Mahkeme felç kalan Rabia’yı değil failin geleceğini göz önünde bulundurdu

  • 09:10 2 Mart 2020
  • Hukuk
Şehriban Aslan
 
DİYARBAKIR - Evli olduğu Rabia Senar’ı katletmeye çalışarak felç kalmasına neden olan Ömer İmren’e ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılandığı davada indirim üstüne indirim uygulandı. Mahkeme felç kalan Rabia’yı değil sanığın geleceğini düşündü. 
 
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 10 Kasım 2018 tarihinde Ömer İmren, evli olduğu Rabia Senar İmren’i katletme girişiminde bulundu. Olaydan sonra fail Ömer İmran’dan tutuklanırken, ağır yaralanan Rabia ise hastanede uzun süre tedavi altında kaldı. Rabi başına aldığı kurşunlar nedeniyle felç kalırken, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı fail Ömer İmren hakkında, “Kasten ve tasarlayarak öldürmeye teşebbüs”, “Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı tasarlayarak öldürme teşebbüsünde bulunma” ve “tehdit” suçlarından iddianame hazırladı. İddianame Diyarbakır 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, davanın karar duruşması 24 Şubat’ta görüldü. Mahkeme heyeti ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanan sanığın “geleceğini” düşünerek 15 yıl hapis cezası verdi. 
 
Önce tehdit sonra katletme girişimi
 
İddia makamının 6’ıncı duruşmada tutuklu yargılanan sanık Ömer İmren hakkında hazırladığı mütalaada Rabia ve sanığın geçinemediklerinden dolayı Rabia’nın bir süredir ailesinin yanında olduğunu, 10 Kasım 2018 tarihinde kardeşi Emine Dede ile evden çıktıkları esnada sanık Ömer İmren’in silah ile Rabia’ya doğru koştuğunu ve Rabia’nın kolundan tutarak, tehdit ettiği ve ardından darp ettiği bilgileri yer aldı. Rabia’nın failin elinden kaçtığı anda ateşli silahla vurulduğu olayın ardından ise failin tutuklandığı kaydedildi.
 
Mütalaanın devamında şunlar yer aldı:
 
“Rabia’nın 24 Temmuz 2018 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığımızda verdiği ifadede; Eşinin kendisini darp ettiği, telefonla arayarak, ölümle tehdit ettiği ve 22 Temmuz 2018 tarihinde Rabia’nın babası Ramazan Dede’yi tehdit ettiği iddia ederek şikâyetçi olduğu ve bu hususta şüpheli hakkında tedbir uygulandığı, tedbirin 28 Ağustos 2018 tarihinde süresi bitti. Emine’nin alınan ifadesinde ise, kendisini silahla tehdit eden sanıktan şikâyetçi olduğu görüldü. Rabia’nın özel bir hastanede alınan doktor raporuna göre basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaralandığının ve yoğun bakıma sevk edildiğinin tespit edildi. Tanık beyanları ile Emine’nin verdiği ifadeler doğrulandı.
 
İddia makamı sanığın cezalandırılmasını talep etti
 
Toplanan deliller doğrultusunda, şüphelinin bir gün önce olayı planlayıp Urfa’dan Diyarbakır’a geldiği, Rabia’yı öldürmeye teşebbüs suçunu, darp ettiği suretle yaralama suçunu, Emine’ye silah doğrulttuğundan yasak silah bulundurma ve fişek satın alma ve bulundurma suçunu işlediği, daha önce ölüm tehditlerinde bulunduğu anlaşılmakla değerlendirildiğinde; ‘Kasten ve tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’, ‘Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı tasarlayarak suça teşebbüs’, ‘tehdit’ suçundan cezalandırılması kamu adına talep ve mütalaa olunur.”
 
Karar duruşması 24 Şubat’ta görüldü
 
24 Şubat’ta görülen 7’nci ve aynı zamanda karar duruşmasına sanık Ömer İmren ve avukatı Uğur Bingöl, Rabia Senar İmren avukatları Öykü Çakmak, Elif Tirenç İpek, İrem Yıldız, Diren Vurgun, Rabia’nın ailesi katıldı.
 
İddia makamı bu duruşmada da mütalaasını sunarak sanığın cezalandırılmasını talep etti.
 
‘Devlet bir kadını daha koruyamadı’
 
Avukat Öykü Çakmak verilen mütalaa hakkında Rabia’nın sanık tarafından uzun süre psikolojik, maddi ve manevi şiddet gördüğünü söyledi. Öykü, kadın katliamlarına da dikkat çekerek, “Rabia bu ülkede yaşayan pek çok kadın gibi sistematik politik erkek şiddetine maruz kalmıştır. Bu ülkede CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi layığı ile uygulanmış olsaydı erkekler bu kadar rahat ‘kadın cinayetleri ve şiddet eylemi’ gerçekleştirmezdi. Maalesef devletin koruyamadığı bir kadın daha şiddet sonucu sağlığını kaybetti. Bu dava dosyalarına kurumsal olarak dahi katılımımızın kabul edilmesi erkek dünyasının, erkek adaletinin bir yansımasıdır. Sanık hakkında da tasarlayarak öldürme suçundan hüküm kurulmasını talep ediyoruz. Sanığa verilecek cezanın en üst düzeyden verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca sanık hakkında lehe hükümler tatbik edilmemesini talep ediyoruz” dedi.
 
Bilindik savunma: Hiçbir zaman şiddet uygulamadım!
 
Sanık her zamanki erkek savunmalarını yaparak, Rabia’ya şiddet uygulamadığını, öldürme kastının olmadığını iddia ederek suçtan aklanmaya çalıştı.
 
Sanık avukatı Uğur Bingöl ise olayın tasarlanmadığını iddia ederek, müvekkilinin tahliyesini talep etti.
 
Mahkemeden indirim üstüne indirim 
 
Yapılan savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti cezada indirime gitti. Sanığa önce ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren mahkeme, Rabia’nın gördüğü şiddet ve katletme girişimi sonrası felç kalmasını görmezden gelerek, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığını ve meydana gelen zararın ağırlığını göz önünde bulundurarak cezayı 18 yıl hapis cezasına dönüştürdü. Bununla da yetinmeyen mahkeme, sanığa mahkemedeki hal ve hareketleri ile cezanın sanığın geleceği üzerindeki etkisini göz önüne alarak bir indirim daha uygulayarak 15 yıl hapis cezasına düşürdü.