
Nusaybin Davası’nda 2 ceza daha: Özyönetim halkların özgürlük talebidir
- 13:04 5 Mart 2020
- Hukuk
MARDİN - Nusaybin Davası’nda duruşmaları görülen iki kişiye daha ağır cezalar verildi. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride tepkilerin olduğu duruşmada savunma yapan Gazi Muratoğlu,“Özyönetim halkların özgürlük talebidir” dedi.
Mardin’in Nusaybin ilçesinde sokağa çıkma yasağının devam ettiği 26 Mayıs 2016’da kentten tahliye edildikten sonra tutuklanan 17’si çocuk 70 kişi hakkında açılan ve ardından tefrik edilen Nusaybin Davası duruşmalarında bugün tutuklandığı dönem 18 yaşının altında olan Gazi Muratoğlu ile 18 yaşının üstünde olan İbrahim Halil Ildız’ın duruşmaları görüldü.
Mardin 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk olarak Gazi’nin duruşması görülürken, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nden getirilen Gazi duruşma salonunda hazır edildi.
Gazi'nin avukatı Mahmut Bozan’ın yerine yetki belgesi ile bir başka avukat salonda hazır bulunurken, savcılık makamı önceki duruşma verdiği mütalaasını tekrarladı.
‘Özyönetim kaostan çıkma modelidir ’
Ardından ise, mütalaaya karşı Gazi savunma yaptı. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit uygulamalarına son verilmesini isteyerek sözlerine başlayan Gazi, Kürt halkı üzerinde yürütülen savaş politikalarına son verilmesini istedi. Nusaybin'de bir halkın taleplerini savunmak için bulunduklarını dile getiren Gazi, Demokratik Özyönetim taleplerinden vazgeçmeyeceğini dile getirdi. Özyönetim talebinin halkların özgürlük talebi olduğunu ifade eden Gazi, "Özyönetim modeli Ortadoğu için kurtuluşun kaostan çıkışın modelidir" dedi.
“Bir yerde barış ve demokrasi isteyenler var ise savaş isteyenler üstün olamaz, savaşı da sürdüremezler” diyen Gazi, “Ceylanpınar'da iki polisin öldürülmesini savaşa bahane eden AKP, böylece Kürtlere karşı büyük bir savaş başlattı. Kürtler de kendi özsavunmasını yapmış, özsavunmasını yapanlara karşı yoğun saldırılar başlatılmıştır. Sur, Cizre, Nusaybin, Derik, Dargeçit, Silopi, İdil kentlerinde yaşlılar, çocuklar ve hamile kadınlar katledildi. Yüzlerce insan katledildi, şehirler yıkıldı, insanlar hapislere dolduruldu, işkencelere maruz bırakıldı. Ben de bu gençlerden biri olarak ağır işkenceler altında kaldım ve hapse konuldum. Polislerin kendilerine göre hazırladıkları ifadeler ve işkence sonucu imzalatılan tutanaklarla böyle bir iddianame hazırlandı. Savcının hazırladığı iddianame doğru değildir. Buna katılmıyorum” ifadelerini kullandı.
‘ Mahkemeler bizi iktidar kararıyla yargılıyor ’
Tutuklandığı zaman 16 yaşında olduğunu hatırlatan Gazi, Türkiye’deki yargı sistemini de eleştirdiği savunmasında “Bir bitkiye ve hayvana dahi zarar vermemiş olmama rağmen bugün burada insan öldürmekle yargılamıyorum. Ben kimseyi öldürmedim. Kimseye zarar vermedim. Bugüne kadar gerçekleri anlattık. Benim Türkiye'nin mahkemelerine inancım hiçbir zaman olmadı. Erdoğan ve Bahçeli'nin talimatları ile hareket eden mahkemeler bizi yargılıyorlar. Selahattin Demirtaş davasında olduğu gibi yine onlarca akademisyenin dosyalarında olduğu gibi Erdoğan yargıya talimat veriyor yargı uyguluyor. Bunlardan biri de ABD'li Papaz Brunson ve Osman Kavala davalarıdır. Erdoğan'ın talimatları ile kararlar verilmiştir” sözlerine yer verdi.
11 yıl 4 ay hapis cezası verildi
Ardından esasa ilişkin savunma yapan Gazi'nin avukatı da mütalaaya katılmadıklarını belirterek, beraat talebinde bulundu.
Devamında son sözü sorulan Gazi, "Biji Serok Apo" derken mahkeme kararını açıkladı.
