
TJA’dan mültecilerin yaşadıklarına tepki: İnsanlık dramı derhal sonlandırılmalıdır
- 13:29 2 Mart 2020
- Güncel
DİYARBAKIR - Türkiye’nin önlemleri kaldırması üzerine Yunanistan’a geçmek için Edirne sınırına giden mültecilere ilişkin açıklamaya yayınlayan TJA, “Derhal bu insanlık dramının sonlandırılması ve devletlerin sorumluluk alması gerektiğini belirtiyoruz. Aksi takdirde yaşanan her türlü olumsuz gelişmenin birinci derecen sorumluları olacaklardır” dedi.
İdlib olayıyla birlikte yaşanan asker ölümlerinin ardından Türkiye mülteciler için sınır kapılarını açtı. Türkiye’de bulunan binlerce mülteci kapıların açılmasıyla Avrupa yolunu tuttu. Yaşananlara ilişkin Tevgera Jinên Azad (TJA), açıklama yayınladı. Yayınlanan açıklamada, “kapitalist sistemin Ortadoğu politikasında değişen savaş argümanları ile beraber militarist, faşizan çeteleşmeler vasıtasıyla, kıyım, soykırım ve topyekûn yok etme saldırılarını derinleştirdiği” vurgulandı.
TJA açıklamasının devamında şunları dile getirdi:
“Binlerce yıldır iktidarlaşan erkek egemen zihniyetin, ulus devlet, cinsiyetçi anlayış ve inanç istismarlığı ile barbarlık düzeyinde yaptığı saldırı ve katliamlardan zorunlu göç ve mülteci olan milyonlar politik koz ve şantaj aracı yapılmıştır. Son verilere göre 70 milyona yakın insan göç etmek zorunda kalmıştır. Savaş sonucu oluşan göçlerde özellikle kadınların görünürlüğü artmakta en ağır bedelleri çocuklar ve kadınlar ödemektedir. Kadınların yaşadığı erkek şiddeti, mülteci olma durumunda daha da yoğunlaşıyor. Zorlu savaş koşullarından kurtulup yeniden yaşama tutunma mücadelesiyle Türkiye'ye uzun ve zorlu bir yolculuk ile ulaşan kadınlar ve çocuklar bugün tekrar sınır kapılarında fiziksel cinsel saldırılar, şiddetle yüz yüze bırakılmışlardır.
İktidarın söylemleri ırkçılığı derinleştirmiştir
Türkiye'de mültecilik AKP-MHP iktidarı döneminde ciddi bir istismar dönüştürülmüştür. AB ile yapılan görüşmelerde pazarlık konusu haline getirilmiştir. Avrupa'nın güvenlik duvarı oluşturması nedeniyle hem siyasi hem de ranta dönüşmüştür. Hükümet'in politikaları ve söylemleri ırkçılığı derinleştirmiş birçok ilde mültecilere yönelik ırkçı saldırıların gelişmesine neden olmuştur. Bugün Türkiye Avrupa sınırında iktidarlar ve ulus devlet aygıtları barınma beslenme korunma ve yaşam hakkını işgal ederek insanlık katliamının önünü açmaktadır. Derhal bu insanlık dramının sonlandırılması ve devletlerin sorumluluk alması gerektiğini belirtiyoruz. Aksi takdirde yaşanan her türlü olumsuz gelişmenin birinci derecen sorumluları olacaklardır. Tüm kadınları ve demokratik güçleri yaşanan bu dram karşısında sorumluluk almaya dayanışmaya çağırıyoruz.”