‘Gençlerdeki umutsuzluk sorununa derhal çözüm bulunmalı’

  • 09:06 1 Mart 2020
  • Güncel
Rengin Azizoğlu-Medya Üren
 
DİYARBAKIR - Ekonomik krize bağlı olarak gençlerin intihara sürüklenmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eğitim Sen 1 No'lu Kadın Sekreteri Zeynep Aykat, “Biz gençlerimizdeki umutsuzluğun ve karanlık bakışların farkındayız. Öncelikle ve temel sorunlarımızdan biri bu ve buna bir an önce çözüm bulunmalıdır” dedi.
 
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre işsiz sayısı 4 milyon 596 bine ulaşırken, işsizlik oranı 13.9 ile 2006 yılından bu yana en yüksek işsizlik oranına ulaştı. İktidar ve ona bağlı yetkililer ısrarla Türkiye’de ekonomik kriz olmadığını savunurken, gençler krize bağlı işsizlikten intihara sürükleniyor. Geçtiğimiz günlerde Bağlar ilçesinde yaşayan Sema Arkan (24) intihara sürüklenen genç kadınlardan biri. İş bulamama kaygısıyla okuduğu üniversiteyi bırakarak yeniden sınava hazırlandığı belirtilen Sema’nın, birkaç kere üniversite sınavına girmesine rağmen istediği bölümü kazanamadığı kaydedildi. Eğitim Sen 1 No’lu Kadın Sekreteri Zeynep Aykat, eğitim sisteminde yaşanan sıkıntıları, ekonomik krizi ve gençlerin intihara sürüklenmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘Türkiye’de 4 milyonu aşkın işsiz bulunuyor’
 
Yaşamına son veren Sema’ya dikkat çeken Zeynep, Sema’nın intiharının nedeninin umutsuzluk çemberi olduğunu söyledi. Bireysel gibi yansıtılmaya çalışılan intiharların aslında toplumsal temelli olduğunu kaydeden Zeynep, bu intiharların yıkıcı, yıpratıcı, insanı kendi hayatından bile vazgeçirecek bir noktada olduğunu gözler önüne serdiğini söyledi. Zeynep, “Türkiye’nin gençlerine baktığımızda geleceğe ne kadar umutsuzlukla baktıklarını görüyoruz. Türkiye’de 4 milyonu aşkın işsiz bulunuyor. Bu işsizlerin nasıl, ne şekilde istihdam edileceği, hayatlarını nasıl idame ettireceklerine dair herhangi bir politika maalesef yürütülmüyor. Bir karanlığa hapsedilmiş olan bu gençler sonunda hayatlarından vazgeçecek kadar derin bir umutsuzluk içerisinde buluyor. Bir an önce bu tür intiharları sona erdirmek için Türkiye’nin içinde bulunduğu savaş, bunalım ve kendini görememe ortamından bir an öne çıkması gerekiyor. Yoksa ülkemizin geleceği olan gençlerimizin hayatlarından vazgeçtiği haberleri okumaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
 
‘Kirli siyaset tüm toplum kıskaç içerisine alıyor’
 
Politikaların mevcut ekonomik krizin tepkileri azaltmak adına gençleri bir sınav silsilesi içerisine soktuğunu dile getiren Zeynep, “Eğer gençleri istihdam edemiyorsak, geleceğe dair umutlarını sağlayamıyorsak içinden çıkamayacak bir sınav sistemi haline sokalım ki bu sıkıntıyı bizden değil kendilerinden bilsinler anlayışı hakim. Mevcut iktidarın da ana politikası bu yönlü. Bu sınav sistemi içerisinde yetmezlik, başarısızlık duygusuyla karşı karşıya kalan gençler dönüp kendilerini sorguluyorlar. Yüksek genç nüfus oranına sahip olan Türkiye’nin bu kaynağı çok etkili bir şekilde kullanması gerekirken toplumun geneline uygulanan ‘Aç bırak, kontrol altına al’ politikasından en fazla gençler etkileniyor. Türkiye’de eğitim anlamında çeşitli reformlar yapılmaya çalışılsa da özünde hiç de değişmeyen anlayışlar söz konusu. Bunu uluslararası düzeyde yapılan sınavlardaki derecemizden anlıyoruz. Oldukça geri bir durumdayız. Ülkenin içerisinde olduğu ekonomik yetmezlikler, politikalar, kirli siyaset gençler başta olmak üzere tüm toplumu bir kıskaç içerisine alıyor” diye kaydetti.
 
‘Nitelikli akademisyen bulmakta problem yaşanıyor’
 
Anti-demokratik uygulamalarla beraber gerçekleşen ihraçların, sürgünlerin, istihdam edilmiş insanların bile geleceğe karşı umutsuzlukla bakmasına neden olduğunu kaydeden Zeynep, KHK’lere dikkat çekti. Zeynep, eğitim fakültelerindeki nitelikli akademisyenlerin, öğretim görevlilerinin, profesörlerin ihraç edilmesinin ve tutuklanmasının ardından açılan binlerce üniversiteye nitelikli akademisyen bulmakta oldukça problem yaşandığını belirtti. Zeynep, “Yeri doldurulamayan akademisyenler, mezun ettikleri öğrenciler ve istihdam edilemeyen gençler büyük bir kaosun ortasına düşüyor. Bu da eğitim politikasındaki yetmezliklerin bir sonucu. İstihdam edilmeyeceğini bildiği halde 2 yılını 4 yılını harcamak bu genç için hiç eğitim yolunu denemeye kadar varacak bir anlayışa sürüklüyor. Böylelikle de yoksulluk, eğitimsizlik, suç oranlarının yükselmesi gibi nedenlerle karşı karşıya kalıyoruz” şeklinde konuştu. 
 
‘Krize bir an önce müdahale edilmeli’
 
Ekonomik krizin en fazla etkilediği kesimlerin başında kadınların geldiğini dile getiren Zeynep, sonrasında ise geleceğini bir diplomaya bağlamış, eğitim öğretim görmüş gençlerin olduğunu belirtti. Zeynep, “Yoksulun daha da yoksullaştığı zenginin daha da zenginleştiği ekonomik krizlerde kendini bir devlet kurumunda konumlandıran gençler maalesef en büyük yıkımı yaşadılar. Sema’nın yaşamını yitirmesinin sebebinde de görüldüğü gibi gençler toplumun üzerlerinde yarattığı basınca dayanamayıp hayatını sonlandırıyor. Her gün bunun gibi haberler okuyoruz. Geleceğinden vazgeçen gençleri görüyoruz. Toplumun gösterilmeyen ve içten içe kanayan bir süre sonra ayakta durmayı zorlaştıran ekonomik kriz sıkıntısına bir an önce müdahale edilmeli. Yoksa bu gidişat hepimizi bir karanlığa sürükleyecek. Bizler konfederasyonumuz KESK ve özelde de Eğitim Sen aracılığı ile buna defalarca vurgu yaptık. Ekonomik krize dair bir mitingimiz de oldu. Biz geleceği görüyoruz. Biz gençlerimizdeki umutsuzluğun ve karanlık bakışların farkındayız. Öncelikle ve temel sorunlarımızdan biri bu ve buna bir an önce müdahale edilmeli. Halk bilinçlendirilmeli ve gerekli tedbirler alınmalı” dedi.