
Katledilen Eylül’ün annesi: Yargı pasif davranıyor
- 09:03 1 Mart 2020
- Güncel
Habibe Eren
ANKARA - Polatlı’da 8 yaşındaki Eylül’ü cinsel istismara maruz bıraktıktan sonra katleden Uğur Koçyiğit ve ona yardım eden Huriye Koçyiğit’in yargılandığı davada karar beklenirken, Eylül’ün annesi Şerife Yağlıkara, bir an önce mahkemenin sonuçlanmasını ve en ağır cezaların verilmesini istedi.
Ankara’nın Polatlı ilçesine bağlı Uzunbeyli Mahallesi’nde 22 Haziran 2018 tarihinde kaybolan ve 1 hafta sonra yaşamını yitirmiş halde bulunan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın, cinsel istismara maruz bırakan Uğur Koçyiğit isimli erkek tarafından katledildiği ortaya çıkmıştı. Sanık Uğur Koçyiğit ve ona yardım eden annesi Huriye Koçyiğit’in yargılamasına Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edilirken duruşma, mütalaanın açıklanması üzerine 17 Nisan’a ertelendi.
Sanık Uğur Koçyiğit, “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “Çocuğu kasten öldürmek” ve “Çocuğun cinsel istismarı” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıl hapis cezasıyla yargılanırken ona yardım ettiği gerekçesiyle yargılanan Huriye Koçyiğit’in ise 20 yıl hapsi isteniyor. 2018’den beri devam eden davanın 7 Şubat’ta görülen 5’inci duruşmasında sanığın eşi K.K. tanık olarak dinlendi. Mahkeme heyetinin çapraz sorgusu ve sanıkla yaptığı telefon görüşmelerinde Eylül’ün katledilmesine dair birçok konunun konuşulduğu tutanaklara yansırken, K.K., çelişkili ifadeler vererek sanıkları korudu.
Mahkemenin sonunda karar çıkmasını bekleyen aile ise mahkeme heyetine “yeter artık” diye tepki gösterdi. Mahkeme başkanı ise aileyi dışarı çıkmaya zorladı.
Huriye Koçyiğit tutuksuz yargılanıyor
17 Nisan'da görülecek duruşmada karar verilmesi beklenirken, Eylül’ün ailesi, daha önce 8 ay tutuklu yargılandıktan sonra serbest bırakılan Huriye Koçyiğit’in tekrar tutuklu yargılanmasını talep ediyor. Eylül’ün annesi Şerife, bir buçuk yıldır devam eden davanın uzamasına tepki gösterdi.
‘Sanıkları gördükçe çocuğum ve yaşadıklarım aklıma geliyor’
Sanık Huriye Koçyiğit’in tahliye edilmesine karşı itiraz ettiklerini ve sonucunda “adli kontrol talebi” uygulandığını aktaran Şerife, “Sanık Huriye, bu olayda oğluna yardım ediyor. Olayı bildiği halde susuyor. Biz 8 gün boyunca Eylül’ü aradık. Zaten işbirliği içinde oldukları telefon görüşmelerine yansımış. Sanığın eşi de ilk verdiği ifade ile şu an farklı ifadeler veriyor. Çelişkili ifadeleri var. Hakim de bunun farkında. Telefon konuşmalarında her şey ortaya çıkmış. Sanığın eşi belli ki koruyor onları” dedi.
Her duruşmada sanıkların yüzünü görünce aynı acıyı yaşadığını söyleyen Şerife, “Hâkimler bize söz hakkı vermiyordu. Sesimizi duyurmak istiyorduk ama bunu çok kısıtladılar. Mahkeme boyunca tekrar o katillerin suratını görmek istemiyorum. Her gördüğümde çocuğum ve yaşadıklarım aklıma geliyor. Bu da beni çok yıkıyor. Bu mahkemenin bir an önce bitmesini sonuçlanmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
‘Yargı ve devlet bu konuda pasif davranıyor’
Sanıkların en ağır cezayı almasını istediklerini vurgulayan Şerife, “Tabi bu bizim acımızı dindirmeyecek ama onların acı çektiğini görmek istiyoruz. Bir nevi acımızı hafifletebilir” dedi. Mahkeme sürecinin çok sıkıntılı geçtiğini aktaran Şerife, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yüzden davanın bir an önce sonuçlanmasını istiyoruz. Yargı ve devlet bu konuda pasif davrandığı için her geçen gün bu olayların arttığını görüyoruz. Ağır cezalandırsalar, önlem alsalar, çocuk istismarları ve çocuk ölümleri bu kadar artmaz. Eylül katledildiğinde birçok annenin canı yandı. Sedanur’un, Leyla’nın annesinin canı yandı. Yazık değil mi bu ailelere. Devlet bu konuda pasif kalmasın. Her şey apaçık ortada olmasına rağmen mahkeme iki yıldır sürüyor. Bu kadar uzatmalarının anlamı ne? Hakime son mahkemede ‘sizin evlatlarınızın başına gelse ne yaparsınız’ dedim. O da bana ‘zaten serbest bırakmadık tutuklu’ gibi bir şey söyledi. Yani böyle bir tepki verdi. Aynı şey onların evlatlarının başına gelse ne yaparlardı bilmiyorum.”
‘Toplum yalnız bırakmadı’
Birçok sivil toplum kuruluşunun kendilerini dava sürecinde yalnız bırakmadığını dile getiren Şerife, “Toplum da bizi yalnız bırakmadı bu konuda. Eylül’ün başına bu olay geldiği zaman yürüyüşler yapılmış. Katillerin evlerini taşlamışlar. Bizi hiçbir konuda yalnız bırakmadılar. Hep yanımızdalar. Faydalarını görüyoruz. Bize destek oluyorlar.”
‘En ağır cezanın verilmesini bekliyoruz’
Bir an önce mahkemenin sonuçlanmasını istediklerini belirten Şerife, “Tekrar tekrar aynı günü yaşamak istemiyorum. Onların yüzünü görmek istemiyoruz. Bu sefer umutluyuz iyi bir karar bekliyoruz. Mahkemeden en ağır cezayı vermesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
‘Herkesin karar duruşmasında yanımızda olmasını istiyoruz’
Artan çocuk istismarına ve mahkemelerin bu konudaki tutumlarına değinen Şerife, cezaların yeterli olmadığını ve bu yanıyla suçların caydırıcı olmadığını kaydetti. Şerife, “Evlat acısı çok büyük. Sanıkların en kısa zamanda cezalandırılmasını istiyoruz. Herkesin karar mahkemesinde yanımızda olmasını istiyoruz” diye ekledi.