HABER MERKEZİ - İşkence edilerek katledilen Pınar Gültekin için kadınlar birçok kentte alanlardaydı. Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin biran önce uygulanması gerektiğine dikkat çekerek, “Bir kadın daha eksilmeyeceğiz” mesajı verdi.

 

Muğla’nın Ula ilçesinde Cemal Metın Avcı tarafından işkence edilerek katledilen üniversite öğrencisi Pınar Gültekin için kadınlar bugün de birçok kentte alanlara çıktı.

 

Dersim

 

Dersim Kadın Platformu, Seyit Rıza Meydan’ında açıklama gerçekleştirdi. Açıklamaya, Gülistan Doku’nun ablası Aygül Doku’nun yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. Açıklamayı Dersim Kadın Platformu Üyesi Nilüfer Akdağ okudu. Kadınlar, “Artık yeter sıramızı beklemiyoruz. Pınar Gültekin, İstanbul Sözleşmesi” pankartı ile “Kadın cinayetleri politiktir” dövizleri taşıdı.  

 

Nilüfer, kadın katliamlarının politik olduğuna vurgu yaparak, “Bu ülkedeki kadın cinayetlerinin büyük çoğunluğunun arkasındaki sebeple öldürüldü Pınar Gültekin de. ‘Hayır’ dediği için, kendi hayatını kendi kararlarıyla şekillendirmek istediği için. Biliyoruz ki bugün İstanbul Sözleşmesi’ni iptal etmek isteyenler, kadınlar kendi hayatları hakkında karar veremesin istiyorlar. Öldürülen, katledilen, şiddet gören, korkutulan, taciz edilen, yaşamı soldurulan, geleceği ellerinden alınan tüm kadınların vebali bu iktidarındır” sözlerine yer verdi. 

 

‘Örgütlenmeye çağırıyoruz’

 

İktidarın erkeklere kadınların katledilebilmesi için orantısız hak verdiğini ifade eden Nilüfer, “Eşitliğin altının oyulduğu her yeni gün yeni kadın katliamları  ev içinde, sokakta, kentlerde yaşanmaya devam edecek. Pınar’ın, Gülistan’ın, Şule’nin, Feray’ın, Ceren’in, Özgecan’ın ve kaybettiğimiz nice kadınların hesabını soracağız. İstanbul Sözleşmesi’ne saldırıların devamında 6284 Sayılı Şiddeti Önleme Yasası’na, nafaka hakkına, çocuk istismarını önleyen TCK 103. Maddeye, boşanmaların önlenmesi için getirilecek arabuluculuk uygulamalarına sıranın geleceğini biliyoruz. Kadın katliamlarına, kadınların haklarına yönelik saldırılara karşı başta kadınlar olmak üzere tüm toplum kesimlerini sesini yükseltmeye, mücadeleye ve örgütlenmeye çağırıyoruz” diye belirtti. 

 

‘Tahammül edemiyorum’

 

Açıklamanın ardından, aylardır bulunamayan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku'nun ablası Aygül Doku konuştu. Aygül, “Hepimiz birer Gülistan’ız” sloganıyla başladığı konuşmasına şöyle devam etti: “Ben bugün Gülistan adına Pınar demek için buradayım.  Pınar’ı duyduğumda Gülistan’ı, Ceren’i hepsini yüreğimde hissettim. Ne Pınarların ne de Gülistanların artık ölmesini istemiyorum. Ölen sadece kadınlarımız değil, onların aileleridir de. Ben bunu ailemden biliyorum. Gülistan’ın ailesi 200 gündür ölü, yaşamıyor. 200 gündür Gülistan’ın başına ne geldiğini bilmeden Zainal Abarakov’un elini kolunu sallayarak yürümesine tahammül edemiyorum. Su boşaltılmaya başlandı ancak Gülistan’ın suda olduğuna inanmıyorum” dedi. 

 

Çok sayıda kadının katıldığı açıklama, alkış ve “Kadın yaşam özgürlük”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganıyla sona erdi.

 

Adana 

 

Adana Kadın Platformu, öncülüğünde Heykeli Park’ta bir araya gelen kadınlar,  “Katledilen kadınlar istemiyoruz”, “Pınar Gültekin”, “Bir kadın eksilmek istemiyoruz” ve “İstanbul Sözleşmesi’ni uygula” pankartı açtı. Platform adına açıklamayı Pelin Çiçek yaptı. “Artık yeter yaşamak istiyoruz” diyen Pelin, erkek şiddetinden ve kadın katliamlarından nefes alamaz duruma geldiklerinin altını çizdi. 

