
Lisa Çalan: Hiçbir şey eskisi gibi olmadı ama umudum ve inancım diri
- 09:06 5 Haziran 2020
- Güncel
DİYARBAKIR - 5 Haziran patlamasının hem tanığı olan hem de iki bacağını kaybeden Lisa Çalan, patlamadan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını ama umudunu ve inancını diri tuttuğunu söyledi. Lisa, “Bütün Diyarbakır halkı davayı sahiplenmeli çünkü bu saldırı Diyarbakır halkına yapılmış bir saldırıydı” dedi.
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 5 Haziran 2015’te Diyarbakır’ın İstasyon Meydanı’nda gerçekleştirdiği “Büyük insanlık” mitingine yönelik bombalı saldırıda 5 kişi yaşamını yitirirken, 400 kişi ise yaralandı. Üzerinden 5 yıl geçmiş olmasına rağmen 5 Haziran davasında faillere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Bombalı saldırıda yaralananlardan biri de Lisa Çalan’dı. Lisa, saldırı sonrası yaşadıklarını ve davadaki gelişmeleri değerlendirdi.
‘Hiçbir şey eskisi gibi olmadı’
Patlamadan sonra yaşamının tamamen değiştiğini dile getiren Lisa, 5 Haziran’dan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını ifade etti. Lisa, 5 Haziran’dan sonra birçok yerde art arda patlamaların yaşandığını hatırlatarak, Suruç, Ankara, Antep gibi birçok yerde onlarca insanın yaşamını yitirdiğini belirtti. Lisa, tüm yaşamını etkileyecek bir süreç geçirdiğini söyleyerek, “Sadece benim hayatımı değil, ailemin, arkadaşlarımın hepimizin hayatı değişmek zorunda kaldı. Ben bir göçebe gibi yaşamaya başladım. O ülkeden bu ülkeye, o hastaneden bu hastaneye gitmek zorunda kaldım iyileşmek için. Neredeyse dünyanın tüm hastanelerine gittim. Hayatım boyunca sürekli uğraşmak zorunda kalacağım yaralarım var. Hayatım boyunca ilaç kullanmak zorunda kalacağım. Daha önce yaptığım birçok şeyi artık yapamıyorum. Hayatımı iki mekanik bacağa göre şekillendirmek zorundayım ve bu hiç de kolay değil” sözlerini kullandı.
Mekanik bacaklarının bozulabildiğini ya da kırılabildiğini söyleyen Lisa, mekanik ayağını çıkardığında bedeninin iki parçaya bölündüğünü hissettiğini dile getirdi. Lisa, “Birini, halen içinde kan gezen, sinirleri olan, kalbi olan bir beden olarak görüyorum. O bacaklara ruh vermeye çalışıyorum. Ayakta durmaya ihtiyacımız var. Ben de başkalarından güç almaya çalışıyorum” dedi.
‘Bu hepimizin davasıdır’
Patlamayla ilgili dava sürecinin de hala devam ettiğini aktaran Lisa, faillere ağırlaştırılmış hapis cezası verildiğini kaydetti. Lisa, “Dava Ankara’da devam ediyordu ve ben her seferinde inatla davaya katıldım. Bizi öldüremeyeceklerini, yok edemeyeceklerini göstermek için o salonlara gittim. Davaya müdahilliğim 18’inci celseye kadar kabul edilmedi. Zararım tespit edilmediği için kabul edilmiyordum. Dava çok sıkıntılı geçiyordu. Bu süreçte 5 Haziran Aileleri İnisiyatifi kurduk ve son 2,3 celseye aileler ile beraber gidebildik. Onlar ceza aldılar ama bu bizim için bir şey değil. Polisler hala Diyarbakır’da yargılanıyor. Bu anlamda daha büyük bir dayanışmaya ihtiyacımız var. O davaları tüm Diyarbakır halkı takip etmeli. Bu hepimizin davasıdır. Ancak davada herkes hak ettiği cezayı alabilirse biz de rahatlayabileceğiz” ifadelerine yer verdi.
‘İnancı diri tutmaya çalışıyoruz’
Sadece Kürtlere karşı değil, muhalif olan, sesini yükseltmeye çalışan herkese yönelik bir saldırının söz konusu olduğunun altını çizen Lisa, “Özgürlük ve demokrasiyi çok geride bıraktık. Her sabah başka bir yıkımla uyanıyoruz. Neyin ne zaman yaşanacağı belli değil artık. Elbette içimizdeki barış umudumuzu koruyoruz ve bu yüzden mücadele ediyoruz. Yaşanılan bunca şeye rağmen umudumuzu diri tutmaya çalışıyoruz. Çünkü insanlar nefretle, kinle yaşayamaz. Umutla beraber dik durabildim. 5 Haziran, Suruç ve Ankara saldırıları sadece halka yönelik bir saldırı değil; barışa, kardeşlik inancına, demokrasiye bir saldırıdır. Zaten başarıya ulaşılmadığı için Suruç oldu, Ankara oldu, Antep oldu. Her şeye rağmen bir inanç var ve bu inancı diri tutmaya, yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Suruç ve Ankara aileleri ile de dayanışarak yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Yaram asla kapanmayacağı için tüm bunları hep hatırlayacağım. Hatırladıkça da daha çok direnmeye çalışacağım” diye konuştu.