Beritan Canözer

 

DERSİM - 58 gündür kayıp olan üniversite öğrencisi Gülistan Doku'dan hala haber alamadıklarını kaydeden arkadaşı Cansu Öztan, Gülistan'ın intihar ettiğine inanmadığını belirterek, "Aramalar zayıf kalıyor, yeteri çaba gösterilmiyor" dedi.

 

Dersim’de 58 gündür kayıp olan Munzur Üniversitesi 2. Sınıf öğrencisi Gülistan Doku hala bulunamadı. Kentte arama çalışmaları yapıldığı söylense de, yeteri çalışma yapılmadığına dair tepkiler var. Öte yandan Gülistan'ın ailesi de kentteki bekleyişini sürdürüyor. Neredeyse her gün Gülistan'ın görüldüğü ve intihar ettiği düşünülen yer olan Dinar Köprü'süne giden aile, Gülistan'dan bir haber alma umudu taşıyor.

 

Gülistan ile hem aynı bölümde okuyan hem de oda arkadaşı olan Cansu Öztan, Gülistan'ı anlattı. Gülistan'la okulun ilk başladığı haftalarda tanıştığını belirten Cansu, sevecen, heyecanlı ve hayat dolu bir karakteri olduğunu dile getirdi. Cansu, "Herkesle iletişimi olan ve sosyal iletişimi iyi olan biriydi. Kendini iyi ifade ederdi. Kadın konusunda da hassastı. Kadın kimliğine önem veriyordu. Kadın katliamları karşısında her zaman öfkeleniyordu. Kendi aramızda da sürekli bu konuda konuşurduk. Diğer konularda da duyarlıydı. Sonra bir yerde çalışmaya başladı. Çalıştığı yer pek sağlıklı değildi ama Gülistan hiç bir şeyle muhatap olmadan sadece çalışıyordu. Erkek arkadaşı Zainal Abarokov da orada çalışıyordu. Orada tanıştılar. Kısa bir süre sonra da sosyal medya hesaplarından arkadaş oldular. Bir süre flört ettiler, sonra bir ilişkileri başladı. Başlarda bir sorun yoktu ya da Gülistan yansıtmıyordu ama çok sonrasında da sorunlar yaşandığını biz de hissettik. Gülistan da sonrasında anlatmaya başladı yaşanan sorunları" diye ifade etti.

 

'Gülistan'ı birçok konuda kısıtlıyordu'

 

Cansu, Gülistan ile Zainal Abarokov’un sürekli tartıştığını ve Abarokov’un baskıcı olduğunu aktararak, sürekli biten ve başlayan bir ilişki tarzlarının olduğunu söyledi. Zainal  Abarokov’un Gülistan'ı çok sıkmaya başladığını kaydeden Cansu, “Sürekli Gülistan üzerine baskı kurmak istiyordu. Dışarı çıkma saatlerine dahi müdahale ediyordu. Kimseyle görüşmesini istemiyordu. Yakın arkadaşı olan çok az kişi vardı, yakın arkadaşlarıyla da görüşmemesini söylemiş. Gezmeye gidemiyordu, akşam belli bir saatten sonra dışarı çıkamıyordu. Biz tüm bunlardan dolayı Gülistan'ı çok uyardık. Bu ilişkinin bu şekilde devam edemeyeceğini anlatmaya çalıştık. Gülistan da bunun farkındaydı. O da ilişkinin yürümediğini sık sık söylüyordu ama bizi hiç dinlemedi. Ardından Zainal ilişkiyi bitirmek istedi. Gülistan önce bitmesini istemiyordu ama sonra bir şekilde görüşmeyi kestiler. O süreçte ne oldu, hiç görüştüler mi yoksa konuştular mı bilmiyorum, emin değilim ama Gülistan görüşmediklerini söylüyordu. 2 aya yakın görüşmediklerini sanıyorum. Sonra en son kaybolduğu gün kendisi Zainal ile iletişime geçiyor ve görüşüyorlar. O görüşmede neler yaşandı bilmiyoruz ve doğru yansıtılmadığını düşünüyoruz" diye belirtti.

 

'Adım başı izlendiğimiz Dersim'de kamera kaydı bulunamıyor'

 

Gülistan'ın intihar ettiğine inanmadıkları söyleyen Cansu, neredeyse 2 aydır arama çalışmalarının  sürdüğünü ancak güçlü bir çalışma yürütüldüğüne inanmadığını belirtti. Gülistan'ın suyun altında olduğunu da düşünmediklerini sözlerine ekleyen Cansu şunları dile getirdi: “Çünkü Gülistan intihar edecek bir kadın değildi. Ne olduğu konusunda görüş belirtmek de zor elbette ama en azından intihar etmeyeceğini düşündüğümü söyleyebilirim. Ailesi haftalardır burada ama doğru düzgün bir aktarım yapılmıyor. Suda olsa bu kadar zamanda çoktan bulunurdu. Bu nedenle suda olduğunu düşünmüyorum. Kimse düşünmüyor. Ayrıca üniversitede Gülistan'ın dersine giren bir hocanın da Gülistan üzerinde bir baskısı vardı ve bundan da çok etkileniyordu. Morali çok bozuluyordu. Biz Dersim'de attığımız her adımda izleniyoruz. Bir yürümeye kalksak bin tane polis önümüze geçer, ama nasıl oluyorsa Gülistan'ın kaybolduğu noktada mobese yok. Biz arkadaşımız ile ilgili bir an önce haber almak istiyoruz. Arkadaşımıza ne olduğunu öğrenmek istiyoruz. İntihar etmişse dahi o gün Zainal ile yaptığı görüşmenin ardından bu kararı aldı ve bunun en büyük sorumlusu Zainal ama nedense Zainal korunuyor."

 

'Normalleştirilmesine izin vermeyeceğiz'

 

Gülistan bulununcaya dek olayın takipçisi olacaklarının altını çizen Cansu, ne Gülistan’ın ne de ailesinin yalnız olmadığını ifade etti. Cansu, “Bugün Gülistan'ın başına gelenler normal ve kabul edilir şeyler değildir. Bilinçli yürütülen bir politikanın sonucudur. Bu nedenle genç kadınlar bilinçli olmalıdır ve kendilerini her türlü saldırıya, baskıya, tacize karşı koruyabilmelidir. Zainal Gülistan üzerinde psikolojik şiddet uyguluyordu. Hocası psikolojik şiddet uyguluyordu. Bunlar normal şeyler değil ve normalleştirilmek istenmesine de izin vermeyeceğiz. Biz Dersim'deyiz ve her gün bir haber alma umuduyla bekliyordu. Umuyoruz ki arkadaşımız hayattadır ve güvendedir. Tek temennimiz bu ama yeniden belirtmem gerekirse intihar olduğuna inanmıyorum, düşünmüyorum. Öyle bir kadın değildi" dedi.