
Cumartesi Anneleri Özgür Gündem muhabiri Ferhat Tepe için adalet istedi
- 13:19 8 Ağustos 2020
- Güncel
İSTANBUL - Cumartesi Anneleri eylemlerinin 802’nci haftasında 28 Temmuz 1993’te Bitlis’te kaçırılarak katledilen Özgür Gündem muhabiri Ferhat Tepe için adalet istendi. Açıklamada ayrıca “kayıplarla buluşma mekânı” olan Galatasaray ve Koşuyolu’ndan vazgeçilmeyeceği vurgulandı.
Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 802’inci haftasında 28 Temmuz 1993’te Bitlis’te kaçırılarak katledilen Özgür Gündem Muhabiri Ferhat Tepe için adalet istedi. Pandemi nedeniyle sosyal medya üzerinden canlı bağlantıyla gerçekleştirilen eylemde, 600’üncü haftasında buluşan Diyarbakır kayıp yakınlarının adalet ve hakikat mücadelesi selamlanarak, Galatasaray ve Koşuyolu’ndan vazgeçilmeyeceği vurgulandı.
‘Devlet bu kişileri koruyor’
Eylemde ilk olarak gazeteci Ferhat Tepe’nin annesi Zübeyde ile babası İlyas Tepe söz aldı. Oğlu Özgür Gündem muhabiriyken devlet destekli çeteler tarafından kaçırıldığını belirten İlyas, kendisinin telefon ile aranarak tehdit edildiğini ve oğlu için fidye istendiğini ifade etti. Kendisini arayan telefonu yetkili mercilere vermesine karşın şu ana dek herhangi bir araştırma yapılmadığı gibi durumun mahkemeye dahi bildirilmediğini kaydeden İlyas, “Devlet bu kişileri koruyor. Eğer devlet bu kişileri desteklemiyorsa niçin kendi hukukuna uygun olarak ifadelerini almıyor, cezalandırmıyor?” diye sordu.
‘Galatasaray çocuklarımızın mekânıdır’
Zübeyde Tepe ise oğlunun failinin Zaman Gazetesi yazarı Korkmaz Tağma olduğunu belirterek, hala yargılamasının yapılmayışına tepki gösterdi. “Galatasaray çocuklarımızın mekanıdır” diyen Zübeyde, yasaklamalara rağmen adalet, hakikat mücadelelerinin süreceğini vurguladı.
‘Davamız adaletsizlik duvarına çarptı’
Ardından söz alan Ferhat’ın kardeşi Ayşe Tepe ise tüm kayıp hikâyelerinde olduğu gibi tüm çabalarına rağmen yetkili merciler tarafından yargılama ve cezalandırmaya yönelik en ufak adımın dahi atılmadığını kaydetti. Kardeşinin davasının zamanaşımı gerekçesiyle kapatılmasına ise “davamız adaletsizlik duvarına çarptı” sözleriyle tepki gösteren Ayşe, insanlığa karşı işlenen suçlarda zamanaşımının kabul edilemeyeceğini vurguladı. Ayşe, “ Ferhat’ın faili Tugay Komutanı General Korkmaz Tağma yargılanıp cezalandırılıncaya dek davamızdan, kayıplarımızı arama mekânımız Galatasaray Meydanı’ndan, hak, hukuk arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
‘Devletin inkarcı tutumu cezasızlığa neden oluyor’
Eylemin bu haftaki açıklamasını okuyan İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Sevil Turgut, devleti yönetenlerin gözaltında kaybetmelere karşı inkarcı tutumunun kayıpların akıbetini karanlıkta bırakmakla kalmayıp, suç işleyenler için yaygın bir cezasızlığa neden olduğunun altını çizdi.
Sevil daha sonra Ferhat Tepe’nin kayıp hikayesini paylaştı.
Özgür Gündem gazetesi Bitlis muhabiri Ferhat Tepe’nin, sivil polis olarak bilinen silahlı, telsizli 3 kişi tarafından 28 Temmuz 1993 akşamı Bitlis şehir merkezinden kaçırıldığı belirtilen açıklamada, Ferhat’ın kaçırıldığı otomobillerden birinin bölgedeki karakolun önünde görüldüğü hatırlatıldı. Ferhat’ın kaçırılması sonrası Demokrasi Partisi (DEP) Bitlis İl Başkanı babası İshak Tepe’nin telefonla arandığı, kendisinden oğlunun hayatı karşılığında fidye ve DEP il örgütünün kapatılmasının istendiği kaydedilen açıklamada, İshak’ın telefondaki sesin Tatvan 6’ncı Zırhlı Tugay Komutanı Korkmaz Tağma’ya ait olduğuna ilişkin kamuoyuna açıklama yaptığı dile getirildi.
Katil korundu, avukatı katledildi
Açıklamada, gözaltına alındığı inkar edilen Ferhat Tepe’nin ağır işkence görmüş bedenine, “meçhul kişi” olarak gömüldüğü Elazığ Kimsesizler Mezarlığı’nda 13 gün sonra ulaşıldığı aktarıldı. Ailenin avukatı Şevket Epözdemir’in davada ısrarcı olması üzerine katledildiği, İshak’a oğlunun kaybedilişiyle ilgili yaptığı açıklamalar nedeniyle bir yıl hapis cezası verildiği hatırlatılan açıklamada, davanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşındığı ifade edildi. AİHM’in talebine karşın devletin Korkmaz’ın ifade vermesine engel olduğuna yer verilen açıklamada, 9 Mayıs 2003’te AİHM’in dosyada “şaşırtıcı eksiklikler olduğu”nu tespit ettiği ve Türkiye’yi etkin soruşturma yapmaması nedeniyle mahkum ettiği ifade edildi.
Dava zamanaşımı gerekçesiyle kapatıldı
Ailenin başvurularının devlet tarafından gerekçesiz reddedildiği, “Ferhat’ın gözaltında olduğuna ve işkence gördüğüne dair 14 tanığın ifadelerine başvurulmadığı, Elazığ’da yürütülen soruşturmanın 2013 yılında zamanaşımı gerekçesiyle kapatıldığı” vurgulanan açıklamada, davanın Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşındığı hatırlatıldı. Açıklamada, AYM’nin hak ihlali kararına hükmettiği fakat dosyayı “insanlığa karşı işlenmiş suç” kapsamında kabul etmeyerek zamanaşımı gerekçesiyle davanın yeniden açılmasına engel olduğuna dikkat çekildi.
Açıklamanın sonunda 103 haftadır kendilerine yasaklanan “kayıplarla buluşma mekânı” Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçilmeyeceği vurgulandı.