Filiz Zeyrek 

 

ADANA - Tutsak yakını Vesile Çelik, sürgünlerin ve salgına karşı alınmayan tedbirlerin hem tutsakları hem de aileleri mağdur ettiğini belirterek, “Cezaevlerinde yıllardır bilinçli bir devlet politikası uygulanıyor ama bu süreç AKP iktidarı ile daha insafsızca yürütüldü” dedi.

 

Türkiye cezaevlerinde sık sık gerçekleştirilen hak ihlalleri, pandemi sürecinde arttı. Hak ihlallerinin yanında, nisan ayında çıkarılan infaz yasası ile siyasi tutsakların, hasta ve çocuklu tutsakların kapsam dışında bırakılarak tahliye edilmemesi, hak ihlallerini ikiye katladı. Hijyene ve beslenmeye daha fazla dikkat edilmesi gereken bugünlerde, tutsakların sağlıklı yemeğe de temizlik malzemelerine de erişimi engelleniyor. Tutsak yakınları, infaz yasasına karşı tepkilerini sürdürüyor. 10 yıldır tutuklu bulunan ve şimdi Kırıkkale Hacılar F Tipi Cezaevi’nde olan Hasan Çelik’in ablası Vesile Çelik de hem tutsakların hem de ailelerin yaşadığı sorunları anlattı.

 

‘Ulaşım sorunu yaşıyoruz’ 

 

12 buçuk yıl ceza alan kardeşinin 10 yıllık cezaevi sürecinde birçok sıkıntı yaşadığını belirten Vesile, “4 yıl önce Adana Kürkçüler Cezaevi’nden Kırıkkale’ye sürgün edildi. Kırıkkale bize çok uzak ve ulaşımı çok zor.  Kardeşimi ziyaret etme konusunda çok zorlanıyoruz. Sadece açık görüşlerine gidebiliyoruz. Pandemi sürecinden önce de aslında konuyla ilgili sıkıntılar yaşıyorduk. Pandemi süreciyle beraber açık görüşler iptal oldu. Sadece telefonla görüşebiliyoruz” dedi.

 

‘Hijyen malzemeleri sağlanmadı’

 

Siyası tutsakların infaz yasası kapsamına alınmamasının yanında, cezaevinde maske, eldiven gibi ihtiyaçların da karşılanmadığına vurgu yapan Vesile, “Gerekli hijyen malzemeleri sağlanmadı. Dışarda ücretsiz dağıtılan kolonya ve maskeler içeride parayla veriliyordu. Buna rağmen uzun bir süre ulaşamadılar. Özellikle salgının yoğun olduğu süreçlerde bu konuyla ilgili büyük sıkıntılar yaşadılar. Kırıkkale Hacılar Cezaevi’nde hasta tutsaklar büyük sorunlar yaşadı. Hasta tutsaklar risk grubu içindeler. Onlar için bile herhangi bir önlem alınmadı” diye konuştu.

 

‘Bu bir devlet politikasıdır’

 

Sözlerinde sürgün sorununa işaret eden Vesile, çok sayıda ailenin bu yüzden mağdur olduğuna dikkat çekti. “Bu insanlık dışı bir uygulama” diyen Vesile, görüşe gidemeyen birçok aile tanıdığını aktardı. Sürgünlerle hem tutsakların hem de yakınlarının maddi ve manevi açıdan yıpratıldığını söyleyen Vesile, “Mesela bir ziyaret sırasında, Batman’dan babasını görebilmek için gelen 8 yaşında bir çocukla karşılaştık. Düşünebiliyor musunuz babası Kırıkkale’de kendisi Batman’da. Babasını görebilmek için tek başına gelmek zorunda kalmıştı. Tamamen psikolojik bir baskı. İktidarın Kürt halkına yöneltmiş olduğu politikalarla ilgili” ifadelerinde bulundu.

 

‘AKP iktidarıyla daha da insafsızca yürütüldü’ 

 

Vesile, cezaevlerindeki kötü muamelenin görüşçülere de uygulandığını kaydederek, “Ya geç alınıyoruz içeri ya da zamanında girsek bile görüş erken sonlandırılıyor. 1 saat olması gereken görüşü 45-50 dakika yapabiliyoruz. Özellikle F tipi cezaevleri insanların yaşayabileceği ortamlar değil. 2-3 kişinin kalabileceği kadar küçük yerlerde 6-7 kişi kalıyor. İnsanlık dışı bir uygulama. İnsani aktivitelerin çok kısıtlı olduğu bir alan. Psikolojik baskılar çok yoğun. Devletin düşman gördüğü insanları cezalandırma yöntemidir. AKP iktidarıyla beraber bu süreç daha insafsızca yürütüldü” dedi.

 

Vesile, cezaevlerinde yaşanan sorunlara karşı herkese “cezaevlerinin sesine ses verilmesi” çağrısı yaptı.