‘Kürt’lere karşı başlatılan bir savaştı’
- 12:53 4 Eylül 2020
- Güncel
ŞIRNAK - Cizre’de 9 gün süren ve 21 kişinin yaşamını yitirdiği sokağa çıkma yasağının 5’inci yıldönümü dolayısıyla yapılan anmada konuşan HDP Milletvekili Nuran İmir, “İktidar yeni bir konseptle Kürt halkına karşı yeni bir savaş başlattı. Birçok kişinin ve çocuğun ölümüne neden oldu bu savaş. Bu savaş Kürt’lere karşı ilan edilen bir savaştı” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Cizre ilçe Örgütü öncülüğünde, 4 Eylül 2015 akşamı Şırnak Valiliği tarafından ilan edilip, 9 gün süren ve 21 kişinin yaşamını yitirdiği sokağa çıkma yasağının 5’inci yıldönümü dolayısıyla Cizre ilçe binası önünde açıklama yaptı. Açıklamaya HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, HDP Şırnak il ve ilçe yöneticileri katıldı. Açıklamayı HDP Cizre ilçe Eşbaşkanı Güler Tunç okudu.
4 Eylül 2015’te Cizre’de ilan edilen ilk sokağa çıkma yasağının hafızalarda yerini aldığını söyleyen Güler, “Güvenlik ve huzur adı altında başlatılan sokağa çıkma yasağı esnasında kentte yaşayan halkın güvenliği tehdit edildi. Sokağa çıkma yasakları ve yaşanan ağır hak ihlallerinin üzerinden beş yıl geçmesine rağmen Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaşamını yitirenlere ilişkin açılan soruşturmaların çoğu takipsizlikle sonuçlanmıştır. Birçok davada da sanıklar hakkında daimi arama kararı verilerek faillerin bulunamadığı öne sürülmüştür. Yaşanan ölümlere ilişkin açılan davaların çoğunda net deliller olmasına rağmen deliller göz ardı edilerek takipsizlik kararları verilmiştir” dedi.
‘Bu ülkede hukuk işletilmedi’
9 günlük süren yasakta 21 kişinin yaşamını yitirdiğini hatırlatan Güler,“Üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen bu ölümlerin failleri hakkında açılan dosyalar dokuzu hakkında takipsizlik kararı verildi, 6’sı ise zamanaşımına bırakıldı. Bu süreçte yaşamını yitirenlerin çoğu çocuk ve yaşlılardan oluşuyordu. Cudi Mahallesi'nde bulunan evlerinin önünde kolluk kuvvetlerinin ateşi sonucu yaşamını yitiren 10 yaşındaki Cemile Çağırga’nın cenazesinin bozulmaması için günlerce buzdolabında saklanması da yasak sırasında ve sonraki süreçte hafızalardan silinmeyen olayların başında geliyordu. Ülkenin ve dünyanın gündemine düşen günlerce cesedi buzdolabında bekletilen Cemile Çağırga’ya ilişkin bu ülkede hukuk işletilmedi, failleri halen cezalandırılmadı ve hakkında açılan soruşturma zamanaşımına bırakıldı” diye konuştu.
‘Açılan dava dosyalarında hukuk işletilmemiştir’
“Yaşam hakkı ihlallerinin yaşandığı bu yasak sürecinde onlarca insan yaşamını yitirdi yüzlercesi de yaralandı” diyen Güler, “Orantısız güç kullanılıp sivillerin doğrudan hedef alındığı bu insanlık dışı uygulamalar üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen bu olaylarda yaşamını yitirenlere dair açılan dava dosyalarında hukuk işletilmemiştir. Bir operasyondan ziyade bir savaş yaşandı. Bir devlet kendi yurttaşları ile savaştı. Kendi yurttaşlarına karşı kontrolsüz şiddet kullanarak evde hapis etmeye çalıştı. Kendi yurttaşlarının temel gereksinimi olan elektrik ve suyu kesti. Yurttaşlarını açlık ve ölüm ile terbiye etmeye çalıştı. Bir yandan insanları evde aç, susuz ve elektriksiz bırakırken; bir yandan zorunlu ihtiyaçları için dahi dışarı çıkan insanları hedef aldı. 150 bin nüfusa sahip tarihi bir kent ölüme mahkûm edildi” ifadelerine yer verdi.
Güler, son olarak Cizre halkına yaşatılanları unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını vurguladı.
‘Saldırılar doğrudan Kürtlere yönelik yapılıyor’
HDP’li Nuran İmir ise,Cizre’de 9 günlük sokağa çıkma yasağında yaşananları hatırlatarak, “Bu saldırı doğrudan Kürt halkına yönelik yapılan bir saldırıydı. İktidar yeni bir konseptle Kürt halkına karşı yeni bir savaş başlattı. Birçok kişinin ve çocuğun ölümüne neden oldu bu savaş. Bu savaş Kürtlere karşı ilan edilen bir savaştı. İlan edilen savaş özgürlük, barış ve çözüm sürecine yönelikti. Bu zulme karşı halk evlerinde kaldı. Savaş kararını verenler halkımız üzerine evleri yıktılar. Savaş ilanını verenlerin niyeti özgürlük ve barış olsaydı bu savaş kararını almayacaklardı. Eğer ki niyetleri savaş olmasaydı, Roboski Katliamının faillerini ortaya çıkarırlardı. Roboski Katliamının failleri ortaya çıkmış olsaydı Cizre, Silopi, İdil, Şırnak, Sur, Nusaybin’de savaş yaşanmayacaktı. Bugün iktidarda olanlar halka yönelik düşmanlık tohumları ekiyor. Saldırılar doğrudan Kürtlere yönelik yapılıyor” mesajını verdi.
‘Bu topraklar üzerinde insanlık suçu işlendi’
Yaşanan tüm katliamların faillerini er yada geç ortaya çıkaracaklarına değinen Nuran, şu sözlerle konuşmasını sonlandırdı: “Bu topraklar üzerinde insanlık suçu işlendi. Bu savaş ile Kürtleri yok etmek ve katletmek istediler. Yüzlerce insan bu savaşta yaşamını yitirdi ve dosyalar sonuçsuz kaldı. Bizler yaşanan bu vahşeti unutmadık ve unutmayacağız.”
Açıklamanın ardından yasak sürecinde yaşamını yitirenlerin aileleri ziyaret edildi.