İZMİR - SKM'nin her perşembe gerçekleştirdiği basın açıklamasında bu hafta “kadın yoksulluğuna” dikkat çekilirken, “İş ve işçi bulma kurumlarının önünde uzayan giden kuyruklarda bekleyen binlerce kadın, salgın ve açlık arasında tercih yapmaya zorlandı” denildi.

 

Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) her perşembe gerçekleştirdikleri basın açıklamasını bu hafta “Yoksulluğa işsizliğe ve şiddete karşı isyandayız” sloganı ile Konak İş ve İşçi Bulma Kurumu önünde gerçekleştirdi. “İşsizlik yoksulluk artıyor hayat eve sığmıyor” pankartını taşıyan kadınlar, “Kadınlara bütçe sermayeye değil”, “Yoksulluk kader değildir” sloganları attı. Kadınlar adına basın açıklamasını  Rengin Oğuz okudu.

 

‘Evler şiddet merkezine dönüştü’

 

AKP’nin, salgında işçileri yoksullukla baş başa bırakırken, kadınların kazanılmış haklarına saldırdığını söyleyen Rengin, demokratik tepkilerini ortaya koyanlara da saldırıldığını kaydetti. Rengin, “Polis şiddeti, gözaltı ve tutuklama saldırısı ile kitlelerin öfkesini bastırma hesabı yapıyor. Biz kadınlar bu dönemde adeta evde birer aşçı, psikolog, öğretmen ve hasta bakıcı olarak ücretsiz ve güvencesiz çalıştırıldık. Evde ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddetin her türlüsünü yaşadık, yaşıyoruz. Evler kadınlar için adeta birer hapishaneye ve şiddet merkezine dönüştürüldü. Daha bir hafta önce Nurcan Polat Amed’de evin içerisinde silahlı saldırıya uğrayarak katledildi” dedi.

 

‘Kadın işsizliği istatistiklere yansıtılmıyor’

 

Salgınla derinleşen işsizlik, yoksulluk ve güvencesiz çalıştırılmanın en çok kadınları etkilediğini söyleyen Rengin, “2019 verilerine baktığımızda kadın istihdamını ve yoksulluğu çarpıcı rakamlarla birlikte karşımıza çıkıyor. 2019 yılının toplam işgücü sayısı 32 milyon 740 bin kişi iken işsizlik oranı yüzde 13,4. Erkeklerin işgücüne katılım oranı yüzde 71,9 iken kadınların işgücüne katılımı ise yüzde 34,6. İşsizlik çığ gibi büyürken kadın işsizliği ise istatistiklere bile yansımıyor. Ekonomik kriz derinleşiyor ve AKP, salgını fırsata çevirmeye çalışıyor. Oysa biz kadınların krizin faturasını mutfakta kaynamayan tencereden, ödeyemediğimiz kiralardan, faturalardan ve alım gücümüzün her gün biraz daha yok olmasından biliyoruz” şeklinde konuştu.

 

‘Kadın istihdamı artırılsın’

 

Salgının başladığı günden bu yana kadın emeği sömürüsünün derinleşmesiyle birlikte kadın sağlığı da hiçe sayıldığını söyleyen Rengin, şunları söyledi: “Sağlık çalışanları başta olmak üzere doğum ve süt izinlerinin iptal edilmesi ile kadınlar salgın karşısında korunmasız bırakılırken, iş ve işçi bulma kurumlarının önünde uzayan giden kuyruklarda bekleyen binlerce kadın, salgın ve açlık arasında tercih yapmaya zorlandı. Her gün işsizlik, yoksulluk, açlık ve ev içi şiddetle boğuşan, boğuşmak zorunda bırakılan milyonlarca kadın olarak “Artık yeter” diyoruz. Açlık, yoksulluk, işsizlik kader değildir. Biz kadınlar insanca yaşamak için ev içi emeğimizin ücretlendirilmesini, kadın istihdamının artırılmasını ve eşit işe eşit ücret istiyoruz.”

 

Açıklama sloganlarla sona erdi.