Gözaltılara tepki: Savunmayı savunmaya cesaretle devam edeceğiz

  • 13:34 20 Kasım 2020
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Diyarbakır merkezli operasyonlarda aralarında avukat, sivil toplum örgütü temsilcisi ve gazetecilerin de olduğu çok sayıda kişinin gözaltına alınması birçok kentte protesto edildi.  Yapılan açıklamalarda ,“Savunmayı da savunmaya cesaretle devam edeceğiz” denildi.
 
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında aralarında sivil toplum örgütü temsilcileri, avukat ve gazetecilerin olduğu çok sayıda kişinin gözaltına alınması birçok kentte protesto edildi. 
 
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şubesi, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi, Toplumsal Hukuk ve Demokrasi İçin Hukukçular öncülüğünde Ankara Adliyesi önünde yapılan açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Züleyha Gülüm, Kemal Bülbül ve Ali Kenanoğlu da destek verdi.
 
Polis açıklamaya engel olmak istedi
 
Pandemiyi gerekçe gösteren polis açıklamaya engel olmak istedi. Polisin engellemesine rağmen basın açıklamasını gerçekleştiren avukatlar adına ÖHD Ankara Şube Başkanı Şevin Kaya konuştu. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü TEM Şube’nin her haftaya bir operasyon sığdırdığına dikkati çeken Şevin, “Avukatların görev yerlerinden biri de adliyelerdir. Her gün görevleri dolayısıyla adliyede olan avukatlar savcılık tarafından ifadeye çağrılmaları halinde soruşturma işlemleri yürütülebilecekken haklarında gözaltı kararı verilmesi ve evlerine baskın düzenlenmesi hukuksuzluğun tezahürüdür. Bu operasyon yargının savunma öznesi olan avukatları kamuoyu nezdinde kriminalize etme ve itibarsızlaştırma çabasıdır” dedi.
 
‘Yargı erki sindirme aracı olarak kullanılıyor’
 
Avukat Aytaç Ünsal’ın tedavisinin sürdüğü evine de baskın düzenlendiğini hatırlatan Şevin, “Ev, hiçbir hukuki gerekçe olmaksızın basılmış ve dağıtılmıştır. Gelinen aşamada iktidar, bir muhalefet alanı olan savunmaya karşı yargı erkini sindirme aracı olarak kullanmaktadır. Meslektaşlarımızın gözaltına alınışı elbette toplumsal gerçekliğimizden ayrı düşünülemez. Halkın avukatlığını yapan bizler, hukuksuzluğun sıradanlaştığı bir ortamda müvekkillerinin hakkını mevcut yargı sisteminde sonuna dek savunmaktan hiçbir zaman geri durmayacağız. Müvekkillerimizin haklarını bugüne dek nasıl savunduysak savunmayı da savunmaya cesaretle devam edeceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz” ifadelerini kullandı.
 
‘Savunma olarak her zaman ayakta olacağız’
 
Polisin engel olmasına tepki gösteren HDP’li Züleyha Gülüm ise şöyle konuştu: “Yine klasik pandemi engellemesi nedeniyle açıklamamız engellenmeye çalışıldı. Bir kez daha bu hukuksuzluğa karşı savunma olarak her zaman ayakta olacağımızı, susmayacağımızı hatırlatmak istiyoruz. Hangi operasyonu yaparsanız yapın savunma da susmayacak bütün direnenler de susmayacak. Mücadele etmeye devam edeceğiz. Buradan bir kez daha sesleniyoruz. Tüm gözaltına alınan arkadaşlarımız bir an önce serbest bırakılsın.”
 
Açıklama atılan “Savunma susmadı susmayacak” sloganlarının ardından son buldu.
 
Diyarbakır
 
ÖHD Diyarbakır Şube Binası'nda yapılan basın toplantısına ÖHD üyeleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Örgütü üyeleri, Mezopotamya Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) üyeleri katıldı.
 
'Hukuksuzluğun tezahürüdür'
 
 Burada açıklama yapan ÖHD Genel Sekreteri Gulan Çağın Kaleli bu sabah saatlerinde Diyarbakır genelinde aralarında ÖHD Eşbaşkanı Bünyamin Şeker, Şube yöneticisi Devrim Barış Baran ve dernek üyelerinin de olduğu 20’yi aşkın avukat hakkında gözaltı kararı alındığını öğrendiklerini söyledi. Toplam 101 kişi hakkında gözaltı kararı olduğunu ifade eden Gulan, "Meslektaşlarımızın ikametlerinde yapılan arama kolluk tarafından gerçekleştirilmiş Cumhuriyet Savcısı aramaya iştirak etmemiştir. Soruşturma dosyasında kısıtlılık kararı olduğu tarafımıza bildirilmiştir. Avukatların görev yerlerinden biri de adliyelerdir. Her gün görevleri dolayısıyla adliyede olan avukatlar, savcılık tarafından ifadeye çağrılmaları halinde soruşturma işlemleri yürütülebilecekken, haklarında gözaltı kararı verilmesi ve evlerine sabah saatlerinde baskın düzenlenmesi hukuksuzluğun tezahürüdür. Bu operasyon yargının savunma öznesi olan avukatları kamuoyu nezdinde kriminalize etme ve itibarsızlaştırma çabasıdır" dedi.
 
