Onur Koca'nın şiddete maruz bıraktığı Sevdi İHD’ye başvurdu
- 13:31 11 Ağustos 2020
- Güncel
İSTANBUL - Kendisine sistematik şiddet uygulayan Onur Koca'yı teşhir eden Sevdi Aycil, İstanbul Sözleşmesi’nin önemine dikkat çekerek, "Özgürlüğümüzden, mücadelemizden, kazandığımız hiçbir haktan vazgeçmeyeceğiz" dedi.
İstanbul’da Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB), yargının İstanbul Sözleşmesi’ne tutumuna ve müvekkileri Sevde Aycil'in hukuki süreciyle ilgili İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması düzenledi. Şiddet faili Onur Koca'nın, hakkındaki uzaklaştırma kararına rağmen dijital şiddete ve takibe devam ettiğini kaydeden EHB, bu şiddet örneği üzerinden İstanbul Sözleşmesi’nin kadınların yaşamı bakımından önemine vurgu yaparken, Sevdi Aycil de "Kazanılmış hiçbir hakkımdan vazgeçmeyeceğim" dedi.
'Sözleşmenin uygulanmasını sağlamalıyız'
"Erkekleri aklama İstanbul Sözleşmesini uygula" şiarıyla düzenlenen açıklamada konuşan avukat Sezin Uçar, tartışmalara konu olan İstanbul Sözleşmesi’ne dikkat çekerek, yargı mekanizmalarını uyardı. Sezin, "Kadınların eşit bir yurttaş olarak yaşamasını dert ediyorsak İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını sağlamalıyız" vurgusu yaptı.
'Savcılı erkeğin beyanını esas aldı'
Sezin’in ardından konuşan şiddete maruz bırakılan Sevdi Aycil, Onur Koca hakkında defalarca savcılığa suç duyurusunda bulunmasına rağmen savcının sadece erkeğin beyanını esas alarak hareket ettiğini belirtti. Savcının, tanık beyanlarına rağmen şiddet faili hakkında takipsizlik kararı verdiğine dikkat çeken Sevdi, ayrıca savcının adresini Onur Koca'ya verdiğini ifade etti. Sevdi, "Sol, sosyalist bir kimliği var. Daha önce de edebiyat çevresinden bir kadın arkadaşa da aynısını yapmış ve sosyal medyada ifşa edilmiş. Buradan kadına şiddeti meşrulaştıran zihniyete sesleniyorum: Özgürlüğümüzden, mücadelemizden, kazandığımız hiçbir haktan vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.
'Uzaklaştırma kararına rağmen işyerine gitti'
Hukuki süreç hakkında bilgi veren avukat Gülhan Kaya, Onur Koca'nın müvekkillerine dönük dijital şiddeti ve tehditleri sürdürdüğünü kaydetti. Gülhan, "Onur Koca uzaklaştırma kararına rağmen müvekkilin çalıştığı işyerine yeniden gelebilmiş, müvekkili yine tehdit etmiştir. Onur Koca hakkında ikinci defa suç duyurusunda bulunulmuş, bu suç duyurumuza ise takipsizlik kararı verilmiştir. Soruşturmayı yürüten savcı daha önce yaptığımız suç duyurusu ve koruma kararını dikkate almamış, Onur Koca’nın müvekkilimizi son kez görmeye gittiği şeklindeki savunmasına itibar etmiş ve 'Şüphelinin müştekiye dönük eylemlerinin ısrarlı bir takiple devamlılık arz eden eylemler olmadığı, müştekinin sırf huzur ve sükununu bozmak saikiyle hareket etmediği, müsnet suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından kovuşturmaya yer olmadığına' karar vermiştir" ifadelerini kullandı.
"Bu karardan da anlaşılacağı üzere ataerkil yargı mekanizmaları; kadınların toplumsal yaşamdaki eşitsizliklerinden hareketle kadınların yaşadıklarına değil, erkeklerin ifade ettiklerine itibar etmiştir" diyen Gülhan, Sevdi'nin ölüm tehditleri almaya, ısrarlı takibe maruz kalmaya, can güvenliği kaygısıyla her an her gün yaşamaya çalışırken erkek yargının seyretmeye devam ettiğini dile getirdi.
'İstanbul Sözleşmesi hayati önemde'
Gülhan, şöyle devam etti: "Bu vesileyle ısrarlı takibin, kadına yönelik şiddetin bir türü olduğunu hatırlatıyor, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasının müvekkilimiz Sevdi Aycil’in ve tüm kadınların yaşamı bakımından taşıdığı önemi bir kez daha vurguluyoruz."
Açıklama sonrası Sevdi Aycil İHD'ye başvuruda bulundu.