Cumartesi Anneleri: Kiraz'ın mücadelesini büyüteceğiz

  • 13:44 29 Şubat 2020
  • Güncel
İSTANBUL- Cumartesi Anneleri bir araya geldikleri 779’uncu haftada, yıllarca eşi İsmail Şahin'in akıbetini soran ve 27 Şubat 2015'te yaşamını yitiren Kiraz Şahin'i andı. Eylemde, "Kiraz'ın mücadelesini büyüteceğiz" vurgusu yapıldı. 
 
Cumartesi Anneleri, zorla kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için 779’uncu haftada düzenledikleri eylem için bir kez daha bir araya geldi. Galatasaray Meydanı’na gitmeleri polis tarafından engellenen Cumartesi Anneleri bunun üzerine 79 haftadır olduğu gibi İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin bulunduğu sokakta polis ablukası altında eylemlerini gerçekleştirdi. Yoğun yağmura rağmen eylemlerini gerçekleştirmek üzere bir araya gelen Cumartesi Anneleri kayıpların fotoğraflarını ve karanfiller taşıdı. Annelerin eylemine insan hakları savunucuları ile çok sayıda kişi destek verdi.
 
Eylemde bu hafta açıklamayı 21 Mart 1995'te gözaltına alınarak katledilen ve cenazesi kimsesizler mezarlığında bulunan Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak yaptı. 
 
‘İstanbul TEM Şube kaybettiğini duyurdu’
 
Maside, savaşın acısını en iyi bilenlerin kayıp yakınları olduğunu kaydederek, Türkiye’nin İdlib’e dönük savaşında yaşamını yitirenlerin ailelerine sabır temennisinde bulundu. 20 Şubat 1994’te Bakırköy İncirli’de TEM polisleri tarafından gözaltına alındıktan sonra kaybedilen İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisi Cüneyt Aydınlar’ın akıbetini soran Maside, Cüneyt’in kaybedilişine dair şunları aktardı: “Cüneyt’in 27 Şubat 1994’te kaydı yapıldı ve gözaltında olduğu resmi olarak kabul edildi. Ancak Cüneyt ile gözaltında tutulan 14 kişi savcılığa çıkartıldığında aralarında Cüneyt yoktu. Bu kişiler 17 Mart 1994’te avukatları aracılığıyla kamuoyuna yaptıkları açıklamada, Cüneyt Aydınlar’ın 20 Şubat 1994’te gözaltına alındığını ve 2 Mart 1994 tarihine kadar birlikte gözaltında tutulduklarını, Cüneyt’in başına geleceklerden Gayrettepe Terörle Mücadele Şubesi'nin sorumlu olduğunu söylediler. Cüneyt’e ağır işkence yapıldığını, yürüyemez ve hareket edemez halde olduğuna dair çok sayıda tanık vardı. Ancak İstanbul Emniyet Müdürlüğü, onu soran ailesine oğullarının 28 Şubat 1994’te yer göstermek için götürdükleri Beyoğlu Çukurcuma’da ‘dur’ ihtarına uymayarak kaçtığını söyledi. Ailenin başvurusu üzerine İHD avukatları olayı araştırdı, tanıklarla görüştü. Yapılan araştırma sonrasında, İHD İstanbul Şubesi, 25 Mart 1994 tarihli basın açıklaması ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi'nin gözaltına aldığını kabul ettiği Cüneyt Aydınlar’ı kaybettiğini duyurdu.”
 
Bugüne kadar Cüneyt’in akıbetini açığa çıkartacak ve onu kaybedenleri yargılayarak adaleti sağlayacak idari ve adli bir süreç işletilmediğini söyleyen Maside, dosyası zaman aşımı gerekçe gösterilerek kapatılan Cüneyt için bir kez daha adalet talep etti.
 
Devlete sorumluluğu hatırlatıldı
 
Ardından söz alan Cüneyt'in amcası  Recep Aydınlar ise, Cüneyt’in kayıp hikayesini ve olaya tanık olanların anlatımlarını paylaşarak, hükümete kayıpların bulunması konusunda sorumluluğunu hatırlattı. Ülkede  savaş politikaları nedeniyle kayıp edilen ve yaşamını yitiren kişileri anımsatarak konuşmasını sürdüren Recep, “Cüneyt 26 yıl önce 23 yaşında kaybedildi. 23 yaşındaki bir evladın kaybedilmesinin verdiği acıyı bizler çok iyi biliyoruz. Bu nedenle hiç kimsenin evine 20 yaşlarda olan gençlerin ölüm haberi gelmesin istiyoruz, bunu temenni ediyoruz. Bu acının 26 sene içinde yaşadığımız bu acı ve tecrübe bizlere bunu gösterdi ki, ne yazık ki bu ülkede genç insanlar korunmuyor. Genç insanlarımız henüz 20 yaşlarına varmadan ya kaybettiriliyor ya da toprağa veriliyor. Cüneyt’in kaybedilmesinden sorumlu olan devletin Cüneyt’in akıbetini açığa çıkarmasını bekliyoruz” dedi.
 
‘Protestolar demokrasinin özgüvenidir, engellenmemeli’
 
Cumartesi Anneleri’nin yıllardır buluşma yeri olan Galatasaray Meydanı’na yönelik yasak kararını anımsatan Recep, kayıp yakınlarının adalet arayışının yasaklanmasının demokrasiye ve insan haklarına aykırı olduğunu vurguladı. Recep, “Biz kayıp yakınları olarak her yerde buluşuruz. Amerika’da Beyaz Saray’ın önünde, Fransa’da Cumhurbaşkanı’nın bulunduğu yerde, İngiltere’de Kraliçe’nin bulunduğu yerde protesto eylemleri düzenleniyor. Protestolar demokrasinin kendine olan özgüvenidir, engellenmemeli. Bu özgüvenden korkmamamız gerekiyor. Biz kardeşimizi kaybettik, başka ailelere aynı acının düşmesini istemiyoruz. 23 yaşında ölüm nedir, kayıp nedir çok iyi biliyoruz. Bunu anlatmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
 
'Seni çok özlüyoruz Kiraz'
 
Ardından bir kez daha söz alan Maside, 27 Şubat 2015’te akıbetini sorduğu eşi İsmail Şahin’den haber alamadan yaşamını yitiren Kiraz Şahin’i sevgi ve özlemle andıklarını belirtti. Maside son olarak, “Kimse demesin ki, Kiraz kanser hastalığından öldü. ‘Ben adaletsizlikten ve hukuksuzluktan ölüyorum’ diyen Kiraz’ın mücadelesini büyüteceğiz. Seni çok özlüyoruz Kiraz. Senin bıraktığın yerden ve İsmail’i aramaktan vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
 
Eylem, bir sonraki hafta buluşmak üzere sona erdi.