'ÖHD biat etmeyecek'
 
İktidarın, bir muhalefet alanı olan savunmaya karşı yargı erkini sindirme aracı olarak kullandığını belirten Gulan, dernek üyelerinin gözaltına alınışının elbette toplumsal gerçeklikten ayrı düşünülemeyeceğini kaydetti. Gulan, “Halkın avukatlığını yapan bizler, hukuksuzluğun sıradanlaştığı bir ortamda müvekkillerinin hakkını mevcut yargı sisteminde sonuna dek özgürlükçü hukuk perspektifi ile savunmaktan hiçbir zaman geri durmayacağız. Fakat bilinmelidir ki ÖHD biat etmeyecek. Müvekkillerimizin haklarını bugüne dek nasıl savunduysak savunmayı da savunmaya cesaretle devam edeceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz” diye belirtti. 
 
İHD
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi de yaptığı yazılı açıklama ile gözaltılara tepki gösterdi. Siyasi iktidarın ürettiği güvenlikçi politikaların vesayeti altında bulunan yargı kurumlarının, bu ve benzer soruşturmaları sürdürerek, hukuk ve adalet anlayışında telafisi gittikçe imkansızlaşan bir tahribata yol açtığına dikkat çekildi. Devamında, "Biz insan hakları savunucuları olarak, başta Kürt meselesi olmak üzere Türkiye’de çatışma odaklı birçok siyasi, ekonomik ve kültürel sorunun, diyalog ve uzlaşma kültürü içerisinde çözülebileceğine inanıyoruz. Siyasi iktidarın ve yargı organlarının, güvenlikçi anlayışın ötesinde hareket etmelerinin, toplumsal barış ve demokrasinin güçlenmesine katkıda bulunacağını ifade etmek isteriz" ifadelerine yerildi.
 
Açıklamada toplumsal adalet duygusunu zedeleyen bu ve benzeri soruşturmaların sona erdirilmesi ve soruşturma kapsamında gözaltında bulunanların derhal serbest bırakılması istendi.
 
İstanbul
 
ÖHD İstanbul Şubesi de Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Avukat Dayanışması, Avukat Hareketi, Çağdaş Avukatlar Grubu, Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi,  Demokrasi İçin Hukukçular, Katılımcı Avukatlar, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu katılırken, "Savunma Yargılanamaz" pankartı açıldı.
 
‘Yargı reformu sonrası gözaltı operasyonları oldu’
 
Açıklamayı okuyan ÖHD İstanbul Eşbaşkanı Arzu Eylem Kayaoğlu, Diyarbakır merkezli yürütülen operasyonlarda 32 meslektaşları hakkında yakalama kararı çıkartıldığını belirterek, “Operasyon kapsamında birçok STK ve meslek örgütü mensubu hakkında gözaltı kararı verilmiştir. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün ‘yargi reformu’ adı altında yaptığı açıklamaların akabinde derneğimize dönük olarak hukuk eliyle sürdürdüğü baskı, reformun kapsamını ortaya koymaktadır. Her fırsatta savunmaya dönük saldırılarını talimat ile sürdüren iktidarın ‘yargı reformu’ algısı savunmayı pasifize etmenin ötesine geçmemektedir” dedi.
 
‘İktidar hedefine gözaltı baskısı ile ulaşma çabasındadır’
 
İktidarın hedefine savunmayı koyduğunu kaydeden Arzu, “Yargıda egemenliği altına alamadığı savunma makamını, baroları bölerek hiyerarşisine tabi kılmayı da fiilen başaramayan iktidar, hedefine gözaltı baskısı ile ulaşma çabasındadır” şeklinde konuştu.
 
‘Gözaltı tacizine karşı boyun eğmeyeceğiz’
 
Arzu, hiçbir iktidarın gölgesine girmediklerini, ifade ederek, saldırıların Kürt halkına ve ezilenlere dönük bir ötekileştirme politikası olduğunu vurguladı. KHK ile susturulamadıklarını, bugün de gözaltı tehdidi ile susmayacaklarını söyleyen Arzu, “Bizler sistemin uslu çocukları olmadık olmayacağız. Bugün de iktidarın savunmaya karşı yürüttüğü gözaltı tacizine karşı boyun eğmeyeceğimizi buradan açıklıyoruz. Savunma susturulamaz. ÖHD Susturulamaz” dedi.
 
Açıklama, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Savunma yargılanamaz” sloganları ardından son buldu.
 
Van
 
Van Barosu da yaptığı basın açıklamasıyla gözaltıları protesto etti. Van Baro binasında düzenlenen açıklamaya Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubesi avukatları  ile Van Barosu avukatları katıldı. Açıklamayı Baro Başkanı Zülfükar Uçar yaptı. Açıklamada, "Son günlerde sıkça dile getirilen yargı reformu, meslektaşlarımızı ve sivil toplum örgütü temsilcilerini gözaltına aldırarak amacını ortaya koymuştur” denildi. 
 
Meslektaşlarının evlere yapılan baskınlarla gözaltına alınmalarının, avukatsız bir yargı hayalinin ve bağımlı hale gelmiş bir savunma isteğinin tezahürü olduğunun belirtildiği açıklamada, Tahir Elçi, Kemal Korkut ve Diyarbakır Barosu önceki yıl yönetimlerinin yargılandığı davaların akabinde bu gözaltıların olmuş olmasının tesadüf olmadığı ifade edildi. Açıklamada son olarak “Savunma hiç bir zaman susmadı, susmayacaktır. Barolar ve avukatlar hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını koruma ve işler hale getirme görevini yerine getirmekten asla geri adım atmayacaktır” denildi.