Mahkeme Gazi'ye "öldürmeye teşebbüs" iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verirken, cezayı daha sonra olay tarihinde 18 yaşının altında olduğu gerekçesi ile önce 15 yıla ardından ise 10 yıla düşürdü. Mahkeme "kamu malına zarar verme" iddiası ile de Gazi'ye 1 yıl 4 ay hapis cezası verdi.
Ardından Tokat T Tipi Kapalı Cezaevi’nden getirilen İbrahim Halil Ildız’ın duruşması görüldü. İbrahim, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride son verilmesi çağrısında bulunarak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında direnen tüm kadınları selamlayarak sözlerine başladı. Mahkeme heyetine "Bizim sırtımızdan ekmeğinizi kazanıyorsunuz" diyen İbrahim, mahkeme heyetine adil davranma çağrısında bulundu. Adil bir yargılama olmayacağını belirten İbrahim, mahkemeye "İstediğiniz kararı verebilirsiniz" dedi.
Müebbet ve 53 yıl hapis
Ardından mahkeme kararını açıklamaya başlarken İbrahim, "Biji Serok Apo" sloganı eşliğinde kararı dinledi. Mahkeme İbrahim'e, "Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma" iddiası ile ağırlaştırılmış müebbet, "öldürmeye teşebbüs" iddiası ile 18 yıl, "tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma" iddiası ile 7 yıl 6 ay, "kamu malına zarar verme" iddiası ile 3 yıl, İstanbul'da katıldığı bir eylem nedeniyle de birleşen dosya üzerinden "patlayıcı maddeleri izinsiz bulundurma" iddiası ile 7 yıl 6 ay, "patlayıcı madde kullanmak suretiyle kamu malına zarar vermek" iddiası ile 17 yıl 6 ay hapis cezası verdi. İbrahim'e böylece toplamda bir defa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve ayrıca toplamda 53 yıl hapis cezası verildi.
Ceza alan tutuklu sayısı 42'e çıktı
Nusaybin Davası'nda İbrahim ve Gazi ile beraber ceza verilen tutuklu sayısı 42’ye yükseldi. Daha önce görülen duruşmalarda tutuklu Recep Yel ağırlaştırılmış müebbet ve 17 yıl, Yasemin Erkol 10 yıl, Özgür Sevim ağırlaştırılmış müebbet ve 25 yıl, İlyas Doğan, Ömer Karataş, Osman Bozkurt, Hamit Acur ve Akar İkbal ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl, Sadık Tan, İsmail Yılmaz, Bayram Sevgin, Fırat Dari, Mazlum Yaşa ve Hatip Oyman ağırlaştırılmış müebbet ve 18 yıl, Ercan Dolaşır ağırlaştırılmış müebbet ve 10 yıl, Erkan Benli ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıl 3 ay, Baver Başar ağırlaştırılmış müebbet ve 19 yıl, Mehmet Ziriğ ağırlaştırılmış müebbet ve 17 yıl, Süleyman Göksel Yerdut ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl, Dilber Tanrıkulu ağırlaştırılmış müebbet ve 26 yıl, Tufan İlbaş ağırlaştırılmış müebbet ve 27 yıl 6 ay, Ramazan Eroğlu 2 ağırlaştırılmış müebbet ve 3 yıl, Ömer Güner ile Faruk Engin’e ağırlaştırılmış müebbet ve 31 yıl, Resul Ergün’e 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 27 yıl, Fırat Çiftçi’ye ise ağırlaştırılmış müebbet ve 29 yıl, Oktay Gül ağırlaştırılmış müebbet ve 25 yıl 6 ay, Ferhat Doğan 18 yıl, Nurullah Akyüz’e ağırlaştırılmış müebbet ve 26 yıl 6 ay, hapis cezası verildi. İbrahim Toktaş’a ise, Mardin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde verilen ağırlaştırılmış müebbet hapsin yanında Mardin 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde de 15 yıl hapis verildi.
Tutuklandıklarında yaşları küçük olan Şükrü Aybek, Heja Alğan, Emre Topçuoğlu, Baran Eman, Çeçan Kilkaya ve Dilan Aslan’a 35 yıl 10’ar ay hapis cezası verildi.
Yine Mardin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde daha önce yargılanarak, müebbet hapis cezasına çarptırılan Hüseyin Bağ’a 11 yıl, Zehra Kaya’ya 18 yıl, Fatma Aslan’a da 21 yıl 7 ay hapis cezası verildi. Evini terk etmeyen 5 çocuk annesi tutuksuz yargılan Nurşen Demir’e de 10 yıl hapis cezası verildi.