'Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz' sloganı suç!

  • 09:03 31 Temmuz 2020
  • Güncel
 
 
DİYARBAKIR - Diyarbakır’da gözaltına alınan 28 kadın arasında bulunan ve çıkarıldığı mahkemece adli kontrol ile serbest bırakılan SES Diyarbakır Şube yöneticisi Rozerin Çatak, "Gözaltında bize neden 8 Mart mitingine gittiğimiz soruldu. Dünya değişirken ülkede 8 Mart sorusunun sorulması içler acısı bir durumdur" dedi.
 
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında 33 kişi hakkında çıkarılan yakalama kararı doğrultusunda 14 Temmuz’da yapılan ev baskınlarında 28 kadın gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan kadınlardan 5'i tutuklanırken, 23 kadın da adli kontrol tedbiri ile serbest bırakıldı. Serbest bırakılanlar arasında bulunan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube yöneticisi Rozerin Çatak, gözaltına alınmalarında elle tutulur bir nedenin olmadığını ifade etti.
 
'Yaptıklarımızın arkasındayız'
 
Rozerin, gözaltı gerekçesinin polisler tarafından “Rosa Kadın Derneği ve örgütsel faaliyetler” olarak belirtildiğini kaydetti. Sendikal faaliyetler ve kadın çalışmalarının suç olarak önlerine konulduğunu dile getiren Rozerin, “Bizler hiçbir yanlışlık yapmadık. Çocuk istismarı ve kadın cinayetlerine ilişkin mücadelemizi sürdüreceğiz. Bugün de yarın da yaptıklarımızın arkasındayız" sözlerine yer verdi.
 
'Nezarethanede hijyen yoktu'
 
Gözaltında sorulan sorularla “örgüt bağlantısı kurulmaya çalışıldığına” işaret eden Rozerin, "Sendika yöneticisi olduğumu, sendikaya ilişkin soru sorabileceklerini, bu tür soruları bana yöneltemeyeceklerini söyledim. Çok devam edince muhatabımın kendileri olmadığını ve savcılıkta ifademi vereceğimi söyledim. Dört gün nezarethanede kaldım. Nezarethane şartları zaten çok kötüydü. Koronavirüs olmamız için bütün şartlar mevcuttu. Hijyen adına hiçbir şey yoktu.  Normalde her sabah lavaboların ve nezarethanelerin ya çamaşır suyu ile temizlenmesi ya da dezenfekte edilmesi gerekir. Fakat yapılan baskınlarda ve gözaltılarında pandemi koşulları hiçbir şekilde göz önünde bulundurulmuyor" dedi.
 
'8 Mart sorusu içler acısı bir durumdur'
 
Rozerin ayrıca temel amacın kadın mücadelesinin ve sendikal faaliyetlerin illegalize edilmek istenmesi olduğuna dikkat çekti. Gözaltında “8 Mart'a katılıp katılmadığı” sorusunun yöneltildiğine işaret eden Rozerin, “Ben bir kadınım, aynı zamanda şube kadın sekreteriyim 8 Mart'ta bulunmam kadar doğal bir şey olmadığını söyledim. 21'inci yüzyıldayız, dünya değişiyor, her şey değişiyor fakat 8 Mart mitingine katılmak karşımıza 'terörize bir suç olarak' çıkarılıyor. Hatta mitingde, 'Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz' sloganı attığımızı söylediler. Bunları sormaları ve söylemeleri bile içler acısı bir durumdur" şeklinde konuştu.
 
Son süreçte gözaltına alınan hemen herkese “adli kontrol tedbiri” uygulanmasına işaret eden Rozerin, bu uygulamanın "Sizden haberim var, ensenizdeyim, kadınsınız eve kapanın" mesajı vermeyi amaçladığını kaydetti. 
 
‘Susanlar suç işliyor’
 
Rozerin ülkede yaşanan sorunlara kadınların ses çıkardığının altını çizerken, şunları belirtti: "Kadınları tamamıyla zapturapt altına almak istiyorlar. Bizi susturarak kendi yaptıkları yanlışları devam ettirmek istiyorlar. Bizler de sinmemeye devam edeceğiz. Mücadelemizi devam ettireceğiz. Kadın cinayetlerine, çocuk istismarlarına, İstanbul Sözleşmesi’ne karşılık susanlar suç işliyor. Asıl yargılanması gereken onlardır."