
‘Salgın sonrası tecrit en üst düzeye çıkarıldı hak ihlalleri arttı’
- 09:02 27 Mayıs 2020
- Güncel
İSTANBUL - Covid-19 salgınına karşı cezaevlerinde tutsakların sağlık, beslenme, temizlik haklarının dahi karşılanmazken, bu süreçte dış dünyayla tüm bağlantılarının koptuğunu da belirten ÖHD’li avukat Destina Yıldız, “Geç olmadan tüm tutsaklar tahliye edilmeli” dedi.
Koronavirüs salgını sürecinde cezaevlerinde alınmayan tedbirler nedeniyle tutsaklar ve yakınları tedirgin. Salgın sürecinde hak ihlalleri sürerken, tutsakların hijyenik ortam, yeterli ve dengeli beslenme koşullarının olmadığı da birçok kez gündeme geldi. Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) salgın sürecinde cezaevinde yaşananları 3 aylık rapor hazırlayarak kamuoyu ile paylaştı. ÖHD’li avukat Destina Yıldız, salgın sürecinde cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini anlattı.
‘Dış dünya ile tüm bağları koparılmış durumda’
Salgın sürecinde en göze çarpan noktanın cezaevlerindeki tecridin en üst düzeye çıkarılması olduğunu belirten Destina, bu sürede aile ve avukat görüşlerinin yaptırılmadığını hatırlattı. Ortak alan görüşmelerinin askıya alınmış durumda olduğunu aktaran Destina, “Bu yönüyle aslında mahpuslar çok ağır bir tecrit altındalar. Daha önce birçok basın yayın materyalleri içeriye alınmıyordu. Şuan hiçbir yayın içeri alınmıyor. Mahpusların dış dünya ile tüm bağları kopartılmış durumda. Tek iletişimleri haftada bir yaptıkları aileleri telefon görüşmeleri” dedi.
‘Sağlıklı gıdaya erişim ortadan kalktı’
Kantinde birçok besinin fahiş fiyata satıldığını dile getiren Destina, tutuklu ve hükümlülerin birçok besine ise ulaşamadığının altını çizdi. Bu süreçte bazı cezaevlerinde kantin alışverişinin iki haftada bire indirildiğini ifade eden Destine şöyle konuştu: “Bu da mahpuslar için yetersiz besin demek oluyor. Dış kantinle ilgili alışveriş kesilmiş durumda. Hapishanelerde dağıtılan genel yemekler açık hapishanelerde kalan mahpuslar tarafından yapılıyordu. Son düzenleme ile oradaki mahpusların izinli sayılacağı belirtildi. Açık hapishaneler büyük oranda boşaltılınca yemek sorunu çıktı. Birçok hapishanede hazır çorbalar, konserve yemekler veriliyor. Bu açıdan sağlıklı gıdaya, sağlıklı bir beslenmeye erişim imkanları ortadan kalktı.”
‘Temizlik malzemelerine erişim zorlaştı’
Temizlik ile ilgili ciddi sorunların yaşandığının altını çizen Destina, “İdare temizlik ürünlerini ücretsiz vermiyor. Kantinde ise maske ve dezenfektan gibi ürünler fahiş fiyata satılıyor. Mahpusların zaten ekonomik durumu dışarıya bağlı. Dışarıda da devam eden bir ekonomik kriz var. Aileler çalışamıyor. Bu nedenle mahpuslara da para yatıramıyorlar. Kantinden alışveriş yapmakta oldukça sıkıntılı bir duruma geldi” şeklinde konuştu.
‘Sağlıkta ağır hak ihlalleri yaşanıyor’
Hastaneye gidebilen hasta tutsakların dönüşte kaldıkları karantina koğuşlarının koşullarından kaynaklı riski artırdığını dile getiren Destina, “Sağlık hakları ihlal ediliyor. Hastane sevkleri tamamen durdurulmuş durumda. Çok acil olmadığı sürece hastane sevkleri yapılmıyor. Hastaneye giden mahpuslarda cezaevine döndüklerin de 14 günlük karantina sürecine alınıyorlar. Bu süreçte kaldıkları karantina koğuşları oldukça kötü durumda. Orada hastanelerden gelen veya farklı nedenlerle kurum dışına çıkıp tekrar dönen diğer mahpuslarla bir arada kalıyorlar. Hastaneye gidip geldiklerinde sağlıklı bile olsalar karantina koğuşlarında tekrar bu hastalığa yakalanma ihtimali var” diye vurguladı.
Bu nedenle de acil durumlarda dahi tutsakların hastaneye gitmek istemediğine işaret eden Destina şöyle devam etti: “Tedavi hakları engellenmiş oluyor. Şuan tedavisi devam etmesi gereken bir sürü kronik hasta mahpus var. Ağır hasta mahpuslar var. Kronik hastalığı olan mahpuslar için idare tarafından alınan bir önlem yok. Örneğin ilacı biten mahpuslar oluyor. Bunların ilaçları daha geç veriliyor. Revir doktorları da birçok hapishanede dışarıdan geliyorlar ve haftanın her günü hapishanede bulunan doktorlar değiller. 3-4 günde bir hapishaneye geliyorlar. Bu yönüyle de aslında mahpusların onlarla iletişim halinde olması da sıkıntı yaratıyor. Çünkü doktorlar normal zamanda başka hastanelerde çalışıyorlar. Geldikleri zaman virüsü içeriye taşıma ihtimalleri de var. Bu nedenle aslında revirlerde tehlikeli yerler.”
‘Belirtisi olan mahpuslar dikkate alınmıyor’
Cezaevinde salgın belirtisi olan tutuklu ve hükümlülerin hiçbir şekilde dikkate alınmadığını dile getiren Destina, “Mahpuslar revire çıkartılıp kaldıkları koğuşlara geri gönderiliyor. Bazı hapishanelerde ise hastaneye sevk edilip test yapılıyor. Test yapıldıktan sonra geri karantina koğuşuna getiriliyor. O orada kendi haline bırakılıyor. Testi pozitif çıkanlar ise basından öğrendiğimiz kadarıyla hastanede tedavi altına alınıyor. Ancak bunu neye göre belirlediklerini bilemiyoruz. Bu konudaki sağlıklı bilgiyi edinmek oldukça zor. Hastaneye yatırılan müvekkillerimizle ilgili bilgi alamıyoruz. Çünkü idareler bu konuda bilgi paylaşmak istemiyor. Sağlıklı bir şekilde doğru bilgiyi edinme imkanımız oldukça kısıtlı” diye belirtti.
‘Çocuklar için önlem alınmıyor’
Kadın cezaevlerinde ayrıca çocuklarıyla birlikte kalan kadınların olduğunu hatırlatan Destina, çocuklar için ekstra bir önlemin alınmadığının altını çizdi. Çocukların anneleriyle birlikte kaderlerine terk edildiğini dile getiren Destina, bakanlığın yayınladığı önlemler içerisinde çocukların dışarıya çıkarılmasının engellenmiş olduğunu vurguladı.
Salgının cezaevlerinde yayılmaya devam ettiğini belirten Destina, daha geç olmadan başta ağır hasta tutsaklar olmak üzere çocuklu kadınlar ile birlikte tüm tutsakların tahliye edilmesini talep ettiklerini ifade etti.