MED TUHAD-FED’ten tüm uluslararası güçlere tecrit çağrısı

  • 13:12 5 Mart 2020
  • Güncel
DİYARBAKIR - PKK Lideri Abdullah Öcalan ile gerçekleştirilen görüşmeye ilişkin açıklama yapan MED TUHAD-FED, “Tüm sivil toplum örgütleri, hukuk örgütleri, siyasi partiler, CPT, uluslararası af örgütü, Birleşmiş Milletleri mutlak tecridin kaldırılmasında inisiyatif almaya davet ediyoruz”  dedi.
 
MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), 27 Şubat tarihinde İmralı Adası’nda çıkan yangın sonrasında İmralı’da gerçekleşen aile görüşüne ilişkin açıklama gerçekleştirdi. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il-ilçe yöneticileri, Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) temsilcileri, Tevgera Jinên Azad (TJA), Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER) ve 78’lerin Derneği katıldı.
 
 Açıklamayı MED TUHAD-FED Eş Başkanı Mehmet Temizyüz okudu. Türkiye’nin taraf olduğu İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin üzerinden 71 yıl geçtiğini belirten Mehmet, bu bildirge kapsamında insanın doğuştan sahip olduğu temel haklarının ihlal edilmesine her gün tanık olduklarını dile getirdi.
 
‘Sayın Öcalan çatışmalara karşı demokratik projeler ortaya koydu’
 
Türkiye’nin kuruluşundan bu yana hak ihlallerinin gündemden düşmeyen bir konu olduğunu ifade eden Mehmet, bu konunun cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri olduğunu, bugün de güncel olan birçok sorunla birlikte tecridin bu ihlallerin başında geldiğini dile getirdi. Tecrittin en ağır haliyle uygulandığı yerin İmralı Cezaevi olduğuna dikkat çeken Mehmet, 27 Şubat’ta İmralı’da yaşanan yangının Kürt halkında büyük bir endişe yarattığının altını çizdi.
 
Açıklamada, “Yangın sonrası aile, avukat başvurusu yapıldı. Yapılan başvurular neticesinde 3 Mart tarihinde aileler Başta Sayın Abdullah Öcalan ve diğer iki arkadaşı açık görüş gerçekleştirmiştir. Yapılan görüşmeyle ilgili Sayın Öcalan’ın avukatları kamuoyunu bilgilendirmiştir. 21 yıldır sürdürülen tecridin başta Türkiye ve Ortadoğu’ya yansıması en üst boyutlara ulaşmıştır. 2009 yılında Oslo’da başlayan ve 2015 yılında Dolmabahçe’de deklare edilen başta Türkiye halkları ve Ortadoğu’da yaşanan süreç ve çatışmaların önüne geçmek için Sayın Öcalan  büyük çabalar göstererek heyetler aracılığıyla hükümete sorunun demokratik ve barışçıl çözümüne dönük  projeler ortaya koymuştur” denildi.
 
‘Görüşmeler devam etmeli’
 
3 Mart’ta yapılan görüşme vesilesiyle mevcut Ortadoğu krizinin geldiği noktayı aşmak için bir an önce PKK Lideri Abdullah Öcalan’la avukat, aile ve heyetlerin tekrar görüşmelerinin sağlanması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, 2015’te bitirilen sürecin yeniden başlatılmasının tüm halklar için elzem nitelikte olduğu vurgulandı. Açıklamada şunlar kaydedildi: “İmralı ile sistem arasındaki bağlantı; Sayın Abdullah Öcalan’ı sadece ‘güvenli’ öncelikli bir mekâna yerleştirmek değildir. Ayırmayı, farklılaştırmayı, tekilleştirmeyi, ayrıştırmayı, ağır cezalandırmayı, itaate zorlamayı amaçlamaktadır. İşte tam bu açıdan tecrit sistemi bir cezalandırma rejimi değil, bir ‘yönetim tekniğidir.’ Bu teknik demokrasiyle, hukukla bağdaşmamaktadır. Bu vesileyle tüm sivil toplum örgütleri, hukuk örgütleri, siyasi partiler, CPT, Uluslararası Af Örgütü, Birleşmiş Milletleri mutlak tecridin kaldırılmasında inisiyatif almaya davet ediyoruz.”