Ankara Eğitim-Sen 2 Nolu Şube’de basın toplantısı gerçekleştirdi. KESK Ankara Kadın Platformu’ndan çok sayıda kadının katıldığı açıklamada, salona “Yaşamımızı Savunuyoruz” yazılı pankart asıldı.
‘Türkiye kadın cinayetleri sıralamasında birinci sırada’
Platorm adına konuşan Eğitim-Sen 4 Nolu Şube Kadın Sekreteri Edge Ejderoğlu, kadınların, dünyanın dört yanında eşitsizliği, yoksulluğu, savaşları ve şiddeti üreten erkek egemen kapitalizmine karşı isyanlarını meydanlara taşıdığını vurguladı. Kadınların itirazlarını hep birlikte daha fazla duyurmak için alanlarda olacaklarını belirten Edge, “İsyandayız çünkü, dünya genelinde her gün en az 137 kadın, en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor! Her üç kadından biri yakın aile fertlerinden biri ya da eski eşi tarafından fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor! Her yıl 12 milyon kız çocuğu zorla evlendiriliyor ve milyonlarca kadın sıradanlaştırılan erkek şiddeti tehdidiyle yaşamaya zorlanmaya devam ediyor! OECD ülkeleri içinde kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri sıralamasında birinci durumda olan ülkemizde, erkek şiddeti her gün daha da vahşileşirken kadınlara, LGBTİ+lara yönelik şiddette ve çocuk istismarında cezasızlık özel bir politika olarak uygulanıyor” şeklinde konuştu.
‘Kadın cinayetlerinin yüzde 59' u eski koca tarafından işleniyor’
Eril yargı kararlarının şiddet faillerini cesaretlendirdiğini ifade eden Edge, devletin şiddeti önlemesi gerekirken infaz düzenlemeleriyle faillerin evlerine gönderildiğine işaret etti. Edge, kadınları şiddete karşı koruyan yasaların esnetildiğine dikkat çekerek, “Sığınma evlerine erişim zorlaştırılıyor. Kayyumlar marifetiyle gasp edilen belediyelerin kadın birimleri kapatılıyor. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 gibi yaşam güvencemiz sayılabilecek kazanımlarımız yok edilmek isteniyor. Kadın cinayetlerinin yüzde 59' u eski koca/koca, yüzde 20' si erkek akraba, yüzde 16' sı eski sevgili/sevgili tarafından işlenirken şiddete karşı savunmasız bırakılmamız için nafaka hakkının gaspı, arabuluculuk gibi hazırlıklarla boşanmaların önlenmesinin hesapları yapılıyor. Biz kadınlar yaşadığımız her türlü erkek-devlet şiddetinin karşısında birlikte mücadele ederek ve birbirimizle dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz” sözlerine yer verdi.
‘Yaşamımızı savunmak için alanlardayız’
“Yaşamımızı savunmak için alanlardayız” diyen Edge, 25 Kasım’da tüm kadınları alanlara çağırarak sözlerini şöyle sürdürdü: “ Emeğimiz, bedenimiz ve kimlik üzerindeki sömürü düzenine karşı sokaklarda olacağız. Sermayeye, ranta, savaşa aktarılan bütçe haklarına sahip çıkmak için sokaklarda olacağız. İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ demek için sokaklardayız! Her türlü yasağa ve baskıya rağmen '’Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz'’ demek için sokaklardayız! Bin bir emekle elde ettiğimiz kazanımlarımıza ve haklarımıza sahip çıkmak için sokaklardayız! Bir kişi daha eksilmemek için sokaklardayız! Hakkımız olanı ancak sokaklarda olarak alacağımızı, evde, işte, sokakta, cezaevinde, okulda ve yaşadığımız her yerde mücadeleyi büyütürsek kazanacağımızı biliyoruz ve vazgeçmiyoruz. Yaşasın kadınların örgütlü mücadelesi! Jin Jiyan azadi.”
Açıklama alkışlar eşliğinde son buldu.