
Ankara Kadın Platformu: Eşit ve özgür bir ülkenin yolu 8 Mart'tan geçiyor
- 09:02 2 Mart 2020
- Güncel
Dilan Babat
ANKARA - Ankara Kadın Platformu’nun bu yıl 8 Mart sloganı “Emeğimiz, özgürlüğümüz hayatlarımız için tüm dünyada ayaktayız.” Binlerce kadın bu şiarla pazar günü Kolej’de toplanıp Sakarya Caddesine yürüyecek. “Bu kadar inanç ve dayanışma ile mücadele eden kadınlar bir gün mutlaka özgür ve eşit bir ülkeyi kurmayı başaracak bunun için de ilk yol bizce 8 Mart’ta olmaktan geçiyor” diyen platform üyesi Şeyda Özcan, tüm kadınları alanlara çağırıyor.
Şiddete, sömürüye, eşitsizliğe karşı kadın kazanımlarına sahip çıkmak amacıyla mücadele etmeye devam eden Ankara Kadın Platformu, 8 Mart’a giderken hazırlıklarını tamamladı. Sendika üyeleri, sosyalistler, politikacılar, Kürt hareketinden kadınlar, öğrenciler, feministler ve LGBTİ aktivistler ile beraber yaklaşık 40'tan fazla kadın ve LGBTİ örgüt ve bağımsız feministlerden oluşan platform, kadına yönelik şiddet, baskı politikaları, iktidarın savaş söylemleri ve eşitsizliğe karşı Ankara’daki kadınların ortak mücadele alanlarından biri olarak uzun süredir sokakta mücadele yürütüyor.
2019’un 8 Mart’ın da “Krize, savaşa, şiddete, eşitsizliğe karşı dayanışma ile güçleniyor, hayatı örgütlüyoruz" şiarı ile alanlara çıkan Ankara Kadın Platformu, binlerce kadın ile Sakarya Caddesi’nde bir araya geldi. Geçen 8 Mart’a en önemli gündemlerden biri Ankara’da bir plazadan atılarak katledilen Şule Çet’in dava süreci ve başta Latin Amerika olmak üzere Rojava, Ortadoğu ve Türkiye'de yükselen kadın direnişi oldu.
Platformun en önemli gündem başlıklarından birisi kadın katliamları. 2019’da Türkiye’de 474 kadın, Ankara’da ise 19 kadın katledildi. Platform üyesi kadınlar Ankara’da katledilen Şule Çet, Ceren Damar, Ayşe Karaman, Kırıkkale’de “ölmek istemiyorum” çığlığı ile gündeme gelen Emine Bulut, yine Ankara’da VCOM Hayvan Hastanesi’nde çalışan veteriner hekim .Ç.B’ye cinsel saldırıda bulunan ve tutuksuz yargılanan tecavüz faili Hasan Bilgili’nin yargılandığı davayı takip etti ve her alanda politik mücadeleyi örgütleyerek kadın mücadelesini gündemde tuttu.
Özellikle intihar denilerek üstü kapatılmaya çalışılan Şule Çet davasında kadın mücadelesi ile sanıklar tutuklu yargılandı. Kadınların mücadelesi ile sanık Çağatay Aksu; cinayet suçundan müebbet hapis, nitelikli cinsel saldırıdan 10 yıl ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılmadan 2 yıl 6 ay olmak üzere toplamda müebbet artı 12 yıl hapis cezası aldı.
Öte yandan platformun geçen 8 Mart’tan bu yana gerçekleştirdiği kimi eylemsellikleri şöyle:
25 Nisan: Ankara Kadın Platformu açlık grevleri ve ölüm oruçlarına dikkat çekmek amacıyla Kuğulu Park’ta beyaz tülbentlerle eylem yaptı. Eylem yapan kadınlara saldıran polis, 9 kadını gözaltına aldı.
22 Mayıs: Açlık grevindeki çocukları için nöbetlerinin 9'uncu gününde olan anneleri ziyaret eden Ankara Kadın Platformu üyeleri de barış için birlikte mücadelenin önemine dikkat çekti.
29 Mayıs: Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi'nin Isparta’nın Yalvaç ilçesi Korukaya köyünde kendisine sistematik cinsel saldırıda bulunan Nurettin Gider’i özsavunmada bulunarak öldüren Nevin Yıldırım’a verilen müebbet hapis cezasını onamasına tepki gösteren Ankara Kadın Platformu, Sakarya Caddesi’nde "Hayatı istiyoruz, Nevin Yıldırım için adalet istiyoruz" sloganıyla eylem gerçekleştirdi.
