
DTK: Ulusal birlikten vazgeçmeyeceğiz
- 09:27 20 Nisan 2020
- Güncel
DİYARBAKIR - Türkiye’nin IKYB sınırları içerisinde bulunan Mahmur Kampı’na yönelik gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin açıklama yayınlayan DTK, ulusal birlikten vazgeçmeyeceklerinin ve herkesin bu kapsamda sorumluluk alması gerektiğine dikkat çekti.
Türkiye’ye ait Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) tarafından, geçtiğimiz günlerde Irak Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKYB) sınırlarının içinde bulunan Maxmur Kampı’na dönük gerçekleştirilen saldırı sonucunda 3 kadın yaşamını yitirdi. Yapılan ilk açıklamalarda sivillerin bulunduğu yerleşim yerlerinde hayvanlarında telef olduğu kaydedildi. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Maxmur’a yapılan saldırıya ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı. Kürt halkının yaklaşık iki yüz yıldır kendi kaderini tayin etmek için korkunç bedeller ödeyerek olağanüstü bir mücadele verdiğine dikkat çeken DTK, bölgede fiziksel olarak emperyalist güçlerin eliyle parçalanması ve bölgesel ulus devletlerin kurulmasıyla bu bedelin artarak devam ettiğine vurgu yaptı.
DTK açıklamanın devamında şunları kaydetti:
“Kürt halkını fiziksel olarak dört parçaya bölen emperyalist bölgesel ve sömürgeci kesimlerin Kürtleri ulusal ve toplumsal olarak bölmeye güçleri yetmedi. Çünkü Kürtler arasında çizilen yapay sınırlar Kürt milletinin kadim bağlarından daha güçlü değildi. Bu nedenle Bakûr, Başur, Rojhilat ve Rojava Kürtleri her zaman ulusal, toplumsal ve siyasal birlikten yana yaşamını sürdürerek ve bu duyguları büyütmek için nice bedeller ödeyerek bugüne geldi. Bugün yapay sınırlara rağmen Kürtler arasında akrabalık ilişkilerinin yanı sıra ticari, sanayi ve üretim faaliyetleri gelişerek devam etmektedir.
‘Kürtlerin yaşadığı sorunlar bölgesel olmaktan çıktı’
Tüm insanlığın büyük bir salgınla uğraştığı bir dönemde bir kaç gündür Başur Kürdistan'ında Kürt siyasi hareketleri arasında gelişen kimi durumlar dikkat çekicidir. DTK olarak daha önce yaptığımız açıklamalarda Kürtlerin son zamanlarda dünyanın gündemine oturduğunu, uluslarası alanda Kürt halkının yaşadığı sorunların artık bölgesel olmaktan çıkıp küresel bir zemine taşındığını söylemiştik. Yine ısrarla bu durumun risklerinin ve olanaklarının içi içe olduğunu ve Kürt milletinin dört parça Kürdistan'da tüm siyasi bileşenleri, aydınları, yazarları, kadınları ve sivil toplumu ile birlikte bu konuda duyarlı ve dikkatli olmaları konusunda kimi çağrılar yapmıştık. Bugün yine birliğe ihtiyacımızın olduğunu hissediyor ve kimiz çağrılar yapmayı ulusal bir sorumluluk olarak görüyoruz.
‘Halkımızın talepleri gayet sade ve anlaşılır’
Buradan Demokratik Toplum Kongresi olarak halkımıza ve Kürt siyasetine çağrı yapmak istiyoruz: Kürt halkının Kürt siyasi hareket ve partilerinin kendi aralarındaki gerilimlerine ve bu gerilimler üzerinden Kürt milletinin kutuplaştırılmasına çok açık bir şekilde karşı olduğunu herkes bilmelidir. Halkımızın siyasi parti ve hareketlerden birlikte hareket etmelerini, ulusal bir ruhla ulusal haklarını önceleyerek hiçbir bölgesel ve küresel gücün oyununa gelmeyecek şekilde politika yapmalarını ve Kürt halkının yaşadığı binlerce soruna çözüm bulmasını istiyor. Halkımızın talepleri gayet sade ve anlaşılır durumdadır.
‘Halkın sesine kulak verilsin’
Kürdi parti ve hareketleri, aydın, sanatçı, yazar ve akademisyenleri, Kürt kadınlarını, Kürdi sivil toplumu ve Kürt iş çevrelerini halkın bu sesine kulak vermeye çağırıyoruz. Kürtler arası hiçbir gerilim, kim tarafından çıkarılırsa çıkarılsın, hangi şekilde ve ne sebeple olursa olsun asla kabul edilemez. Bu anlamda Kürt halkı her konuda birliğe ihtiyaç duyarken Kürt siyasetini de halkın talepleri doğrultusunda siyaset yapmaya ve sorumluluk almaya davet ediyoruz.
‘Kürtler barışın anahtarıdır’
Bölgesel devletlere ve halklara çağrımızdır. Kaos ve gerilimden Kürt halkı zarar göreceği gibi bölgesel barışın yanı sıra bölgesel halklar da nasibini alacaktır. Buradan hareketle bölgesel devletlere ve asırlardır bir arada yaşadığımız komşu halklara şunu söyleme gereği ve sorumluğu duyuyoruz; Kürtler Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında toplumsal, kültürel ve siyasal barışın anahtarıdır. Kürtleri bölmeye çalışmak bu coğrafyadaki barışı bozmakla eş değerdir. Tüm bölgesel güçleri planlarını yeniden gözden geçirmeye ve Kürt halkının ulusal, siyasal ve kültürel varlığına saygı duymaya çağırıyoruz. Komşu halklarımızı da yaşadıkları devletleri Kürtlerle kavga etmekten vazgeçirip Kürtlerle birlikte yaşamı savunmaya ve bu konudaki politikaları desteklemeye çağırıyoruz.
‘Yıllardır Kürt halkını hesaplarınıza alet ediyorsunuz’
Küresel güçlere çağrımızdır. Yıllardır Kürt halkını hesaplarınıza alet ediyorsunuz. Kürt halkının komşu halklarla çatışması ve düşmanlık yapması için bin bir oyunu devreye koyuyorsunuz. Hem Kürt halkı hem de komşu halklar üzerinden tetiklediğiniz oyunlardan bir an önce vazgeçin. Kürtler için atacağınız en makul adım Kürtlerin ulusal haklarına saygı göstermek ve bölgesel barışa katkı sunmaktır.”