‘Şiddeti önlemenin yolu İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamaktır’
- 17:31 27 Temmuz 2020
- Güncel
VAN - HDP, SKM, ESP, KESK ve TJA’lı kadınlar, artan erkek şiddetine ve kadın katliamına karşı yaptıkları ortak açıklamada, “Şiddeti önlemenin yolu taraf olunan İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 sayılı yasanın etkili bir biçimde uygulanmasıdır” dedi.
Halkaların Demokratik Partisi (HDP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Van il örgütleri, Sosyalist Kadın Meclisi (SKM), Tevgera Jinên Azad (TJA), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Van Kadın Meclisi artan erkek şiddetine karşı ortak basın açıklaması yaptı. “İstanbul sözleşmesi yaşatır”, “Bedenim savaş alanı değil”, “Bağır herkes duydun, erkek şiddeti son bulsun”, “İtaat yok, isyan var” dövizlerinin taşındığı açıklama KESK Van şube binasında yapıldı. Açıklamayı katılımcılar adına Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) kadın sekreteri Funda Demir Bozkurt okudu.
‘İsimler değişse bile hikayeler çok benzer’
Siyasal iktidarın kadınların yaşam hakkına kasteden yasal düzenlemelerde ısrarına işaret eden Funda, Covid-19 pandemi sürecinde kadın katliamlarının dünya genelinde artış gösterdiğini vurguladı. Bu süreçte eve kapanan kadın ve çocukların şiddete maruz kaldığını söyleyen Funda, “Pınar Gültekin, Fatma Altınmakas, Özgecan Aslan, Şule Çet ve nice kadınlar erkek egemen sistemin ve kadınlara yönelik nefret dilinin katledilmelerine sebep olduğu kadınlar. İsimleri değişse bile hikayeler çok benzer. Pınar Gültekin, Muğla’da reddettiği Cemal Metin Avcı adlı erkek tarafından vahşice katledildi. Fail elbette bu vahşice cinayeti işlerken eril yargıdan medet umuyordu. Kendisini aklamaya yönelik medya diline ve erkek egemen ahlak kodlarının ortaya konulacağına olan güveni sonsuzdu” diye konuştu.
‘Yargı faili koruyor’
Sosyal medyanın faili aklayıp Pınar Gültekin’i karaladığını anımsatan Funda, faillerin eril yargı tarafından korunduğunu vurguladı. Funda, “Cinayetlerle ilgili haberlere hemen erişim engeli getirerek kimleri koruduğunu bir kez daha bize hatırlatıyordu. 12 yaşında engelli bir çocuğa istismarda bulunan failin gözaltına bile alınmadığı ortaya çıktı. Fail hakkında apar topar akli dengesi yerinde değil raporu alındığı, yaptığından mesul olmadığı kanaati oluşturulmaya çalışılmıştır. Şırnak’ta daha önceki istismarda da fail hakkında ‘Alkollü olduğu için topluma uygun olmayan davranışlarda bulunmuş’ şeklinde açıklama yapılmıştı. Çocuğu ve kadını koruması gerekenler maalesef bu olaylarda da failleri kurtarma telaşına kapılmıştır” açıklamalarında bulundu.
‘Şiddeti önlemenin yolu İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamaktır’
“Siyasal iktidarın bugünlerde çekilmeyi tartıştığı İstanbul Sözleşmesi’nin gereklilikleri uygulanmış olsaydı, kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve istismar olayları ciddi anlamda yaptırımla sonuçlanmış olsaydı, bugün Pınar ile Fatma aramızda olacaktı” diyen Funda, sözlerini şöyle sürdürdü: “ İstanbul Sözleşmesi’nin amaçları kadına yönelik her türlü şiddeti ve ayrımcılığı engellemek üzerine kuruluyken, iktidarın sürekli olarak kadına yönelik düşmanca ve nefret dolu dili sözleşmenin niçin tartışmaya açıldığının bir göstergesi durumunda. Şiddeti önlemenin yolu taraf olunan İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 sayılı yasanın etkili bir biçimde uygulanmasıdır. Biz kadınlar bugün bir kez daha haykırıyoruz, eşit ve özgür bir yaşamı kurmak için ısrarla mücadele edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın etkin kullanılması için, erkek egemen kodların ve şiddetin yok edilmesi için mücadelemizi büyüteceğiz. İstismara asla göz yummayacağız ve çocuklarımızın sesine ses olacağız.”