22 Ağustos: HDP’li 3 büyükşehir belediyesine atanan kayyımı tanımadıklarını belirten Ankara Kadın Platformu, “Eşbaşkanlık sistemini kriminalize etmeye çalışan AKP-MHP koalisyonu bilsin ki kadınların iradesine kayyım atanamaz. Halkın varlığının görmezden gelindiği bu kayyım darbesi erkek egemen aklın savaş hamlesidir” dedi.
23 Ağustos: Emine Bulut’un katledilmesini Kuğulupark’ta yüzlerce kadının katıldığı eylem ile protesto eden Ankara Kadın Platformu, “Şiddeti bizzat yaratan ve körükleyen sisteminiz öldürdü Emine’yi. O yüzden şimdi siyasal iktidarın bütün temsilcileri sussun” dedi. Kadınlar Emine için yaşam nöbeti gerçekleştirdi.
1 Eylül: Binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen 1 Eylül mitinginde Ankaralı kadınlar, “Eşbaşkanlık mor çizgimizdir” şiarıyla eşbaşkanlığa sahip çıkacağını bir kez daha bildirdi.
13 Ekim: Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarına ilişkin Mülkiyeler Birliği’nde basın toplantısı düzenleyen Platform, operasyonlara ‘Barış Pınarı’ isminin verilmesinin AKP’nin savaşı meşrulaştırma çabası olduğunu söyledi. Ayrıca Hevrin Xelef’in katledilmesinin savaş suçu olduğunu vurguladı.
21 Ekim: Kırıkkale'de boşandığı Fedai Varan isimli erkek tarafından 18 Ağustos’ta katledilen Emine Bulut davasını takip eden platform, duruşma öncesi eylem gerçekleştirdi.
15 Kasım: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında bildiri dağıtan kadınlar kadına yönelik şiddet, kadın kazanımlarına yönelik saldırılar ve mücadeleye dikkat çekti.
20 Kasım: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Sincan Cezaevi’nde bulunan kadınlarla dayanışmak amacıyla kart ve kitap gönderdi. Kadınlar ardından Şule Çet'in katledildiği plaza önünde bir araya geldi.
25 Kasım: Ankara Kadın Platformu, “Erkek-devlet şiddetine karşı isyanımızla sokaktayız çünkü yaşamak istiyoruz” diyerek binlerce Sakarya Caddesi’ne yürüdü. Kadınlar, Bolivya'da, Şili'de, Lübnan'da, Beyrut'ta, İran'da ve Rojava'da sokakta yaşamları için direnen kadınlara da selam gönderdi.
11 Aralık: Ankara’da Prof. Dr. Hasan Bilgili'nin kendisine ait hayvan hastanesinde çalışan veteriner hekim Ç.B.’ye cinsel saldırıda bulunması üzerine açılan davanın ilk duruşması öncesi adliye önünde açıklama yapmak isteyen platform üyesi kadınlara polis saldırdı. Saldırı sonucu 3 kadın gözaltına alındı. Polis, slogan atan kadınlara da saldırdı.
12 Aralık: Güney Amerika ülkesi Şili’de 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla maruz kaldıkları taciz, tecavüz ve şiddeti dans ederek protesto eden kadınlara Türkiye’de bulunan kadınlardan “danslı” eylem desteği sürdürdü. Ankara Kadın Platformu da Güvenpark’ta danslı eylem gerçekleştirmek istedi. 8 kadın gözaltına alındı, kadınlar darp edildi.
25 Aralık: Türkiye Gençlik Birliği’nin (TGB) hedef göstermesinin ardından Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü'nde LasTesis dansı yaptıkları için gözaltına alınan kadınlar ile dayanışmak amacıyla Mülkiyeliler Birliği Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.
6 Ocak: Ankara Kadın Platformu çocuk istismarına karşı Güvenpark'ta bir araya gelerek, "Çocuk istismarının affı olmaz" dedi.
16 Ocak: Dersim’de uzun süredir haber alınmayan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’ya ilişkin basın açıklaması gerçekleştirerek, “Gülistan Doku nerede?” diye sordu.
Tüm bu gündemlerle 8 Mart’a hazırlanan Ankara Kadın Platformu’nun bu yıl ki sloganı, “Emeğimiz, özgürlüğümüz hayatlarımız için tüm dünyada ayaktayız” olacak.
Platform üyesi Şeyda Özcan 8 Mart planlamalarına ilişkin konuştu.
