‘Abdullah Öcalan Kürt sorununun çözümünde büyük bir şanstır’

  • 08:22 23 Ağustos 2020
  • Güncel
İZMİR - İzmir’deki temaslarını sürdüren DTK, HDK ve DBP heyeti, kentteki bazı sivil toplum örgütü, siyasi parti  temsilcileri ile bir araya geldi. DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride dikkat çekerek, “Öcalan Kürt sorununun çözümünde büyük bir şanstır, bu fırsatı kaçırmayın. Bu yönde adım atarsanız Türkiye, barış ve demokrasi kazanır” dedi. 
 
HDP’nin Demokratik Mücadele Programı’nın 3’üncü aşaması kapsamında İzmir’deki temaslarını sürdüren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Halkların Demokratik Kongresi  (HDK) Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu ile HDP milletvekilleri Pero Dündar, Necdet İpekyüz, Musa Piroğlu ve Gülistan Kılıç Koçyiğit, Bayraklı ilçesinde düzenlenen halk buluşmasına katıldı. 
 
Bayraklı'da bulunan Green Garden'da gerçekleşen buluşmada salona kampanya sloganı olan "Savaşa Karşı Barış, Tecride Karşı Özgürlük” pankartı asıldı. Kentteki bazı sol siyasi partilerin ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin yanı sıra Barış Anneleri’nin katıldığı buluşma HDP İzmir İl Eşbaşkanı Besriye Tekgül'ün açılış konuşmasıyla başladı. 
 
‘Toplumu güç haline getirmek zorundayız’
 
Açılış konuşmasının ardından katılımcılara Kürtçe seslenen DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Ortadoğu’nun dört bir yanında Kürtlere yönelik kirli bir savaş yürütüldüğünü ifade etti.
 
HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu ise, konuşmasında "Ülkeyi faşist bir zihniyete sahip olan bir iktidar yönetiyor. Emek ve demokrasi güçleri de verdikleri mücadeleyle bu karanlık rejime teslim olmuyor. Öcalan; ‘güç olmalıyız’ demişti. Evet güç olmak zorundayız. Toplumu güç haline getirmek zorundayız. Çünkü bu düzenin sahipleri, güçlü toplumu ortadan kaldırmak istiyor. Toplum olmak, birlikte olmak için hayatımızı her alanda yeniden inşa etmek zorundayız. Demokrasiyi biz kuracağız, devletten beklemeyeceğiz. HDK fikriyatı da bundan doğmuştur. Toplumun tüm kesimlerim olarak kendi yaşamlarımıza sahip çıkıp, demokrasiyi inşa etmeliyiz" dedi.
 
‘Direnenler seslerini yükseltmeli’
 
Ardından DTK Eşbaşkanı Leyla Güven konuştu.  Bir ülkede yolsuzluk, işsizlik, zulüm varsa bu durumun ülkenin her yerine sirayet ettiğini söyleyen Leyla, fakat zulmün olduğu yerde daima direnenlerin de olduğunu dile getirdi. Leyla, Türkiye’de direnenlerin sesinin daha fazla çıkması gerektiğini vurguladı. AKP’den ayrılıp, yeni partiler kuran Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ın Kürtlere dair verdikleri mesajlara atıfta bulunan Güven, şunları söyledi: "Çöktürme Planlarını yaptılar. Cemaat ile kucak kucağa 'Kürtleri öldürürsek, Kürt diye bir şey kalmaz' dediler. Ama şunu unuttular ki hiçbir şey eskisi gibi değil. Kürtler eskisi gibi değil. Bu yüzden Çöktürme Planları yapanlar çöküyor." 
 
‘Hedef haline geldik’
 
AKP'nin DTK'yi hedef alması üzerinde duran Leyla, "Cizre bodrumlarında öldürülen insanları, evinin önünde katledilen çocukları, Taybet Ana’yı ve tüm diğer gerçekleri haykırdığımız için hedef haline getirildik. Bugün HDP ve HDK'nin ev sahipliğinde sizlere derdimizi anlatıyoruz. Kurumlarımızı güçlendirerek, daha yüksek ses çıkaracağız" ifadelerini kullandı. 
 
‘Umudun fidanıyız’
 
Vekilliğinin düşürülmesi yönündeki kararı eleştiren Leyla, "Vekillerimizi geçmişten beri cezaevlerine atıyorlar. Bu tür güvenlikçi politikalarıyla bizi bastıramazlar. Bugün binlerce politik tutsak, cezaevinde direniyorlar. Her yer bizim için mücadele alanıdır. Bundan sonra gidişat tamamen bizim elimizde. Biz oturup izleyemeyiz. Halkımız açlıkla boğuşurken, işsizlikten insanlar intihar ederken oturup izleyemeyiz. Biz bir umuduz, biz umudun fidanıyız. Devlet bu fidanı yok etmek istiyor. Her şeye rağmen bu ağacı yetiştirmeye devam edeceğiz, çünkü bu ağacın gölgesi tüm halka yeter” dedi.
 
‘Öcalan’ın felsefesinden korkuyorlar’
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik 21 yıldır süren tecrit politikalarına dikkat çeken Leyla, bu konuda "Sayın Öcalan'ın felsefesinden korkuyorlar. Öcalan'ın sunduğu paradigma çok güçlüdür. Bu gerçekliğe karşı tecridi uyguluyorlar. Bizlerin tecride karşı başlattığımız eylemimizle görüşmeler yeniden başladı. Öcalan'a uygulanan tecride rağmen tüm dünyada bir duyarlılık var. Öcalan Kürt sorununun çözümünde büyük bir şanstır, bu fırsatı kaçırmayın. Bu yönde adım atarsanız Türkiye, barış ve demokrasi kazanır" dedi.