Diyarbakır’dan hükümete seslendiler: Barışın elçisi İmralı’dadır”

  • 19:21 1 Eylül 2020
  • Güncel
DİYARBAKIR - HDP öncülüğünde oluşturulmak istenen "barış zinciri"nin engellenmesi üzerine açıklama yapan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, "Ne olursa olsun bu topraklara barışı getireceğiz" dedi. Kitle ise  “Barışın elçisi İmralı’dadır” sloganıyla hükümete seslendi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP), 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlikleri kapsamında Diyarbakır’da Dağkapı Meydanı’ndan Urfakapı'ya "barış zinciri" oluşturarak Kürt halkının barış talebine dikkat çekmek istedi. Günler öncesinden etkinlik için hazırlık yapılırken, bugün etkinliğin başlamasına saatler kala Dağkapı Meydanı ve sur diplerinde bulunan park alanları demir bariyerler ile kapatıldı. Öte yandan meydandan Urfakapı'ya kadar da zırhlı araç ve Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) ile caddeler ablukaya alındı. Onlarca çevik kuvvet polisi de kalkan ve kaskları ile toplanmaya başlayan kitleyi ablukaya aldı.
 
"Bijî aşiti" ve "Hep birlikte tecride karşı özgürlük, savaşa karşı barış" yazılı önlükler giyen kitle, "Bijî aşiti", "Hep birlikte demokrasi", "Jin, jiyan, azadi" ve "Barış hemen şimdi" yazılı dövizler taşıdı. Etkinliğe Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Tevgera Jinên Azad (TJA) Sözcüsü Ayşe Gökkan, HDP'li milletvekilleri ve Şırnak, Batman, Mardin, Siirt, Bingöl, Dersim, Malatya İl Örgütleri, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), bileşen parti temsilcileri, sivil toplum örgütü üyeleri ve çok sayıda yurttaş katıldı.
 
Polislerin "barış zinciri"ni engellemesi üzerine Urfakapı'ya yakın bir noktada, bariyerlerin iç kısmında bekleyen kitle polis ablukası altında basın açıklaması gerçekleştirdi. Kitle adına DTK Eşbaşkanı Leyla Güven konuştu.
 
'Bu topraklara barışı getireceğiz'
 
Leyla, barış gününde yapmak istedikleri eylemin engellenmesinin faşistliğin bir örneği olduğuna dikkat çekti. Öte yandan İstanbul, Giresun gibi birçok kentte iktidarın kitleleri bir araya getirerek, pandemiyi hiçe saydığını kaydeden Leyla, söz konusu HDP olunca ülkede pandemi olduğunun hatırlandığını belirtti. Hükümetin savaş çığırtkanlığı yaptığını ve halkın sesini kısmaya çalıştığını vurgulayan Leyla, "Öfkeliyiz. Bir o kadar da kararlıyız" dedi. Barış mücadelesi yolunda yaşamını yitirenleri anan Leyla, "Ne olursa olsun bu topraklara barışı getireceğiz" diye ekledi. 
 
'Bu halkın sırtından inin'
 
Leyla, konuşmasına şöyle devam etti: "21’inci yüzyılda barışı haykırmak için alanlara çıkmak isteyenler engelleniyor. Barış sesi rahatsız ediyor egemenleri. Çünkü barış ortamında onların rant alanları tükenir. Savaşta herkes kaybeder. Bugün bu koşullarda Kürdistan’da bir OHAL görüntüsü var. Peki Kürtler, neden barışta bu kadar ısrar ediyor. Çünkü savaş Kürt halkı açısından, boşaltılan köyler demek, dışlı yedirilen köylüler demek, Cemile’nin cenazesi, Taybet Ana demek. Biz savaşı çok iyi biliyoruz gelin savaştan vazgeçin. Kürtleri yüz yıldır yok etmek istiyorsunuz. Kürtler yüz yıldır yok olmadılar. Savaş isteyenler, siz kimsiniz? Bu halkın sırtından inin. Ailesini çevresini kendi iktidarlığını düşünenler, savaşta ısrar etmeyin artık.” 
 
'Barışın elçisi İmralı'da'
 
"Barışın adresini, yolunu arayanlar İmralı'ya gitsinler. Barışın elçisi İmralı'dadır" diyen Leyla, bu ülkede "barış" demenin bile suç sayıldığını söyledi. Leyla, bu suça ortak olmak istemeyen akademisyenlerin, hak savunucularının, gazetecilerin tutuklanarak susturulmaya çalışıldığına dikkat çekerek, "Bu ülkede bir dönem adına 'Çözüm Süreci' dediğimiz ancak bizim 'Çöktürme Planı' dediğimiz, Sayın Öcalan'ın çabaları ile bir süreç işledi. Üç buçuk yıl halk rahat bir nefes aldı. İnsanlar düşüncelerini özgürce söyledi. Halk köylerine, yaylarına döndü. Sonra ne oldu? Daha sonra savaş çığırtkanlığı yapanlar, yeniden savaş kararı aldı. Şeyh Sait Meydanı’ndan tutuklu arkadaşlarıma selam gönderiyoruz. Sebahat Tuncel, Çağlar Demirel, Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve tüm arkadaşlara selam olsun. Bizler başta Sayın Öcalan olmak üzere sizleri, tüm tutsak arkadaşlarımızı özgürleştireceğiz” dedi. 
 
'Savaşı derinleştiriyor'
 
AKP iktidarı döneminde ülkenin yaşadığı krize dikkat çeken Leyla, “Bu kaos aralığından AKP gidecek. Gideceği için de içeride ve dışarda savaşı derinleştiriyor. İçerde yangın var herkesin mutfağında yandın var. Bizler zor durumda olduğumuz için barış demiyoruz bizler bu topraklar barışa susadığı işin barış diyoruz. Barışı savaşta büyük acılar yaşayanlar istiyor, Barışı Barış Anneleri ve Cumartesi Anneleri istiyor. Çocuğunun cenazesini kargo ile teslim alan Halise anne istiyor. Biz buradan Kürt ittifakına, demokratik bloklara da çağrıda bulunuyoruz. Beraber mücadele edelim, birlikte kazanalım" çağrısında bulundu. 
 
Sloganlarla abluka delindi
 
Açıklama sırasında bariyerlerin dışında bekleyen onlarca kişi ise, "Direne direne kazanacağız", "Faşist iktidar hesap verecek", “Barışın elçisi İmralı’dadır” sloganları atarak bekledi.
 
Açıklama sonrası aralarında vekillerin de bulunduğu kitle dağılma sırasında polis ablukasına alınarak dakikalarca bekletildi. Vekiller ve kitle ablukaya tepki göstererek, polisler ile uzun süre tartıştı. Daha sonra kitle sloganlarla ablukadan çıkarak dağıldı.