‘Kadınlar tüm dünyada direnişte’
8 Mart hazırlıklarına uzun süredir başladıklarına dikkat çeken Şeyda, bu gündemler doğrultusunda kadın örgütlülüğünü büyütmek ve bu gündemleri yaratırken 8 Mart’a da bir mücadele taşımak istediklerini vurguladı. Dünyada pek çok kadın direnişi olduğunu, iz bırakıcı ve yaratıcı düzeyde gerçekleştiğini belirten Şeyda, “Biz de kadınlara sloganımızla şunu hatırlatmak istedik: Kadınlar tüm dünyada birlikte mücadele ediyor ve yalnız değiller. Kadınlar bir arada oldukları sürece de hep kazanıyor demiş olduk” dedi.
‘Kadınlar sokağa çıktığında devlet ve polis şiddeti ile karşılaşıyor’
Türkiye’de kadın gündeminin her konuda yakıcı olduğuna dikkat çeken Şeyda, “Şiddet, savaş, ekonomik kriz en fazla kadınları etkiliyor. Kadın cinayetleri artmış durumda ve iktidar buna en hafif şekliyle küçümseyici bir yerden yaklaşıyor. Kadınlar sokağı terk etmedi ama bu sefer sokağa çıktığında devlet ve polis şiddeti ile karşılaşıyorlar. İktidar her yerden saldırmaya devam ediyor. Erkek egemen zihniyet saldırmaya devam ediyor. Böyle bir süreçte 8 Mart’a gidiyoruz” diye konuştu.
‘Son yıllarda Ankara’da kadın davaları yoğunluk kazandı’
Şeyda, kadın mücadelesinin umut ve cesaret verici olduğunu belirterek, özellikle kadın davalarının kadın gündeminde yoğunluk kazandığının altını çizdi. Kadınların artık mahkeme salonlarından adalet çıkmayacağını düşündüğünü vurgulayan Şeyda, “Bu yüzden hep birlikte mahkeme salonlarını dolduruyoruz” dedi. En son yine Ankara’da 17 yaşında lise öğrencisi Şeyma Yıldız’ın katledildiğini ve kadınlar olarak bu durumu gündemleştirdiklerini kaydeden Şeyda, bu katliamın çok açık bir şekilde gerici bir saldırı olduğunu kaydetti. “AKP iktidarı toplumu bir aile kıskacına sürükledi, her türlü yobaz politikasını toplumsal ahlak üzerinden meşrulaştırdı ve Şeyma Yıldız ‘sevgilisi var’ bahanesiyle katledildi” diyen Şeyda, yine Veterinerlik Fakültesinde Prof. olan tecavüz sanığı Hasan Bilgili davasını takip edeceklerini aktırdı.
‘Kadınlar OHAL’den beri sokağı kullanma noktasında inadını sürdürdü’
Tüm bu gündemlerle birlikte OHAL’den beri sokağı kullanma noktasında kadın hareketinin inadını sürdürdüğüne dikkat çeken Şeyda, “Polis saldırısı olsa da terk etmedi. Bu inadın bir şekilde meyvesini görüyoruz. Dünyayı sarsan bir kadın hareketi varsa bunun nedeni budur. Saldırılar ne kadar artarsa artsın kadınlar bir şekilde mücadeleye devam ediyor. Kadınlar bugüne kadar elde edilen bütün kazanımların mücadele sonucu elde edildiğini biliyor. Oy hakkı için böyledir, siyasete katılım için böyledir, yaşam hakkının kendisi bile bugün bu hale geldi. Kadınlar ısrar ediyor ve Türkiye’deki kadınlar çok politik. Karşıdaki düşmanı iyi tanıyorlar. Eril tahakkümün gücünü iktidardan aldığını biliyor kadınlar. Bu böylece kadınları sokakta tutmaya devam ettiriyor. Kadınlar dayanışmanın gücünü hissederek kazanabileceğini ve yalnız olmadıklarını biliyorlar” diye konuştu.
‘Bir gün kadınlar özgür ve eşit bir ülkeyi kurmayı başaracak’
Kadınlar olarak herkesin yanına bir arkadaşını alıp 8 Mart günü meydanlara çıkmasını isteyen Şeyda, şu çağrıda bulundu: “Emeğine sahip çıkmak isteyen, hayatı için söz söylemek isteyen ‘özgürlüğümden vazgeçmem’ diyen tüm kadınları 8 Mart’ta sokakta olması gerekiyor. Saldırmaya devam edecekler, elindeki tüm gücü ile birlikte kadınlar da direnmeye devam edecek. Ben inanıyorum ki bu kadar inanç ve dayanışma ile mücadele eden kadınlar bir gün mutlaka özgür ve eşit bir ülkeyi kurmayı başaracak bunun için de ilk yol bizce 8 Mart’ta olmaktan geçiyor.”
8 Mart eyleminde toplanma yeri 14.00’da Kolej, ardından Sakarya Caddesine yürüyüş gerçekleştirilecek.