Vekilliklerin düşürülmesine karşı toplumsal mücadeleyi yükseltme çağrısı

  • 09:32 5 Haziran 2020
  • Güncel
ANKARA - HDP’li ve CHP’li üç ismin vekilliğinin düşürülmesine tepki gösteren siyasi partilerin genel başkanları, halkın iradesinin ve tercihlerinin yok sayıldığını belirterek, mücadeleyi tüm toplumsal kesimlerin birlikte yükseltmesi gerektiği mesajı verdi.
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları ile CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında kesinleşmiş yargı kararlarının Meclis Genel Kurulu’nda okunmasıyla dokunulmazlıkları kaldırıldı. HDP’li iki vekil akabinde tutuklanırken, iki ismin vekilliklerinin düşürülmesi ile birlikte partinin vekil sayısı 58’e düştü.
 
Siyasi partilerin genel başkanları karara tepki gösterirken, saldırıların derinleştiği ve bu saldırılara karşı birlikte hareket etmek gerektiği mesajı verdi.
 
‘Halkın tercihleri ve iradesi hiçe sayılıyor’
 
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, Meclis’in salgından sonra açılır açılmaz HDP ve CHP milletvekilleri Leyla Güven, Musa Farisoğulları ve Enis Berberoğlu’nun vekilliklerinin düşürülmesinin açıklanacak bir yanının olmadığını söyledi. Selma, “Tek adam yönetiminin, Cumhur İttifakı hükümetinin sistematik bir şekilde seçim sonuçlarını tanımama, halkın tercihlerini, iradesini hiçe sayma politikalarının bir sonucudur. HDP belediyelerine kayyum, Ankara, İstanbul, Adana örneğinde olduğu gibi resmen kayyum atanmasa da fiilen kayyum atanmış yaklaşımıyla hareket etmek, iktidarın utini haline gelmiştir” dedi.
 
‘Bu tutuma boyun eğmemek gerekir’
 
Vekilliklerin düşürülmesini yalnızca haklarında verilen cezanın kesinleşmesinin bir sonucu olarak gerekçelendirilmemesi gerektiğine vurgu yapan Selma, şöyle konuştu: “Bu tutuma boyun eğmemek gerekir. Siyasal rejimin her geçen gün otoriterleşmesi, özgürlük alanlarının adım adım daraltılması, sistematik olarak baskı politikalarının uygulanması dikkate alındığında bu siyasal gidişatın durdurulması, emek ve demokrasi güçlerinin ortak mücadelesiyle sürece müdahale edilmesinin gerekliliği tartışma götürmez biçimde ortadadır. Bu gerekliliği yerine getirecek mücadeleyi örgütlemek ise demokrasiyi savunan her kesimin, herkesin sorumluluğundadır.”
 
‘Sıra muhalefetin vekillerine geldi’
 
Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP) Genel Başkanı Güneş Gümüş de AKP’nin toplumun her köşesinde en ufak bir muhalefetin varlığına dahi tahammül edemediğine dikkat çekerek, “Sıra usulsüz yargılamalarla verilen cezalar üzerinden muhalefetin vekillerine geldi. HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ve HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları'nın vekilliğinin düşürülmesine bahane edilen kesinleşmiş yargı kararları FETÖ'den ceza almış hakimlerin KCK davasındaki kararları, Suriye'de cihatçılara aktarılan mühimmatları açığa çıkaran gazetecilik faaliyetidir” şeklinde konuştu. 
 
‘Seçmen iradesi oylar sadece kendine geldiğinde geçerli’
 
“İktidarın dilinden düşürmediği seçmen iradesinin sadece oylar kendilerine geldiği sürece geçerli olduğunu sağır sultan duydu” diyen Güneş,  AKP’nin iktidarını garantilemek adına yapmayacağı hiçbir şeyin kalmadığını vurguladı. Güneş, bu saldırılara karşı hep birlikte mücadele etmenin elzem olduğunu ifade ederek saldırıları ilerletmelerine izin vermemek gerektiğinin altını çizdi.
 
‘Bir darbe daha gerçekleşti’
 
Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren ise AKP-MHP iktidarının bir kez daha halkların iradesini yok saydığını dile getirdi. Meclis’te iktidarın oylarıyla, tarihe kara bir leke olarak geçecek bir karar daha verildiğini söyleyen Elif, "Meclis ‘Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek' sloganları ile yankılandı. İktidar, halkların yerel seçimlerdeki iradesini de yok sayarak HDP’li belediyelere kayyumlar atamış, darbeci kimliğini göstermişti. Şimdi de iktidar alttan alta yaptığı planlarla bir darbe daha gerçekleştirdi” şeklinde konuştu.
 
‘Devlet kadın düşmanlığını bir kez daha gösterdi’
 
Vekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ve vekilliklerinin düşürülmesini “darbe” olarak değerlendiren Elif,  bu darbenin özelde Kürt halkının, genelde de tüm halkların iradesine karşı yapıldığını kaydetti. Elif, “Erkek egemen devlet, kadın düşmanlığını bir kez daha Leyla Güven vekilin üzerinden gösterdi. Leyla Güven özelinde, biz kadınlara hiçbir iktidar diz çöktüremez. Leyla yoldaşımız televizyondan haberi duyar duymaz zafer işareti yaparak, ‘Berxwedan jiyan e’ sözleri ile gereken cevabı iktidara verdi. Biz bu iktidarı, özellikle kadın haklarına saldırılarından, kadın sığınma evlerini ve kadın derneklerini kapatmasından, insan haklarına ihlalinden, direnen halklara karşı yaptıkları darbelerden, işkencelerden, kadına şiddetten, gözaltılardan, tutukevlerinden tanıyoruz” diye belirtti. 
 
‘İktidar bizi diz çökmeyişimizden tanıyor’
 
“İktidar bizi, diz çökmeyişimizden, kadınlarla oluşturduğumuz mücadele hattından tanıyor” diyen Elif, üç vekile hukuksuz olarak yapılan bu uygulamanın kabul edilemez olduğuna dikkati çekti. “Bugün buna sessiz kalanlar, yarın kendi iradelerinin gasp edileceğini bilsinler” ifadelerini kullanan Elif, halkların iradesi ve kararıyla seçilen milletvekillerini, ancak seçenlerin vekillikten düşürülebileceğini kaydetti.