 

‘Katliamlara iktidar ortak’

 

Pelin, “Ölmek istemiyorum, yaşamak istiyorum’ diyoruz, yetmiyor. Kadın cinayetleri erkek politikalarınızla son bulmuyor. Erkeklerin kadınları öldürme hakkını kendilerinde bulmalarını sağlayan eril zihniyete ve bu zihniyeti besleyecek politikaları devreye geçiren iktidara itirazımız var. Kadın düşmanı politikalar, haklarımıza saldırılar, eril zihniyet kadın cinayetlerinin artış sebebidir ve bu saldırılar her gün kadınların canını almaya devam ediyor. Katillerin adları farklı! Onlara cesaret verenler ise İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamayanlar, İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmaya çalışanlar! Bizler sokaklardan, mahallelerden, amfilerden, mahkeme salonlarından, bulunduğumuz her yerden bir an olsun ayrılmayacağız. İlmek ilmek ördüğümüz dayanışmamızla tecavüzcüleri, istismarcıları, katilleri, erkek adaleti alaşağı edeceğiz.  İstanbul Sözleşmesi’ne, 6284’e el uzatanlar bu katliamlara ortaktır" diye konuştu. 

Açıklamanın ardından kadınlar, açık kürsü kurarak kadın katliamlarına dikkat çekti.

 

Mersin

 

Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi, Muğla’nın Ula ilçesinde katledilen üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in katledilmesini kınadı. Mersin Adliyesi’nde yapılan açıklamaya Mersin Barosu üyesi avukatlar katıldı.

 

‘Öldürülen kadınların kanı ellerinizdedir’

 

Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Şirin Güner, adına “sevgi, kıskançlık ve erkeklik” denilen gayrı ahlaki dürtü ile yapılan insanlık dışı suçlara dayanacak güçlerinin kalmadığını dile getirerek, “Eril zihniyetin kadına bakış açısındaki sığlığın sona ermesini ve kadın cinayetlerinin son bulması için daha ciddi önlemlerin alınması gerektiğini dile getiren Güner, “Bu suçların failleri kadar susanlar, üç maymunu oynayanlar da bu suçun ortağıdır. Pınar’ın ve tüm vahşice öldürülen kadınların kanı ellerinizdedir. Bizler bunu görüyoruz” dedi. 

 

‘Pınar son olsun’

 

Kadınlar için büyük bir kazanım olan İstanbul Sözleşmesi’ne karşı yürütülen kampanyalardan vazgeçilmesi gerektiğini ifade eden Şirin, kadınların yaşam haklarının ihlaline ve kadının kadın olmasından dolayı uğradığı her türlü şiddet ve ayrımcılığa tahammülü kalmadığını vurguladı. Şirin, “Kadın cinayetlerinin politik olduğunu biliyoruz. Kadını ötekileştirmeye, hiçe saymaya, en temel hakkı olan yaşam hakkından mahrum eden zihniyete, takdiri ve hafifletici indirim sebeplerinin uygulanmasına karşı mücadele ettik, ediyoruz, edeceğiz. Pınar Gültekin öldürülen ilk kadın değil ama son kadın olsun istiyoruz. Bunun için herkesi verilen mücadeleye desteğe çağırıyoruz” sözlerine yer verdi. 

 

Mersin’de aynı zamanda Kadın Meclisleri’nin çağrısıyla da Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda kadınlar bir araya geldi. Pınar Gültekin’in katledilmesini kınayan kadınlar, açıklamada “Asla yalnız yürümeyeceksin”, “Kadın cinayetlerini durduracağız” pankartları açarken, “Sessiz kalmıyoruz”, “6284 kadının güvencesi” ve “Ölmek istemiyoruz” dövizleri taşıdılar.

 

‘Uygulayacaksınız’

 

Kadın Meclisleri üyesi Özge Çabuk, gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle hergün kadınların katledildiğini belirtti. Özge, “Kadınların yaşaması için politikalar uygulansaydı şimdi yaşayacaklardı” diyen Çabuk, “Kadınların böyle eziyet edilerek öldürülmesine geçit verenler, kadın katillerine iyi hal ve haksız tahrik indirimi verenlerdir. Kadın cinayetlerini meşrulaştırmanıza izin vermeyeceğiz. Daha önce defalarca söyledik, yine söylüyoruz: Katilleri değil kadınları koruyun. Önümüze istediğiniz engeli çıkarın; kadınlar özgürlüğü, eşitliği, yaşamlarını alana kadar durmayacak. Pınarları yaşatacak olan İstanbul Sözleşmesi’dir. Uygulayacaksınız. Pınar Gültekin için ve öldürülen tüm kadınlar için hiç durmadan yaşam hakkımız için mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

Açıklama “Kadın cinayetlerini durduracağız”, “Yasayı uygula kadını yaşat” sloganlarıyla son buldu.